Sadece kendinize istiyorsunuz / İbrahim Kızar

Adalet olmadan kardeşlik edebiyatı boş bir aldatma olarak sırıtmaktadır. Kendimiz için istediğimizi kardeşimiz için de istemek bir tercih değil bir zorunluluktur.

Sadece kendinize istiyorsunuz / İbrahim Kızar

Yazarken çok dikkat ederek yazmak, doğru bildiklerimizi dile getirirken zarar vermemeye çalışarak, kulların tepkisini değil de işin manevi yönünü hesaba katmayı önceliyorum. Yazdıklarımızdan ve yaptıklarımızdan mesul olduğumuzun farkında olmayananımız yoktur.

Gözlerimizin nurunun “Sizden biriniz, kendisi için arzu edip istediği şeyi, din kardeşi için de arzu edip istemedikçe, gerçek anlamda iman etmiş olmaz.” Hadisini yine bilmeyenimiz, en azından dinlemeyenimiz varmıdır bilemiyorum.

Söz konusu biz Kürdler olunca ne yazık ki çevremizi kuşatanlar bizim ile komşu ve kardeş olanlar ne yazık ki ne kardeşlik hukuku dinlemekte ne de kendi nefisleri için istediklerini bizim için istemekteler.

Elimize geçen hakkımız olan bir şeyi ise elimizden almak için şeytana bile küllahını ters giydirecek manevralar yapmaktadırlar.

Hiç şek ve şüphe yok ki Kürd halkı bin yıllardır öz vatanlarında yaşamaktadırlar, bu topraklara bazıları gibi sonradan gelip konmamışlar. Son yüz yılda dünyayı tahakküm altına alan şer odakları ve onların yerli  hain ve arsız uşaklarının iş birliği ile Kürdlerin yaşadığı coğrafya, aynı dinin mensubu olarak kardeş gördüğümüz, Arap Fars ve Türkler arasında pay edilerek Kürd halkı birbirinden ayrılmış aralarına sınırlar çekilmiştir.

Hiç şek ve şüphe yok ki bu apaçık bir haksızlık ve hukuksuzluktur. Türkiye gibi ülkelerde Kürd halkının varlığı tamamen inkar edilmiş dili yasaklanmış, asimile edilerek bir halk yok edilmeye çalışılmıştır.

Bu hal öncekilerin, ölüp hesaba çekilmek üzere belki de cehennem çukurlarından bir çukur olan kabirlerinde zorlu bir hesaba yada direkmen cehhenemin en derin yerine girmek üzere beklemektedirler.

Bize daha zor gelen bugünkü idarecilerin, gücü elinde bulunduranların öncekilerin yolunu izlemeye devam etmeleri, Kürdlerin lehine olan en ufak bir gelişmede, Kerkük meselesinde olduğu gibi, küçükten büyüğe sıraya dizilerek şuna buna izin vermeyeceğiz diye açıklamalarda bulunmalarıdır. Halbuki biz bu hamaseti onlarda Ege adaları, Balkanlar ve Rumeli için beklerdik.

Öncekilerin sebep olduğu haksızlıklardan dolayı bu gün hala kan akmakta, Kürd gençlerinin kanı ne yazık ki, taşaron örgüt ve çetelerin eliyle, boşu boşuna heder edilmektedir.

Açık ve net belirtelim ki bugün diğer milletler ve Müslüman haklar, Arap, Acem, Türk ve Siyahiler için caiz olan, Devlet olma hakkı dahil, tüm haklar Kürdler için de caiz ve bir zarurettir. Kürdlerin hakkını almaya güç yetirememesi ve öncekilerin bu hakkı zulum ile gasp etmiş olmaları bu gerçeği değiştirmez.

Kürdlerin anayasal tanınma, resmi dil, ana dilde eğitim ve ana dilde devletten her alanda hizmet alma hakkından hala mahrum olduğu Türkiye gibi devletlerde, devletin her kademesinden asker, bürokrat ve siyasilerin, Irak’ta olduğu gibi, Kürdlerin bir statü yada kazanım elde etmelerine mani olmaya çalışmak ve komşuları Kürdlere karşı kışkırtarak Kürdler ve komşuları arasına düşmanlık ve kan davası meydana getirmeye çalışmak doğru bir davranış değildir. Hele hele alnı secde gören idareciler tarafından  yapılması Müslüman Kürdler tarafından nefret ile karşılanmaktadır.

Sonuç itibarı ile hiç kimse başkasının yanlışlarını devam ettirmek ve sahiplenmek zorunda değildir. Başka milletler için kabul görülen durumların kardeş olarak görülen Kürdler için caiz görülmemesi büyük bir zulum ve haksızlıktır. Kürd halkı kardeşlerin oturduğu masada kendi sandelyesine oturmak istemektedir ve bu Kürdlerin en doğal hakkıdır.

Adalet olmadan kardeşlik edebiyatı boş bir aldatma olarak sırıtmaktadır. Kendimiz için istediğimizi kardeşimiz için de istemek bir tercih değil bir zorunluluktur. Kendine büyük ülke gözü ile bakanların Ali Cengiz oyunları ile fitne ve fesatta öncü olmaları değil adalet ve barış için öncü olma gibi bir zorunlulukları vardır.

Kendiniz için ne istiyorsanız, caiz ve meşru görüyorsanız, Kürdler için de isteyin caiz ve meşru görün. Doğru ve adil olan budur.