Eşreften Esfele / İbrahim Kızar

Gerekçe ne olursa olsun zillete bir kere evet diyenlerin sonu eşreften esfele tenzili rütbedir. Başımızı kaldırıp kaldırıp etrafımıza, bölgemize, dünyaya baktığımızda ne yazık ki bunların sayıları çok fazladır.

Eşreften Esfele / İbrahim Kızar

Heyacan ile beklenen, kadr ve kiymetini bilenleri Rahmet ile kuşatarak, mağfiret ile günahların ağırlığından kurtarıp ve nihayet cehennem ateşinden azad ederek veda etmeye başladı bile.  Öyleya yarısı geçmiş olandan geriye ne kalmış ki ? Allah hakıyla istifade etmeyi nasip etsin.

Okuyanlar bilir Eşreften Esfele kitabını, hayatın içinden derlenmiş, yaşanmış olaylar yazı ipi ile bağlayıp kitap haline getirilmiş ve İbret almak isteyenlerin istifadesine sunulmuştur.

Kitab neyi anlatıyordu? Resmi kılıklı aşağılık organizasiyonların sopa yada havuç oyunları karşısında  bir avuç sopa yememek için havuça sarılan insanların durumunu anlatıyordu. (Kaybedilen değerler karşısında elde edilenler maddi olarak ne kadar büyük olsa bile  bir havuç mesabesindedir)

Biraz daha  açalım. Özellikle  doksan ile ikibin yılları arasında terör ile mücadele adı altında gözaltına alınanlardan adam devşirme denemeleri çok yaygın idi. Resmi kılıklı aşağılık organızasiyonların tehditleri karşısında paniğe korkuya kapılıp onlar ile çalışmayı kabul edenlerin neler neler kaybettiklerini anlatır kitab.

Bir kere evet diyenlerin, resmi kılıklı aşağılık organizasiyonların bitmek bilmeyen aşağılık, adi, insanlığı insanlığından utandıran ve sonu gelmeyen istekleri sonucu düştükleri durum hakikaten Eşreften Esfele kelimelerinden daha güzel ifade edecek kelime zor bulunurdu.

Eşreften esfele düşenler az bir zarardan kurtulmak için çok büyük değerler feda ettiler, dünyalarını kurtarma derdi ile atladıkları çukurda belki de dünyaları ile birlikte ahiretlerini de kaybettiler.

Tabiki kitab direnen ve aziz olanlardan da bahsetmektedir. Dünyayı ve uzatılan havuçları ellerinin tersi ile itenler belki  bedel ödediler, fakat sıkıntılı günler çabuk geçti geriye boyun eğmemenin verdiği  şeref ve izzet kaldı. Bu dünyada şeref ve izzet, öbür dünyada inşaallah cennet. Direnen aziz olandır.

Nerden geldi aklıma, niye şimdi? Bize bunları söyleten derdimizdir. Gördüklerimiz, yaşadıklarımız ve insanların makamları, vasıfları ne olursa olsun düştüğü durumlardır.

İnsanlar bir sefer zillete evet dedilermi artık freni patlamış gübre dolu kamyon gibi yokuş aşağı, uçuruma doğru yuvarlanmaktırlar.

Heyecanla beklenen günlerde olduğumuzdan dolayı biraz daha dikkatli olmaya çalışmak icab etmektedir. Bundan dolayı ortaya konuşmak  uygun olanıdır. Okuyucu da feraset sahibidir, başını kaldırıp kalp gözü ile baktığında Eşreften Esfele tenzili rütbe edenlerin yada hep esfel olanların ne kadar çok olduğunu görecektir.

Eşreften esfele tenzili rütbe edenlerin yada zaten esfel olanların, her zaman kendilerini haklı gösterecek bir baheneleri muhakkak vardır. Durum ve makamlarına göre, kimileri için aile ve çocuklar olurken, kimileri için memuriyet yada makamlardır. Kimileri için bazı koltukları elde etmek, kimileri için eldeki koltuğu bir dönem daha korumaktır. Kimileri için çok kazanç sağlayacak ihaleler olurken kimileri için devletlerinin ali menfaatleridir. Kimileri için devletlerinin beka endişesi olurken, kimileri için ise terör ile huzurun bozulmasıdır. Kimileri için ise sopayı tutanların gövdelerinin büyüklüğü, taşıdıkları süper güç, süper bilmem ne etiketleridir, kimileri için ekonominin bozulması, paranın pul olması olurken kimileri için alıştıkları konforlu hayatın elden gitme endişesidir....

Dediğimiz gibi herkesin kendince haklı bir gerekçesi vardır. Gerekçe ne olursa olsun zillete bir kere  evet diyenlerin sonu  eşreften esfele tenzili rütbedir. Başımızı kaldırıp kaldırıp etrafımıza, bölgemize, dünyaya baktığımızda  ne yazık ki bunların sayıları çok fazladır.

Allaha emanet olununuz.

İbrahim Kızar / Habernas