2023 Vizyonu! / Muhammed Hadi

2023 Vizyonu kapsamında veriler vaatlerin  yerine getirilip getirilmediğini bir tarafa bırakarak asıl soruyu sormak istiyorum. Bu vaatler fazlasıyla yerine getirilmiş olsaydı, Türkiye halkı, Müslümanları ve dünya Müslümanları için ne değişecekti?

2023 Vizyonu! / Muhammed Hadi

2023 Vizyonu!

2011’de Türkiye’nin gündemine giren “2023 Vizyonunu” hepiniz hatırlıyorsunuzdur. “Cumhurbaşkanlığı Türkiye Vizyon Belgesi” o günün başbakanı Recep Tayip Erdoğan tarafından açıklanmıştı. Bu vizyonun adı: “Yeni Türkiye Yolunda”, ”Demokratik”, ”Müreffeh” ve “Öncü Ülke” başlıkları taşımaktaydı. Açıklanan 2023 vizyonunun söylem ve vaatleri ile, 10 Ağustos 2014 ve 2018 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçimi, 31 Mart 2019 yerel seçimi gibi seçimler yürütüldü. Seçim propagandaları ve  2023 vizyonu açıklamaları, toplumun büyük bir kısmı tarafından kabul görmüş ve Recep Tayip Erdoğan’ı seçim yarışında başarıya ulaştırmıştı. Ve şimdi de önümüzde 18 Haziran 2023 veya daha erken bir tarihte düzenlenecek olan cumhurbaşkanlığı seçimi var.

2023 vizyonuna geçmeden önce 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde verilen en belirgin vaatlerden bir ikisini hatırlatmak isterim; yeni anayasanın öncelikli olduğu vurgulanmış, ardından çözüm sürecinin takipçisi ve destekçisi olunacağı sözü verilmişti.  Bu süreç sonrasında, anayasanın bazı maddelerinde değişikliğe gidilse de,  bireylerin en temel hak ve hürriyetini güvence altına alacak inanç hürriyeti (başörtüsü gibi), dil, ırk, renk gibi esas hak ve hürriyetler dahi anayasal güvence altına alınmadı. Çözüm sürecinin de Kürtlerin temsilcisi olmayan, pkk ve uzantılarıyla yapılan danışıklı görüş ve dövüşler ile “Kürt sorunu yoktur” beyanı ile noktalanmış oldu. (Kürt sorunu değil, kürt meselesi)

Peki 2023 vizyonu nedir?

Bunlardan bazılarını hatırlayalım;

2023’te Türkiye’nin milli geliri 2 trilyon dolara, kişi başına düşen milli gelir ise 25 bin dolara kavuşacak. Dış ihracat 500 milyar dolara, dış ticaret hacmi ise 1 trilyon dolara ulaşacak. İşsizlik oranları yüzde 5’lere inecek. Tüm vatandaşlar sağlık sigortası kapsamında olacak. 2023’te Edirne’den Kars’a, İzmir’den Diyarbakır’a, Trabzon’dan Adana’ya, Urfa’dan Antalya’ya hızlı tren hatları inşa edilmiş olacak. 34 bin kilometreye bölünmüş yol yapılmış olacak. Dünyanın en büyük 10 limanından biri Türkiye'de olacak. Türkiye’nin kendi yerli ve milli uçağı, kendi uydusu, kendi savaş gemisi, kendi tankları, kendi insansız hava uçakları olacak. Havacılık organize sanayi bölgeleri, gemi inşa organize sanayi bölgeleri kurarak, Türkiye 3 kıtanın üretim ve lojistik merkezi haline gelecek.

