Gazze’de Ebu Şebab ihanet şebekesi ve DEAŞ’ın kirli planları deşifre edildi

Gazze’nin açlık ve kuşatma altında çektiği acılar devam ederken, işgal rejimi tarafından oluşturulan ihanet şebekesi Ebu Şebab çetesi, sistematik yağma yapıyor, zorunlu göç planlarını uyguluyor ve bölgenin demografik haritasını yeniden şekillendiriyor.

“İcad”ın yaptığı araştırma, Yaser Ebu Şebab tarafından kurulan ihanet şebekesinin yapısını ve faaliyetlerini ilk kez ortaya koyuyor. Coğrafi yayılımını, siyasi bağlantılarını ve işgal ile Filistin Otoritesi ile doğrudan ilişkilerini saha ve dijital takip, uydu görüntüleri analizi ile belgeler.

Kuruluş ve bağlam

Bu ihanet şebekesi, Ekim 2023’te İşgalci İsrail’in Gazze’ye yönelik savaşı sonrası ortaya çıkan güvenlik ve sosyal çöküş ortamında şekillendi. Mayıs 2024’te kamuoyuna çıktı. O dönemde resmi kurumlar güvenliği sağlamada ve yardımları ulaştırmada yetersiz kalınca, işgal rejimi araçları aracılığıyla Filistin sahasını manipüle etmeye başladı.

Yaser Ebu Şebab, silah ve uyuşturucu kaçakçılığı suçlarından tutukluyken İsrail saldırıları sonucu hapishaneden kaçtı.

6 Temmuz 2025’te İşgalci İsrail'in kanalı “Kan”da verdiği röportajda, işgal ordusuyla iş birliği yaptığını itiraf etti. Yardımları dağıtmak bahanesiyle koruma altında soyduğu yardım konvoyları görüntüleriyle belgeleniyor. Ebu Şebab, Hamas devrilirse Gazze yönetimini devralmaya hazır olduğunu söyledi.

Birleşmiş Milletler raporlarına göre, Ebu Şebab’ın ihanet şebekesi, bölgeye giren 100 yardım kamyonunun 80’ini ele geçirdi, yardım kamyonu sürücülerine karşı dört cinayet işledi, yağma görüntüleri sosyal medyada paylaşıldı.

Çetenin yapısı ve lider kadrosunda DEAŞ bağlantılı isimler

“İcad” ekibi, Facebook ve TikTok’taki elliden fazla dijital hesabı analiz etti. Uydu fotoğrafları ve yerel tanıklıklarla ihanet şebekesinin coğrafi yayılımı ve yapısı netleştirildi.

Örgütün zirvesinde Ebu Şebab bulunuyor. Yardımcısı olan Ghassan el-Dehini, DEAŞ ile bağlantılı, kaçakçılık ve Sina’daki silahlı gruplarla ilişkili bir isim. Diğer önemli lider ise, Suriye’deki DEAŞ saflarında savaşmış ve savaştan önce Gazze’ye dönmüş Issam el-Nabahin.

İkinci katmanda, silahlı ve saha sorumluları olan Bekir el-Vekili, Yusuf Abu Naser, Sedam Abu Zakar ve Tarek Abu Hasan var. Yardım konvoylarını kontrol ediyorlar.

Üçüncü katman ise emirleri uygulayanlar, Nemer, Kerim, Abud Abu el-Hussayn ve Abu Anis gibi isimlerden oluşuyor. Yağma operasyonlarına bizzat katılıp bunu açıkça belgeleyenler.

Coğrafi konum

Şebeke, güney Gazze’deki el-Şovka, el-Beyuk ve Refah doğusunda faaliyet gösteriyor. Bu alanlar fiilen İsrail ordusunun kontrolünde. Kasım 2024’te çekilen uydu görüntüleri, Karem Abu Selam Sınır Kapısı yolunda şebekenin hendekler kazdığını ortaya koydu. Ebu Şebab’ın oluşturduğu kamplar, mültecilerin geri dönmesi için çağrıda bulunduğu yerler olarak kullanılıyor. Bu kamplar, İsrailli aşırı sağ bakan Bezalel Smotrich’in Gazze nüfusunu yeniden konumlandırma planına hizmet eden alanlarda bulunuyor.

Yardım silah olarak kullanılıyor

“İcad”ın belgeleri, gıda ve yardımın aç insanlara ulaşmak yerine güç gösterisi ve sadakat ödülü olarak dağıtıldığını, açık yağmalandığını gösteriyor. Güvenlik boşluğu, İsrail iş birliği, siyasi örtbas ve silah kullanımı ile desteklenen bu durum, işgalin uzun vadeli demografik dönüşüm projesine hizmet ediyor.

Bu belgeler sadece yağma veya milis hareketliliği değil, yerel araçlarla yürütülen yumuşak savaş modelini ortaya koyuyor. Yardım silah, açlık baskı, işgal yönetici, ihanet şebekesi ise saha uygulayıcıları olarak kullanılıyor.

Bu nedenle, mevcut kanıtlar ve tanıklıklar uluslararası toplumun derhal harekete geçmesini, sorumluların hesap vermesini, işgalin sınır kapılarını ve yardımları sömürmesini engellemesini zorunlu kılıyor.

Kaynak: Palinfo ve arabi21.com