Ulusal Yahudi Fonu'nun Batı Şeria'daki Filistin topraklarını alma kararı Yahudileri ikiye böldü

Ulusal Yahudi Fonu yönetiminin, Batı Şeria'daki arazi alımlarının Yahudi yerleşim birimleri lehine genişletilmesi yönünde politika değişikliğini öngören teklifi onaylaması ABD yönetiminden destek bulmadı.

Ulusal Yahudi Fonu'nun Batı Şeria'daki Filistin topraklarını alma kararı Yahudileri ikiye böldü

Ulusal Yahudi Fonu'nun işgal altındaki Batı Şeria'da Filistin topraklarını satın alma kararı, siyonist rejim içindeki ve dışındaki Yahudi çevrelerindeki destekçiler ve muhalifler arasında çeşitli tepkilere yol açtı.

Haaretz gazetesinin 14 Şubat'taki haberine göre, Ulusal Yahudi Fonu yönetimi, Batı Şeria'daki arazi alımlarının Yahudi yerleşim birimleri lehine genişletilmesi yönünde politika değişikliğini öngören teklifi onayladı.

Söz konusu teklifin İşgalci İsrail'de 23 Mart'ta yapılacak seçimlerden sonra Ulusal Yahudi Fonu Yönetim Kurulu tarafından da onaylanmasının beklendiği kaydedilmişti.

Fonun icra kurulu işgal altındaki Batı Şeria'da Filistin topraklarının satın alınması için 11,7 milyon dolarlık tahsisi onayladı ancak fonun yönetim kurulunun nihai kararından önce bu arazinin kullanılıp kullanılamayacağı belli değildi.

Donald Trump'ın yönetiminin politikasının aksine, ABD'nin yeni yönetimi, Başkan Joe Biden'ın yerleşimleri reddetme politikasının bir parçası olarak bu adıma karşı çıktı.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, Ulusal Yahudi Fonunun Yahudi yerleşimlerini genişletmek için Batı Şeria'da toprak satın alacağına ilişkin haberler üzerine, gerginliği tırmandıran ve ilhak, yerleşim inşası, yıkım, kışkırtma ve tutuklulara (Filistin Yönetimi tarafından) maaş ödenmesi de dahil olmak üzere iki devletli bir çözüme ulaşma çabalarını baltalayan tek taraflı adımlardan kaçınmanın önemli olduğunu düşündüklerini ifade etmişti.

Ayrıca, İşgalci İsrail'in Savunma Bakanı Benny Gantz da bu yeni politikaya karşı olduğunu açıkladı.

ABD İsrail ilişkilerini olumsuz etkileyebilir

Maariv gazetesinde siyasi analist olarak çalışan Avi Sakharov yaptığı açıklamada, yeni politikayı onaylamanın İsrail ile ABD arasındaki ilişkiler üzerinde olumsuz bir etki yaratacağını ifade etti.

Sakharov, "Yeni ABD yönetimi ilhak, yerleşim, araziye el koyma ve ev yıkımlarına karşı olduğunu ilan etti. Herhangi bir yeni yerleşim faaliyeti İsrail ile ABD arasındaki ilişkileri olumsuz etkileyecektir." dedi.

"Pek çok kişi, ABD'de yeni bir yönetim olduğunu ve Donald Trump yönetiminin yeni yönetimin kabul etmediği politikalarıyla birlikte Beyaz Saray'dan ayrıldığını anlamıyor." diyen Sakharov, şöyle devam etti:

"Şu anda yeni bir aşamadayız ve bunun farkına varmamak, İsrail ve ABD'nin bir kriz değilse bile ihtilafa doğru ilerlediği anlamına geliyor. Ulusal Yahudi Fonu'nun kararı daha önce görülmemiş bir adım. İsrail tarihinde ilk defa, böyle yeni bir tutum açıklandı."

İsrail'in Haaretz gazetesinin analistlerini Alon Pinkas, yeni kararın Ulusal Yahudi Fonu'nu Biden için bir başka endişe kaynağı haline getirdiğini belirtti.

