Zulme meydan okuyan şehid: Hacı Musa Şayık

İmanın ateşten bir gömlek olduğu 90’lı yıllarda zulme karşı meydan okuyan Şehid Hacı Musa Şayık, ilerlemiş yaşına rağmen İslam davasını sırtlayarak, cehd ve gayretleriyle gençlerin hacı amcasıydı, Ramazan ayında PKK'liler tarafından katledilmişti.

Zulme meydan okuyan şehid: Hacı Musa Şayık

İlerlemiş yaşına rağmen 90'lı yılların çetin şartları içerisinde İslam davasını sırtlanarak, cehd ve gayretiyle İslam davasını ayakta tutan Şehit Hacı Musa Şayık, dindar bir Müslüman olmasının bedelini PKK'liler tarafından bayrama bir kaç gün kala katledilmekle ödedi.

Birçok kez ölümle tehdit edilen defalarca evi roketlerle saldırıya maruz kalan Şehit Hacı Musa, yaşadığı tüm zorluklara ve kendisine dayatılan tehditlere rağmen iman ettiği hak davadan vaz geçmemiş, "Madem bir gün öleceğiz, neden bu Allah yolunda şehitlik olmasın ki?" diyerek sergilediği İmani duruşu ile büyük bir örnek olmuştu.

Şehid Hacı Musa Şayık, Şırnak'ın İdil ilçesine bağlı Yarbaşı (Hespist) köyünde 1950 yılında dünyaya geldi.

İki eşi ve 18 çocuğu bulunan Hacı Musa, kardeşleri arasında en büyük olduğu için aşiretinin lideri konumunda idi.

Şehid Hacı Musa, İslam davasında aktif rol almaya başlayınca aşireti toplanarak; "Ya bizim başımızda kalırsın ve ya bu davadan vazgeçirsin. Ya da biz seninle yürümeyiz." diyerek üstü kapalı bir şekilde sürdürdüğü İslam davasında kendisine destek çıkmadıklarını dile getirdiler. İki tercih arasında kalan Şehid Hacı Musa, ömerki aşiretinin reisliğini bir kenara bırakarak, İslami davayı seçti.

Ailece 1970 öncesi Nusaybin'e yerleşen Şehid Hacı Musa'nın ekonomik olarak durumu çok iyiydi. İslam davasıyla tanıştıktan sonra tüm varlığını ve imkânlarını Allah'ın davası için harcamaktan bir an bile olsun imtina etmedi. İslam davası için malını ve tüm vaktini sarf eden Şehit Hacı Musa'ya karşı gelen şikâyetlerde Şehit Hacı Musa'nın "Benim 40 yıllık hayatım gaflet içinde geçti, kalan ömrüm İslam yolunda geçerse çok mu?" dediğini belirten hanımı, Şehidin bir gün olsun hak davaya hizmet etmekten geri durmadığını da sözlerine ekledi.

Bölgede faaliyet yürütün kirli yapıların ve despot devlet anlayışının bölgede Müslümanlara hayat hakkı tanımadığı dönemlerde bir oğlu ve bir yeğeni ile birlikte gözaltına alınıp günlerce sorgulanan Şehit Hacı Musa 3 ay cezaevinde kalmasına rağmen hak bildiği davadan en ufak bir taviz vermemiş, izzetli bir Müslüman olarak bu imtihandan da alının akıyla çıkmıştı.

Tavizsiz duruşu ile sadece devletin değil, bölgede hâkim olmak gayreti içerisinde olan PKK'nin de hedefi haline gelen Şehit Hacı Musa'nın İslami faaliyetlerinden rahatsız olan örgüt, 2 Şubat 1997 tarihinde Ramazan bayramına 6 gün kala, oruçlu Şehid Hacı Musa'nın arkasından sıktığı kurşunlarla onu katlettiler.

Şehit Hacı Musa geride kendisi gibi hakka iman etmiş 17 kişilik bir aileyi bıraktı.

"Zamanın Hamza'sıydı"

Şehid Hacı Musa'nın kendisini Allah'ın davasına adadığını belirten eşi Haduli Hanım, hayırlı bir şeyler inşa etmek için gece gündüz çalıştığını söyledi.

Aşiretinin kendisini yarı yolda bırakmasına rağmen Şehit Hacı Musa'nın kendisine sırt çeviren insanların kurtuluşları için mücadele ettiğini belirten Haduli Hanım sözlerini şöyle sürdürdü:

Akrabaları başta olmak üzere ulaşabildiği her kese İslam'ı anlatırdı. İyiliği emreder, kötülükten sakındırırdı. Bu yüzdendir ki, sürekli mürtet örgüt tarafından silahlı ve roketli saldırılara maruz kalırdı. Birçok kez mürtet örgüt, evimize roket attı. Ama eşim hiçbir zaman korkmadı, geri adım atmadı. Çok cesaretli idi. Bu yüzden ona zamanın Hamza'sı derlerdi. İnsanların grup halinde evinden işe, işten eve gittiği vakitler bile eşim birçok kez tek başına gider gelirdi.

"Madem bir gün öleceğiz, neden bu Allah yolunda şehitlik olmasın ki…"

Haduli Hanım, Hacı Musa'nın cezaevinden çıktıktan sonra kendisine "Madem bir gün öleceğiz, neden bu Allah yolunda şehitlik olmasın ki…" dediğini söylediğini belirterek, 2 Şubat 1997'de tarihinde, Ramazan bayramına 6 gün kala, oruçlu haliyle PKK tarafından arkadan vurularak şehit edildiğini söyledi.

Şehit Hacı Musa'nın son anları ve şehadeti…

İş ortağı ve saldırı anında yanında olduğu için yaralanan Seyfettin Gezer de Şehid Hacı Musa'nın müminlere karşı merhametli, zalimlere karşı da çok şiddetli olduğunu söyleyerek, Şehit Hacı Musa'nın son günlerini şöyle anlattı:

"Ramazan Bayramı'na 6 gün kalmıştı. Bizler de bayram hazırlığını yapıyorduk. Bayram şekeri almak için Hacı ile beraber Suriye kapısına gittik. Şeker bulamadık, bizler de şehir merkezine indik. Acatlar Pasajı'na gittik. Şeker pazarlığı yaparken, bize ateş edildi. Hacı Musa'ya 3 kurşun isabet etti. İki kurşun sırtına, bir kurşun da kalbinin üstüne isabet etmişti. Bir kurşun da benim koluma isabet etti. Hacı Musa, hemen orada yığıldı. Çevredeki esnaf bile bize yardım etmedi. Ben de yaralı olduğum için tek başıma hastaneye götüremiyordum. Yoldan geçen bir tanıdığımız bize yardım etti ve birlikte hastaneye gittik. Şehid Hacı Musa, ruhunu hastanede Rabbine teslim etti."