Toplam 8,5 milyon hektarlık sulanabilir alanın tamamına yakını 2023 yılına kadar suyla buluşacak. 2023 yılına kadar bütün vatandaşlar geniş bant internet erişimi imkanına sahip olacak. En az 3 nükleer enerji santrali tamamlanmış olacak. 2023 yılında, ülkemize yıllık gelen turist sayısı 50 milyona çıkmış olacak ve turizme bağlı gelirimiz de 50 milyar dolara çıkmış olacak. GAP, DAP ve KOP gibi bölgesel projeler tamamlanmış, dünyanın tahıl ambarına, tarım merkezine dönüşmüş bir Türkiye inşa edilmiş olacak.
Demokratikleşme adımlarının kararlılıkla sürdürülmesi ile, Türkiye bölgenin en ileri demokratik standartlarına sahip ülkesi haline gelmiş olacak.

Bu ve bunun gibi birçok vaatler, 2023 Vizyonu kapsamına alınarak sonraki süreçlerde de sıkça gündeme geldi.

Aradan geçen 11 yıl içerisinde 2023 Vizyonuna uygun politikalar uygulanamayınca, yakın zamanlarda 2023 Vizyonunun bazı maddeleri revize edilirken, bazı maddeler hakkında da hiç konuşulmadı. Revize edilen bazı maddeler: 2011 yılında açıklanan 2023 hedeflerine göre milli gelirin 2 trilyon dolar düzeyinde gerçekleşeceği öngörülmüşken; geçtiğimiz günlerde açıklanan Orta Vadeli Program’da 2023 yılı milli gelir hedefi 925 milyar dolar olarak belirlenmiştir. Yine 2011 yılında açıklanan 2023 hedeflerinde yer alan işsizlik oranı yüzde 5 iken; Orta Vadeli Program’da 2023 yılı işsizlik oranının yüzde 11,4 olarak hedeflendiği ifade edilmiştir.”

Kişi başına düşen milli gelirin 25 bin dolar seviyesinde olacağı düşünülürken, “2022-2024 Orta Vadeli Program’da 2023 yılı kişi başına düşen milli gelir 10 bin 703 dolar olarak revize edilmiş oldu.

2023 hedefinde ihracatın 500 milyar dolar düzeyinde gerçekleştirileceği öngörülmüşken; bugün, 2023 yılı için öngörülen bu rakam, yalnızca 242 milyar dolar düzeyinde kalmış bulunmaktadır.

Yukarıda belirttiğim veriler ve daha fazlasına Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Strateji Ve Bütçe Başkanlığı Web sayfasından ulaşabilirsiniz.

 https://www.sbb.gov.tr/orta-vadeli-programlar/

Ayrıca Türkiye'nin biri inşaat aşamasında, diğeri proje aşamasında olmak üzere iki adet nükleer enerji santrali projesi bulunmaktadır. İnşaat aşamasında bulunan Akkuyu Nükleer santrali ise, Rusya’ya ihale edilmiş, bu santralin yüzde 49’u Türkiye’ye, yüzde 51’i ise Rusya’ya ait olmasına rağmen, yönetim kurulu içerisinde sadece bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması dikkat çekicidir.

Proje aşamasında olan Sinop Nükleer Güç Santrali, Sinop ilinin merkeze bağlı Abalı köyünde, Karadeniz kıyısında kurulması planlanan nükleer enerji santralıdir. Bu santral, Türkiye'nin Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nden sonra projelendirilen ikinci nükleer santraliydi. 27 Haziran 2019'da yayınlanan mülakatta başlangıçtaki maliyet tahminlerinin ikiye katlanması üzerine proje durduruldu.

2023 vizyonu kapsamında oluşturulan bazı projelerin de makyajlama yöntemiyle kamuoyu ile paylaşıldığı, esasen modifiye edilmiş çalışmalar olduğu belgeleri ile ispatlıdır.

2023 Vizyonu kapsamında veriler vaatlerin  yerine getirilip getirilmediğini bir tarafa bırakarak asıl soruyu sormak istiyorum. Bu vaatler fazlasıyla yerine getirilmiş olsaydı, Türkiye halkı, Müslümanları ve dünya Müslümanları için ne değişecekti?

Bu sorumu bir sonraki yazımla cevaplamaya çalışacağım inşaallah.