Adem ile Havva Kimdir? / Abdullah Yolcu

Bir kısım zevat, Sezen Aksu’nun Hz. Adem ile Havva hakkındaki hakaretini ifade özgürlüğü bağlamında değerlendirdi. Hakaret ne zamandan beri ifade özgürlüğü olmuş!

Adem ile Havva Kimdir? / Abdullah Yolcu

Sezen Aksu üzerinden açılan tartışma konusu bugünlerde bu oldu. Konunun hakaret boyutuna girmeden önce, Adem ile Havva’nın kim olduğunu tekrar hatırlayalım.

Allah’ın eşref-i mahlukat olarak yarattığı ve melekleri kendisine secde ettirdiği ilk insandır Hz. Adem. İlk insan olarak Hz. Adem’i yarattıktan sonra, eşi Hz. Havva’yı yarattı. Sonra Hz. Adem ile Hz. Havva’dan, çokça erkekler ve kadınlar yarattı.

Hepimiz Adem ile Havva’nın çocuklarıyız. Hepimizin babası ve annesidir onlar.

Sonrasında ilk peygamberdir Hz. Adem.

Hz. Adem ile Havva’nın bu iki yönlerinin dışında, üçüncü bir yönleri daha var. O da Allah’ın kulları oluşu ve hepimiz gibi imtihana tabi tutuluşlarıdır. Bu imtihanlarında işledikleri hata ve hata sonrası pişmanlıkları; tövbe edişleri ve Allah’ın onların tövbelerini kabul etmesi...

Zaten peygamberlik de bu tövbeden sonra veriliyor Hz. Adem’e.

Bu yönleri ile ele aldığımızda Hz. Adem, babamız ve peygamberdir. Ona yapılan hakaret, kişinin babasına/babamıza ve aynı zamanda bir peygambere yaptığı hakarettir. Bu, hiçbir şekilde kabul edilemez.

Allah’ın Hz. Adem ve Havva ile ilgili olarak kullandığı ifadelere gelince; o ifadeler Rab ve ilah cihetiyledir. Hiç kimsenin haddine değildir ki, kendisini Allah’ın yerine koyup da Hz. Adem, Nuh veya başka bir peygamber ile ilgili Allah’ın uluhiyet ve rububiyet ciheti ile kullandığı bir ifadeyi kullansın.

Bu bağlamda Sezen Aksu haddini aşmıştır ve “haddini bil Sezen Aksu” demek de hak olmuştur. Gelelim Sezen Aksu’yu savunanlara!

Sezen Aksu iki gerekçe ile savunuldu. Bir kısım zevat, Sezen Aksu’nun Hz. Adem ile Havva hakkındaki hakaretini ifade özgürlüğü bağlamında değerlendirdi. Hakaret ne zamandan beri ifade özgürlüğü olmuş!

Bu kimselere şunu söylesek mesela: “Sezen Aksu, Hz. Adem ve Havva yerine sizin anne babanızın ismini koysa” ifade özgürlüğü olarak kabul eder misiniz?

Daha somutlaştıralım: Mesela Sezen Aksu, Hz. Adem ve Havva yerine (affına sığınarak) Ali Babacan’ın babası ve annesinin isimlerini koysa ve “selam söyleyin o cahil Hilmi ve Güneri Babacan’a” dese, Ali Babacan yine bunu ifade özgürlüğü bağlamında değerlendirecek mi? Yoksa...

Veya biri de kalkıp bir şarkı bestelese ve şarkısında, “selam söyleyin o cahil Atatürk’e” dese, bu, yine ifade özgürlüğü olarak kabul edilecek mi?

Mustafa İslamoğlu gibileri ise, işi daha ileri götürdüler. Kuran’dan delil getirme çabasına girerek, sahip oldukları ilimle, ilk peygambere hakaret eden birine destek verdiler.

Ne acı şey değil mi?

Bir din aliminin sahip olduğu ilmi, dine saldıranlara kılıf kılması!

“Yahudileşme Temayülü” adlı kitap yazan ve kitabında Müslümanların Yahudilere benzeşmesini konu edinen birinin, “Allah’ın ayetlerini az bir paha karşılığında satmak” suretiyle Yahudi alimlerine benzeşmesi ne kötü bir şey!

Abdullah Yolcu / Habernas