Daha önce İsrail sol örgütü Peace Now'un iki yıl önce Ulusal Yahudi Fonu'nun, yönetim kurulunun onayı olmadan Batı Şeria'da toprak satın almak için on milyonlarca şekel fon tahsis ettiğini ortaya çıkarmıştı.

Peace Now'dan yapılan yazılı açıklaya göre, daha sonra fon yönetim kurulu üyeleri fon transferini durdurarak arsa satın alma faaliyetini durdurmuşlardı.

Peace Now'a göre, Kasım 2020'de Ulusal Yahudi Fonu'na yeni bir sağcı yönetim kurulu seçilmesiyle birlikte, Batı Şeria'da arazi satın almak için fon ayırmaktan açıkça bahsedilmeye başlandı.

İsrailli insan hakları örgütü ise, bu durumun Ulusal Yahudi Fonu'nu Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) sanık listesine koyulmasına yol açabileceğini açıkladı.

Theodore Herzl tarafından kuruldu

"Siyasi Siyonizm'in" kurucusu Theodore Herzl tarafından 1901 yılında kurulan Ulusal Yahudi Fonu kendisini bir sivil toplum örgütü olarak sınıflandırıyor.

Fonun internet sitesinde, "Ulusal Yahudi Fonu 1901 yılında, İsrail'deki her yerde Yahudi halkı için bir vatan kurma hayali ve vizyonu olarak başladı." ifadesi yer alıyor.

ABD Yahudi örgütleri, Ulusal Yahudi Fonu'nun kararı karşısında ihtilafa düştü

Fonun kararı, ABD'deki Amerikan Yahudi örgütleri arasında bir sürtüşmeye neden oldu. Sol örgütler karara karşı çıkarken, sağcı örgütler destekliyor.

Ancak 55 bin üyesi ile en büyük Amerikan-Yahudi örgütü Amerikan İsrail Kamu İşleri Komitesi (AIPAC) halen konuya ilişkin sessizliğini koruyor.

Sağcı Amerikan-Yahudi örgütleri eski ABD Başkanı Donald Trump'a yakınken, sol görüşlü Amerikan-Yahudi örgütleri yeni Başkan Biden'ın ekibine daha yakın.

Sakharov, "ABD'deki oyunun kuralları değişti. Sağcı Yahudi örgütleri Trump yönetimine ve ekibine daha yakındı. Bugün Başkan Biden'ın ekibini etkileyen sesler, "J Street" örgütü gibi sol görüşlü seslerdir." dedi.

"Şimdi Barış için Amerikalılar" örgütü de Ulusal Yahudi Fonu kararına şiddetle karşı çıkıyor.

Örgütten yapılan yazılı açıklamada, Fonun yeni politikasının, resmi olarak kabul edilmesi durumunda, barış karşıtı ve antidemokratik büyük etkileri olabileceği konusunda uyarıda bulunuldu.

Açıklamada kararın, gelecekteki iki devletli çözümü engellemeyi amaçlayan İsrail yerleşim projesini önemli ölçüde güçlendirebileceğine işaret edildi.

Sessiz kalmama sözü verilen açıklamada "İsrail Devleti'ni kurmak için oluşturulan Ulusal Yahudi Fonu, Filistin devleti kurma umutlarını yok ederek Filistinlileri kendi kaderini belirlemekten mahrum etmek ve İsrail'in demokratik bir devlet olarak geleceğini baltalamak için bir araç olarak hizmet ediyor." ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada ayrıca, "Önümüzdeki haftalarda, İsrail'deki genel seçimlerden önce ve sonra, Ulusal Yahudi Fonu ve yönetim kuruluna, önerilen yeni politikanın gerektirdiği tehlikeli kalıcı işgal ve ilhak rotasını takip etmemeleri için mümkün olduğu kadar çok baskı uygulayacağız." ifadelerine yer verildi.

Amerikan Yahudi örgütü J Street de, sosyal medya hesabından söz konusu adımı "çok çirkin" şeklinde nitelendirerek, Yahudi Ulusal Fonu'nun kararına karşı olduğunu açıkladı.

Amerika Siyonist Organizasyonu ise Ulusal Yahudi Fonu'nun kararını güçlü bir şekilde desteklediğini belirterek, çok geç kalmış bir adım olarak değerlendirdi.

AA