Molla Mizgin: Kıyamete kadar Kürtlüğün dersini Melayê Cizîrî gibi zatlardan alacağız
Banga Heq Dergisi'nin düzenlendiği Melayê Cizîrî panelinde konuşan Mehmet Beşir Varol Hoca (Molla Mizgin, "Kıyamete kadar Kürtlüğü bu zatların kitaplarından öğreneceğiz. Çünkü bunlar İslam’ın mektebinde yetişmişler. Attıkları temel sağlamdır. Kıyamete kadar Kürtlüğün dersini onlardan alacağız." dedi.

Banga Heq Dergisi, Şırnak'ın Cizre ilçesinde "Aşk ve İrfan Gökleriniz Yıldızı: Melayê Cizîrî" temasıyla bir panel düzenledi.
Yurt içinden ve Irak Kürdistanı ile İran Kürdistanı'ndan birçok kişinin katıldığı paneli, HÜDA PAR Milletvekilleri Şahzade Demir ile Serkan Ramanlı da yakından takip etti.
Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı panelde Mehmet Beşir Varol Hoca (Molla Mizgin), bir selamlama konuşması gerçekleştirdi.
Melayê Cezerî gibi zatların İslam'ın yıldızı olduğunu belirten Molla Mizgin, "Onlara baktığımızda onlarda iki hususu görüyoruz. Birincisi Allah’ın bütün insanlık için yarattığı ve Kur’an’ın dili olan Arapça'dır. Bu dil küresel bir dildir. Bu dili öğrenmişler ve korumuşlar. Fakat bu dili öğrendiklerinde kendi kavimlerin dillerini unutmamışlar. Bu memleket 1400 yıldır İslam’ın hakimiyeti altındadır. Bu memleketin halkı Müslümandır. Fakat görüyoruz ki bu halk Kürtçe/Kurmanciyi unutmamışlar." dedi.
Fakat, cumhuriyetin ilanından sonra Kürt diline sahip çıkılmadığını belirten Molla Mizgin, "İngilizce gibi diğer diller başımıza hakim olmuş. Çünkü Avrupalılar işgalcidirler. Bundan dolayı kendi kanun ve nizamlarını bir kavme dayattıklarında o kavmi yok ediyorlar. Onun örf ve adetlerinin tamamını yok ediyorlar. Bir toplumdan en zor söküp atılan şey dil olmasına rağmen, görüyoruz bu memleketin halkı Kürt olmasına rağmen bu memleketin evlatları Kürtçeyi unutmuşlar. Fakat İslam’ın hakimiyeti altında bulunduğu 1400 yıl boyunca Kürtçeyi unutmadıkları gibi Kürtçelerini geliştirdiler. Hatta kıyamete kadar Kürtçe, Türkçe veyahut Farsçayı koruyacak kaide ve kuralların temellerini atmışlar." diye konuştu.
"Kıyamete kadar Kürtlüğün dersini onlardan alacağız"
Molla Mizgin, şöyle konuştu:
"Kıyamete kadar Kürtlüğü bu zatların kitaplarından öğreneceğiz. Çünkü bunlar İslam’ın mektebinde yetişmişler. Attıkları temel sağlamdır. Kıyamete kadar Kürtlüğün dersini onlardan alacağız. Bundan dolayı insanlığın çözümü Allah’ın dinindedir. İslam, Allah’ın dinidir. Sadece bir kavmin dini değildir. Arapların yada başkalarının dini tek değildir. Allah’ın dinidir.
Herkes kendi örfü ile değerlendirilir. Şiirin örfünde mecaz denilen bir husus var. Arapça olsun, Farsça olsun, Türkçe olsun yada başka dilde olsun, şiirin dili böyledir. Şiir mecazdan ibarettir. Eğer şiiri hakikat üzerine bina etmeye çalışırsan ortaya büyük bir garabet çıkar. Peki bunun mecaz mı hakikat mı olduğunu nasıl anlarız. Onun nasıl bir insan olduğuna bakmamız lazım. Eğer Tasavvuf ehli ise ve medresesinde kalan biri ise, zahit, muttaki ve Allah’tan korkan bir zat ise ve onun şiirlerinde kadın ve halhallardan bahsettiğini görürsen bunun mecaz olduğunu anlarsın. Onun hayatı buna bir karinedir. Mecaz ve hakikat, karineler ile tanınır. Bazı şahıslar Kur’an’ı 'antika' bir kitapmış gibi kalkıp sözlükler ile mana vermeye çalışıyorlar. Bu zatların kelamlarını da hakikat olarak anlam vermeye çalışıyorlar. Eğer hakikat üzerine anlam vermeye çalışırsan ortaya büyük bir garabet çıkar."
(İLKHA)