Büyüklerimiz Azizdir / İbrahim Kızar

Ey yaren bu aslı ne olduğu belli olmayanların, bizim büyüklermiz ile, alimlerimiz ile, önderlerimiz ile, rehberlerimiz ile  alıp veremedikleri ne dir? Niye böyle hakaret ediyorlar, kinleri ağızlarından taşıyor, nerde ise kinlerinden helak yurduna def olup gidecekler.

Büyüklerimiz Azizdir / İbrahim Kızar

Hem Said hem mürşid

Ey yaren yine daraldım, içim öfke ile doldu, yanlış bir şey yapmamak, söylememek için sana geldim, biraz dertleşmek, seni derdime ortak etmek istedim. Belki biraz rahatlar içimdeki öfke diner ve yanlış bir iş yapmaktan, yanlış bir şey söylemekten korunmuş olurum.

Danışmanın her zaman iyi bir iş olduğunu bana hatırlattıktan sonra seni dinliyorum, haydi anlat belki de derdimiz birdir dedi Yaren.

Ey yaren bu aslı ne olduğu belli olmayanların, bizim büyüklermiz ile, alimlerimiz ile, önderlerimiz ile, rehberlerimiz ile  alıp veremedikleri ne dir? Niye böyle hakaret ediyorlar, kinleri ağızlarından taşıyor, nerde ise kinlerinden helak yurduna def olup gidecekler.

Sen son günlerde hem Said, hem de Şehid olan büyüğümüze dil uzatılmasından bahs ediyorsun. Anlatayım sana dinle o zaman dedi Yaren.

Evvela öfkende haklısın.

Saniyen herkes tiynetine, karakterine, huyuna, aslına,  göre iş yapar laf söyler.

Salisen, sen de biliyorsun bu tiyneti bozuk, karekteri olmayan mahlukların lider dedikleri, öve öve bitiremedikleri, kurtarıcı dedikleri, Osmanlı Devleti'nin payitahtı işgal edildiğinde, işgalcilerden müstemleke valiliği payesi alabilmek için çırpınıp durmuştur. İşgalcilere sizin adınıza bu toprakları ben yönetmeye talibim benden ala uşak bulamazsınız demiştir.

İşte bu karaktere bu tıynete sahib biri öve öve bitirmedikleri liderleri, atalarıdır. Ne kadar örtmeye çalışsalarda kirli çamaşırları ortalıkta dolaşmaktadır. Ulu demekle kimse yüce olmuyor sadece ve sadece uluyorlar.

Gücü ellerine geçirmek için girmedikleri kılık, söylemedikleri yalan, vermedikleri söz, yapmadıkları melanet kalmamıştır. Gücü ellerine geçirdikten sonra ise yapmadıkları ihanet, işlemedikleri cinayet kalmamıştır. Ülke baştan başa özellikle de Kürdistanın her karışı zülmen öldürdükleri insanların naaşları ile doludur.

Yani onların önderlerinde insanların övebileceği hiç bir insani meziyet yoktur ki bunu kendileri dahil herkes bilmektedir. Yapılan övgüler verilen etiketlerin tamamı kanun zoru iledir, bir rahmet okuyanları yoktur, dua ve Fatihadan mahrumdurlar.

Bizim büyüklerimize gelince, hem Alim, hem Said hemde Şehiddirler, halkın onlara teveccühü doğal ve samimidir. Bütün karalama ve yasaklamalara rağmen üstün meziyetleri üste çıkmış halkın tevecühü hiç bir zaman eksilmemiştir. Halk onları daima rahmet, minnet ve hürmet ile yad etmiştir. Ruhlarına dualar Yasinler Fatihalar hediye edilmektedir. Yolları yol, davaları dava, tavsiyeleri yol feneri kabul edilmiştir.

Ülkesi işgal altında iken benden ala uşak bulamzsınız diyenlerin torbasında önderlerimize hakaretten başka bir şey bulunmaz zira onların kulandıkları her hakaret kendilerini ve liderlerini resm etmektedir.

Son olarak HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'nun dediği gibi “Güneş balçıkla sıvanmaz! Şeyh Said hem arif hem mücahid hem kâmil bir mürşid hem şehid hem ilmiyle amil bir alimdir. Bu yüzden şahadetinden bir asır sonra bile İslam'a ve insanlığa düşman olanları rahatsız etmeye devam etmektedir.”

Şimdi biraz rahatladınmı diye sordu Yaren? Rahatladım. Doğruya doğru onlar bütün hakaretleri ile sadece kendilerini ve uşaklığa aşık liderlerini tarif ediyorlar bunda şüphe yok. Bizim önderlerimiz ise hem said hem şehid hem alim, hemde mirşidi kamildirler kıyamete kadar selam onların üzerine olsun.