Herkes ile anlaşın / İbrahim Kızar

Hak olanı, hak sahibine vermedikçe, hak etmeyenlere çok şeyler vermeye mahkum olursnunuz. Bir çok hal ve durumu istemeyerek sineye çekmek zorunda kalırsınız.

Herkes ile anlaşın / İbrahim Kızar

Anlaşın, normalleşin, alın, verin, kim olursa olsun, hangi ülke olursa olsun, hangi millet olursa olsun, anlaşın ve normalleşin. Yeter ki zerre kadar istek olsun, anlaşmanın bir yolu bulunur, er yada geç, ortak bir payda da tarafları memnun edecek bir yol bulunur ve kameralar karşısında imzalar atılır.

Elbette insanların sorunlarını konuşarak, anlaşarak, kavga-döğüş olmadan hal etmeleri çözmeleri doğru ve en mantıklı yol olduğu gibi, devleteler arasındaki sorun ve problemlerin konuşularak, diplomasi ile, savaş olmadan, kan akmadan masa başlarında, anlaşarak hal edilmesi, bir çözüme kavuşturlması daima tercih edilmezse bile, gönlün istediği  bir durumdur.

Şu ülkeyi görüyormusunuz anlaşıyor herkes ile, her ülke ile, uzak olsun yakın olsun, komşu olsun, komşu olmasın, okyanus öncesi olsun, okyanus sonrası olsun, Avrupalı olsun Asya yada Afrikalı olsun.

Ya alıyor yada veriyor, az bir şeyler alsada çoğunlukla çok şey veriyor. Verdiklerini küçük gösterme çabaları bir yandan, azıcık da olsa aldığı bir şey varsa anlata anlata bitirememesinin başka yandan....

Bazen gürlüyor, gök gürültüsü gibi, kıyamet kopacak zan ediyor gürültüyü duyan. Sonra bakıyorsun almışlar, çoğunlukla vermişler, sonra kameralar karşısında imzalar sonrası, kahraman edası ile sırıtmışlar desem olurmu bilmem.

Dediğim gibi herkes ile her ülke ile anlaşırlar, aradaki düşmanlığın dozu önceden ne olursa olsun anlaşırlar, kapıları açık bırakır gider gelirler. Sanki daha önce arada hiç bir mesele sorun olmamış gibi  davranırlar.

Anlaşmak, almak, vermek kötü bir şey mi? Hayır kesinlikle anlaşmak, almak vermek  ve alıp vererek sorunlara bir çözüm yolu aramak kötü bir şey demiyorum.

Hayret edilecek olan durum şudur.

Bu kadar gidiş ve geliş, konuşmalar ve anlaşmalar almalar ve çoğunlukla vermekler genel de  bir meselenin etrafında odaklanıyor. 

Bu mesele çözülse, çözüme kavuşturulsa, çok değil hak olan verilse belki çoğu zaman devlet çok çeyler vermekten kesinlikle kurtulurdu.

Bu meselede Kürd halkının insani ve islami haklarıdır. Çok şey değil hak olandır.

Ama devlet aklı, her yer is yere is gibi sinmiş bir zihniyet, hak sahibine hakkı olanı vermemek için dünyadaki nerdeyse bütün ülkelere bir şeyler veriyor, sonrada kağıt üzerinde imzaları atıyor, sonrada  çok büyük iş yapmış gibi övünüyor, son haftada İsveç ve Finlandıya ile atılan imzalarda olduğu gibi.

Hak olanı, hak sahibine vermedikçe, hak etmeyenlere çok şeyler vermeye mahkum olursnunuz. Bir çok hal ve durumu istemeyerek sineye çekmek zorunda kalırsınız.

Allaha emanet olun