Zindanda doğdu, enkaz altında şehit oldu: Yusuf ez-Zek'in hayatı ve vedası
Soykırımcı İsrail ordusu tarafından şehit edilen 17 yaşındaki Filistinli Yusuf ez-Zek, Gazze’deki ölümler listesine eklenen yalnızca bir sayı değil, aynı zamanda doğduğu andan itibaren acı, esaret ve direnişle örülmüş bir hayat hikayesinin hazin sonu oldu.

Yusuf, 2008 yılında 2 aylık hamile annesi Fatma ez-Zek'in (56) Gazze'den tedavi için ayrılırken İşgalci İsrail tarafından tutuklanmasının ardından, hapishanede doğdu.
Ellerinden kelepçeli olan annesi, temel sağlık hizmetlerinden mahrum bir şekilde Yusuf’u dünyaya getirdi. Yusuf ez-Zek için ailesinden, özgürlükten ve güvenlikten uzak bir başlangıçtı bu.
Yusuf ez-Zek, ilk nefesini hapishane duvarlarının gölgesinde aldı, çocukluğunu ise dar bir hücrede geçirdi, annesiyle yaklaşık iki yıl boyunca temel ihtiyaçlardan yoksun bir ortamda yaşadı.
Zek, henüz 17 yaşındayken, bu sabah, İşgalci İsrail'in savaş uçaklarının Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus'ta ailesinin evini hedef aldığı hava saldırısında şehit oldu. Hapishanede başlayan hayatı, yıkılmış bir evin enkazı altında şehadetle sona erdi.
Gazze’deki Şifa Hastanesi’nin koridorlarında, Yusuf’un annesi Fatma, oğlunun kanlar içindeki cansız bedenini kucağında tutuyordu.
Annesi kulaklarına, "Allah senden razı olsun anneciğim. Allah sana rahmet etsin şehit oğlum… Cennetin damadı, ruhumun parçası." diye fısıldadı ona, tıpkı yıllar önce zindanda emzirdiği gibi.
Anne Fatma, gözyaşları içinde, "Allah bize yeter, O ne güzel vekildir. Oğlum ve torunumu benden alarak yüreğimi parçaladılar. Allah'ım sen onlardan intikamını al." sözleriyle feryat etti.
"Hapishanede doğan en genç mahkûm"
Yusuf ez-Zek'in amcaoğlu, saldırı anını gazetecilere şöyle anlattı:
"Şafak vakti, kaçtığımız binada büyük bir patlama oldu. Alevler ve dumanlar arasında üst katlardan hızla kaçtık. Bombalanan daireye yöneldiğimde Yusuf’u yerde yatarken gördüm. Şoktaydım. Füzeler başını ve vücudunun bazı kısımlarını koparmıştı."
Saldırıda Zek'in yeğeni Temim Ebu Ata da şehit olurken, aralarında çocukların bulunduğu yedi aile ferdi yaralandı.
"Ey dünya neredesin? Çocuk haklarını savunduğunu söyleyenler neredesiniz?" ifadesini kullanan Zek’in genç kuzeni, "Yusuf, bilim ve spora meraklıydı, sürekli gülerdi… Sonra aniden şehit oldu." dedi.
Fotoğrafsız çocukluk
Filistinli Esirler Basın Ofisine göre Zek'in bebekliğine dair hiçbir fotoğrafı bulunmuyor çünkü annesi tutukluyken görüntü almasına izin verilmedi.
O, tanımadığı yüzlerle çevrili duvarların ardında büyüdü, özgürlük kavramıyla tanışması yıllar aldı.
2009 yılında, annesi Fatma ez-Zek ve Yusuf, Hamas’ın İsrailli siyonist asker Gilad Şalit’in bir video kaydını vermesi karşılığında yapılan bir anlaşma kapsamında serbest bırakılmıştı.
Anlaşma uyarınca, 19 Filistinli kadın tutuklu İşgalci İsrail'in hapishanelerinden çıkarılmıştı.