Filistin direniş hareketleri: İngiltere'nin kararının uygulanması cinayet olur

Filistin'deki ulusal ve İslami direniş hareketlerinin hep birlikte düzenlediği "Direniş meşru haktır... Asıl terör işgaldir" başlıklı konferansın ardından bir kapanış bildirisi yayınlandı.

Filistin direniş hareketleri: İngiltere'nin kararının uygulanması cinayet olur

İngiltere'nin İslami Direniş Hareketi'ni (Hamas) "terör" listesine alma yönündeki kararına karşı bugün (23 Kasım Salı) Gazze'de "Direniş meşru haktır... Asıl terör işgaldir" başlığı altında konferans düzenleyen Filistin direniş hareketleri böyle bir kararın uygulanmasının gerçek anlamda bir cinayet, siyasi, hukuki ve ahlaki açıdan ciddi bir hata olacağını dile getirdiler. 

Karar karşısında hep birlikte Hamas'ın yanında durduklarını vurgulayan direniş hareketleri, böyle bir kararın uygulanmasının, Belfur Deklarasyonu'yla ve siyonist işgal devletinin kurulması için zemini hazırlamak amacıyla Filistin topraklarını işgal etmekle işlediği cinayetin ardından İngiltere'nin Filistin halkına yönelik yeni bir cinayeti olacağını vurguladılar. 

Filistin'deki ulusal ve İslami direniş hareketlerinin hep birlikte düzenlediği "Direniş meşru haktır... Asıl terör işgaldir" başlıklı konferansın ardından bir kapanış bildirisi yayınlandı. Bildiride Filistin halkının tümünün bu karara karşı tavır koyması istendi ve böyle bir kararın uluslararası barış açısından büyük bir risk oluşturacağı gibi bizzat İngiltere'ye de ciddi olumsuz yansımalarının olacağı vurgulandı. 

İngiltere İç İşleri Bakanı Priti Patel 19 Kasım Cuma günü yaptığı açıklamada Hamas'ı terör listesine dahil edeceğini duyurmuş ve bu örgüte yardım edenleri teröre destek suçlamasıyla en az on yıl hapis cezasıyla tehdit etmişti. 

İngiltere İç İşleri Bakanlığı'nın bu kararını duyurmasından sonra açıklama yapan Hamas; "Ne yazık ki İngiltere eski taşkınlığını hala sürdürmektedir. Filistin halkından özür dilemek ve gerek Belfur Deklarasyonu'yla gerekse Filistinlilerin topraklarını işgal edip siyonist harekete teslim etmek suretiyle bu halka yönelik işlediği tarihi hatasını düzeltmek yerine, mağdurlar aleyhine saldırganlarla işbirliği yapmaktadır." demişti.

Hamas, silahlı mücadele de dahil olmak üzere bütün direniş yollarıyla Filistin halkının işgal edilmiş topraklarını kurtarmak için mücadele etme hakkının uluslararası hukuk tarafından kabul edilmiş bir hak olduğunu, asıl terörün siyonist işgal olduğunu, onun bu toprakların asıl sahiplerini öldürdüğünü, zorla göç ettirdiğini, evlerini yıktığını ve terör yoluyla onları hapsettiğini dile getirmişti.

Filistin Dış İşleri Bakanlığı da konuyla ilgili açıklamasında, İngiltere'nin böyle bir karar almasının İsrail işgal rejimi Başbakanı Naftali Bennett'in İngiliz mevkidaşından böyle bir talepte bulunmasından bir hafta sonra gerçekleştiğine dikkat çekti. 

Filistin Dış İşleri Bakanlığı'nın açıklamasında, böyle bir kararın barışın önünde ciddi engeller oluşturacağı, ateşkesin kalıcı hale getirilmesi ve İsrail'in geçtiğimiz Mayıs'ta gerçekleştirdiği son saldırıdan sonra Gazze'nin yeniden imarı için sarf edilen tüm çabaları boşa çıkaracağı ifade edildi.