‘Oruç geçmişten gelen bir mirastır’

Ramazan ayında, Hazreti Peygamber'i örnek alarak ibadetlerin yapılması gerektiğini dile getiren İTTİHADUL ULEMA Genel Sekreteri Molla Muhammed Özer, bu şekilde orucun sevabından en üst seviyede istifade edilebileceğini söyledi.

‘Oruç geçmişten gelen bir mirastır’

Ramazan ayının manevi atmosferine girdiğimiz bugünlerde, Ramazan ayının bir fırsat olduğuna değinen İTTİHADUL ULEMA Genel Sekreteri Molla Muhammed Özer, zekât ibadetinin Ramazan ayında yerine getirilmesinin halkımız arasında bir gelenek haline geldiğini belirterek; zekâtın yanında infak ve sadakaya da ağırlık vermesi tavsiyesinde bulundu.

Orucun bütün semavi dinlerde farz kılındığını hatırlatan Özer, "Allah geçmiş ümmetlere de orucu farz kılmıştır. Bütün semavi dinlerdeki ehli tevhit, Allah'a inanan toplumlar orucu tutmuştur. Geçmişten gelen bir mirastır. Allah orucu bizim için bir fırsat kılmıştır. Oruç ayıyla beraber Peygamber Efendimiz (SAV)’in hadislerinde de mevcuttur ki insanlar bütün günahlardan tövbe ve istiğfarla kurtulabilir, temizlenebilir." ifadelerini kullandı.

“KUR'AN’I  MUKABELE ŞEKLİNDE OKUMALIYIZ"

Müslümanların Kur'an-ı Kerim'i Ramazan ayında mutlaka okumaları gerektiğini dile getiren Özer, " Allah'ın, Peygamber Efendimiz’e emrettiği ibadet şeklini biz de yaparsak isabet etmiş ve orucun sevabından en üst seviyede istifade etmiş olacağız. Bu manada Peygamber Efendimiz Ramazan ayı girdiği gibi mutlaka Kur'an-ı Kerim'i mukabele şeklinde Cebrail (AS) ile okumuştur. Bu Peygamber Efendimiz (SAV)‘in bir sünnetidir. Demek ki Müslümanlar Ramazan ayında, ihmal ettiği, okuyamadığı, dünyevi meşakkatlerle unuttuğu Kur'an-ı Kerim'i mutlaka mukabele şeklinde, camilerde halkalara katılarak okumalıdır. Bununla beraber kaza namazı olan insanlar, bu ayda kazalarını kılmalı ve biraz daha artırmalıdır. Kazası yoksa teravih namazına katılıp nafile namazları, teravih namazlarını mutlaka yerine getirmelidir. Müslümanlar da bunu yaparsa elbette çok fazla sevap almakla beraber Ramazan'ın ikliminden istifade etmiş olacaktır." diye konuştu.

"ZEKÂTIN YANINDA İNFAK VE SADAKAYA DA AĞIRLIK VERMELİDİR"

Zekât ibadetinin Ramazan ayında yerine getirilmesinin halkımız arasında bir gelenek haline geldiğini belirten Özer, "Özellikle tüccarlar zekâtlarını bu ayda veriyorlar. Özellikle bu sene depremler olduğu, mağduriyetler oluştuğu, seller ve afetler üst üste geldiği için Müslümanlar bu ayda zekâtın yanında infak ve sadakaya da ağırlık vermelidir. Fakir fukaraya bu manada sahip çıkmalıdır. Bizler ilk önce malımızdan verebilmeliyiz. İnsanın Allah'ı sevmesinin nişanesi malını Allah yolunda infak ve sadakayla harcamasıdır." şeklinde konuştu. (İLKHA)