Patlamanın Şiddeti / İbrahim Kızar

Yüreğimiz yaralı ve bu yara bizi konuşturuyor. Coğrafyamızın hemen her köşeşi, bu gün çeşitli sebepler ile kan ve barut kokuyorsa, insanlarımız ülkelerini terk ederken kimisi deniz ve göllerde boğulurken kimisinin naaşı ancak karlar eridğinde ortaya çıkıyorsa sorunlarımızı- problemlerizi aklın ve adaletin ölçüleri doğrultusunda çözme iradesi ortaya koymadığımızdandır.

Patlamanın Şiddeti / İbrahim Kızar

İnsan denen, imtihana tabi tutulmuş, cüzzi bir iradeye sahip olan, mahlukatın en şereflisi olma payesine sahip olma ile, yaratılmışların en aşağı olanının derecesine inebilen varlığın, kendisine göre küçük yada büyük sorun ve problemleri olduğu gibi, toplumun temel yapı taşı olarak kabul edilen aileden tutun devletlere kadar herkesin ve her yapının muhakkak sorun ve problemleri vardır.

Sorun ve problem olmadan yaşamanın mümkün olmadığı bu  imtihan dünyasında, önemli olan sorun ve problemlere, insanın, kurumların, devletlerin bakış açıları, sorun ve problemlerin çözümü yada çözümsüzlüğü yönünde gösterdikleri iradedir.

Görebildiğim, gözlemleyebildiğim kadarı ile, İslam coğrafyasında yaşayan herkesi ilgilendiren ve bir şekilde ucu hepimize dokunan sorun ve problemlerin kaynağı, çıkış nedeni teşhis edilmesine ve gerekli tedavi yöntemleri ortaya konulmasına rağmen, iktidarların, devletlerin doğru tedavi yöntemlerinden kaçarak, kişisel yada devletsel çıkarlarını öne sürerek yada bahana ederek  bile bile sorun ve problemleri azdıracak/çözümsüz bırakacak, yöntemlere başvurmalarıdır.

İnsan, aklına danıştığında ve adil olmak istediğinde, maliyeti uzun vadede en ucuz olanın hakiki ve gerçek çözümler olduğunu görecektir.

Ve yine insan aklına danıştığında ve adil olmak istediğinde; doğru ve adil olmayan, oyalamaya ve imhaya dönük çabaların maliyeti (maddi- manevi) insanların ve devletlerin belini bükmektedir.

Daha önce yazdığım gibi bir yerde bir sorun ve problem var ise, çözmesi gerekenler eğer sorun ve problemi çözmek yerine görmezden geliyor,  sümen altı ediyorlarsa  sadece ve sadece kendilerini aldatıyorlar.

Çözmesi gerekenler başını kuma gömdüklerinde, birileri kıtalar ötesinden, sağdan ve soldan, doğudan ve batıdan  geliyor ve çözmek istemediğiniz bu sorun ve problemlere el atıyor ve çoğu zaman şiddetli bir patlama meydana geliyor.

Sorunları-problemleri görmezden gelen, sümen altı eden, aklın ve adaletin ölçülerine göre çözüme yanaşmayanlar, ırkının, devletinin yada sahsının çıkarını öne sürenler muhakkak bir şekilde zarar ediyor, birileri geliyor, bu sorun ve problemin varlığını keşf ediyor ufak bir kıvılcım ile  depolarda tutulan amonyum nitratı patlatarak 4,5 şiddetinde bir depreme sebep olabiliyor.

Patlamanın maddi yönünü bir kenara atsan bile can kaybı, yaralılar ve manevi çöküntü insanı dehşete düşürmektedir.

Yüreğimiz yaralı ve bu yara bizi konuşturuyor. Coğrafyamızın hemen her köşeşi, bu gün çeşitli sebepler ile kan ve barut kokuyorsa, insanlarımız ülkelerini terk ederken kimisi deniz ve göllerde boğulurken kimisinin naaşı ancak karlar eridğinde ortaya çıkıyorsa sorunlarımızı- problemlerizi aklın ve adaletin ölçüleri doğrultusunda çözme iradesi ortaya koymadığımızdandır.

Ya Aklın ve adaletin emrettiği şekilde problem ve sorunlarımızı çözeceğiz yada coğrafyamızda  patlamalar durmadan devam edecek ve adı anmaya değmez yaratılmışların en düşüğü olanların sevinç naralarını işitmeye devam edeceğiz.

Bu vebalin çok büyük bir kısmı da idarecilerin boynunadır.

Allaha emanet olun.

İbrahim Kızar / Habernas