Avrupa camilerinin mühim bir sorunu / Mücahid Haksever

Avrupa’daki camilerimizin en önemli sorunu, imam sorunudur. Çünkü, İslam ülkelerinde olduğu gibi imam yetiştiren medrese ve benzeri kuruluşlara az da rastlanmaktaysa da, bizim bildiğimiz manada medrese ve eğitim kuruluşlarına rastlamak neredeyse imkansızdır.

Avrupa camilerinin mühim bir sorunu / Mücahid Haksever

Islam ülkelerinden çeşitli nedenlerle Avrupa’ya gelen Müslümanlar, buralarda kendilerini ve nesillerini korumak için camiler açmışlardır. Elhamdulillah bu camiler sayesinde hem kendilerini hem de nesillerini korumak adına çok önemli kazanımlar elde etmişlerdir.

Avrupa’daki camilerimizin en önemli sorunu, imam sorunudur. Çünkü, İslam ülkelerinde olduğu gibi imam yetiştiren medrese ve benzeri kuruluşlara az da rastlanmaktaysa da, bizim bildiğimiz manada medrese ve eğitim kuruluşlarına rastlamak neredeyse imkansızdır. Çünkü Avrupa’da çocukların okula gönderilmeyip bir İslami eğitim kuruluşua eğitime gönderilmesi suçtur. Dolayısıyla uzun sürecek bir eğitim verimesi için bir eğtim kurumuna genç yaşta çocuklar gönderilemez. Avrupada genel anlamda islami eğitim haftanın cumartesi ve Pazar günleri verilmektedir. Bu iki gün, din adamı olabilecek bir gencin yetişmesi için yeterli bir zaman değildir. 
 
Avrupa camilerinde yaşanan imam sıkıntısını giderebilmek için başvurulan bir yöntem, yeşil pasaportu olan emekli imamların getirtilmesidir. Ama bu imamların avrupada kalma süresi 3 ay olduğu için bu imamlardan da gerekli verim elde edilememektedir. Çünkü imam 3 ayda ancak cemaati tanıyabilmektedir. Gelen imamların çoğu da yaşlı emekli imamlardan oluşuyor.  Adı üzerinde emekli. Buna rağmen, bu hocalarımızdan bazıları o yaşta dahi bir gayret içinde olup faydalı olmaya çalışıyorlar. Ama bunu tüm imamlar için söylemek zor. Çünkü bunlardan bazıları da sadece emekli olduktan sonra avrupada uzun ve kazançlı bir tatil için burada görev yapmaktadır.
 
Islam ülkelerinden gelen insanların hepsi, islami anlamda okumamış cahil insanlardan oluşmuyor elbetteki. Bunların içinde kendi ülkelerinde yıllarca islami eğitim görmüş, yıllarca imamlık vaizlik, müderrislik yapmış insanlar da var. Ama bu insanlar ya bir peynir fabrikasında, ya bir fırında ya da bir bahçede, inşaatta düşük bir gelirle çalışmaktadır. Kendi ülkelerinde alim olan bu zatlar geldikleri ülkelerin eğitim seviylerine göre çok aşağıda olduklar için, mecburen eğitimsiz insanların yaptıkları işleri yapmaktadırlar. Ilahiyat ve medrese mezunu insanların fabrika, temizlik, inşaat ve fırın işlerinde çalışmalarına bizzat şahid oldum. Kanaatimce biz müslümanlar adına bu utanç verici bir durumdur. Bunun nedenini merak ediyorsunuzdur. Nedenini ben söyleyeyim. Camilerin yönetiminde bulunan insanların, bir kaç lira daha fazla para vermek istemeyişleridir. Memleketten getirdikleri emekli imam çok cüzi bir maaşla çalıştırırlmaktadır. Imkanı olmayan kuruluşları tenzih ediyorum. Getirtilen imamlar verilen o cüzi maaş, kendi memleketinde büyük bir yekün tutmaktadır. O para burada pek bir anlam ifade etmemektedir.  Ama burada sigortalı çalıştırılacak bir imam için ödenecek miktar çok daha fazladır. Halbuki cami imamla ayaktadır. Ve işin ehli olan imamlarımıza halk büyük teveccüh göstermekte onların ve camilerinin tüm ihtiyaçlarını gidermektedir. Avrupadaki tüm islami kurum ve kuruluşlar bir an önce bu ayıba son vermelidirler. Başlarımızın üzerinde taç yapmamız gereken bu alim ve bilginlerimize hakkettikleri değeri vermelidirler. Ve bundan başka kalıcı bir çözüm de şu an gözükmemektedir. Bu hem hizmetlerimizin devamı hem de imamlarımıza layık oldukları yeri vermemiz açısından elzemdir. 
 
Bir dahaki yazımızda buluşuncaya dek Allah’a emanet olun, dualarınızı bekliyorum.

Mücahid Haksever