Eylemler Saudi Aramco'nun değerini olumsuz etkiliyor

Saudi Aramco'nun tesislerine yapılan eylemler, halka arza hazırlanan şirketin değerini ve Suudi petrol endüstrisini olumsuz etkiliyor.

Eylemler Saudi Aramco'nun değerini olumsuz etkiliyor

Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın öncülük ettiği 2030 vizyonu kapsamında 2016'da ilan edilen Saudi Aramco'nun halka arz süreci, yönetim kurulu başkanlığına Yasir Osman el-Rumeyyan'ın atanmasıyla hız kazandı. 

Sürecin yönetilmesi için JP Morgan, Morgan Stanley ve HSBC bankalarına yetki veren Riyad yönetimi, ilk olarak şirketin 100 milyar dolar değerindeki yüzde 5'lik hissesini dünya piyasalarına açacağını ve arzın Tokyo borsasında gerçekleşeceğini duyurdu. Daha sonra karar değiştiren Riyad yönetimi, şirketin yüzde 1'ini bu yılın sonunda, diğer yüzde 1'ini ise 2020'nin sonunda Suudi Arabistan borsası Tedavül'de halka arz edeceğini açıkladı.

Bu karar değişikliğiyle, 2014'te Suudi Arabistan Ulusal Bankası'nın halka arzında olduğu gibi Aramco hisselerinin de Suudi şirketlere veya zengin ailelere satılması hedeflenirken, şirketin 20 milyar dolar değerindeki yüzde 1'lik hissesine yabancıların sahip olması bir kontrol kaybı olarak öngörüldü.

Halka arz için yatırımcının güveni kazanılamadı

Saudi Aramco'nun uluslarası piyasalara arzının ertelenmesiyle birlikte şirkete ait iki tesise düzenlenen son eylemler ise yeni yönetim için zorlu bir sürecin başlangıcı oldu. Suudi Arabistan Enerji Bakanı Abdulaziz bin Selman saldırıların, Aramco'nun günlük petrol üretiminin yaklaşık yüzde 50'sini (5,7 milyon varil) durdurmasına yol açtığını açıkladı. Şirketin günlük doğal gaz üretiminde de önemli düşüş yaşandı.

Ayrıca bu durum Aramco tesislerinin eylemlere ne kadar açık olduğunu gösterdi ve zaten belirsiz olan halka arz sürecini olumsuz etkiledi. El-Rumeyyan her ne kadar "halka arzın saldırılar sebebiyle ertelenmeyeceğini" ifade etse de bu açıklama uluslararası piyasalarda yatırımcıların güvenini kazanmak için yeterli olmadı.

"Tedavül dışında halka arz riskli"

Washington merkezli Orta Doğu Enstitüsü Enerji Uzmanı Rauf Mammadov, yaptığı açıklamada, halka arzın Tedavül'ün dışında bir borsada gerçekleştirilmesinin riskli olduğunu belirterek, "Arz için New York veya Londra borsası seçilmesi halinde Riyad yönetiminin yüzleşmek zorunda kalacağı davalar olacak." ifadesini kullandı.

Özellikle ABD'deki iki yasasının Riyad yönetimini zorlayacağını vurgulayan Mammadov, "İlk olarak ABD, 'Terörizme Destek Verenlere Karşı Adalet Yasası altında 11 Eylül olaylarına yardım ettiği gerekçesiyle Suudi Arabistan’ı yargılayabilir. Ayrıca 'Petrol Üretmeyen ve İhraç Etmeyen Karteller Yasası' kapsamında da fiyatları yükseltmek için piyasadaki petrolü saklayan ülkeler yargılanabilir. Bu sebeple Riyad yönetimi ilk arzı kendi borsası Tedavül’de gerçekleştirmek için adım attı. Sonuç olarak Aramco’nun halka arzıyla ilgili Suudi Arabistan zor bir imtihandan geçiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Öte yandan Mammadov, tesislere düzenlenen eylem öncesi şirketin maddi değeri konusunda da tartışma olduğuna işaret ederek, "Riyad yönetimi şirket değerinin 2 trilyon dolar olarak dikkate alınmasını isterken, bazı enerji uzmanları bu rakamı abartılı buluyor. Tesislere düzenlenen saldırı, potansiyel yatırımcıları tedirgin edecek ve şirketin değerinin daha da azalmasına yol açacak." dedi.

AA