Bir dostun bir dosta vedasıdır / Mücahid Haksever

Yıllardır geziyorum. Diyar diyar, ülke ülke… Kaç yıl oldu, kaç zaman geçti artık saymıyorum. Saymaktan yoruldum. Her gittiğim yerde bir gül ekmek istedim, bu baharda benim de bir hissem olsun diye. Kimi güllerimi soldurdular, kimisini kopardılar. Diğerlerinden de şimdi habersizim. Kim bilir ne haldedirler.

Kışın zemherisinde bohçamı yüklendim düştüm yollara, bilmediğim tanımadığım diyarlara göç ettim. Yıllardır, kutlu bir günün muştusunu bekliyordum bekliyorum. Yeryüzünün yalancı cennetinde Yusuf’un kuyusunda gibiydim. Yeryüzü tüm genişliğine rağmen daralmıştı bana. Yorulmuştum bunalmıştım. Kalabalıklar içinde yalnızdım.

Derken bir dost geldi, GÜL gibi yüze gülen, daraldığında ise TEKİN bir liman. Yıllar sonra Bedr’in kokusunu almıştım bu dostta. Hendek’in fedakârlığını hatırladım onunla. Uhud’un acısını yad ettim. Dava tarihinin tüm evreleri canlandı gözümde tek tek. Kendime gelmiştim. Bu gurbet diyarında bana bir umut bir teselli olmuştu. Sanki babam, sanki en yakın akrabalarım gelmişti. Yıllardır solmuş güle bir su, karanlığıma bir ışık olmuştu. Yıllardır ayrılık, firak ateşinin ruhumda bıraktığı yarama bir merhem. Yalnız ben değil benim gibi olanların hepsinde bu sevinç ve rahatlamayı görüyordum. Bu dostun gelişi bir kişinin gelişi değildi sadece. Düşman saldırılıları altında tüm cephaneleri tükenmiş, mevzileri teker teker düşmüş bir orduya yetişen bir ordu gibiydi. Bu gurbetliğimizde böyle bir dostu ne kadar da özlemiş ne kadar da beklemiştik.

Ama bu sevincim, bu sevincimiz kısa sürdü. Bu sahneyi daha önce de görmüştüm. Bu filmi daha önce de izlemiştim.  Ercan’ımın Mahmud’umun ve Veysi’min ayrılık acısı nasıl kalbimi acıttıysa bu GÜL gibi güzel, dertli anımda derdimi paylaşacağım bu TEKİN insanın acısı da kalbimi acıttı. Giderayak çok güzel söyledin, her yerde Allah bizimledir. Her sıkıntılı anımızda Allah yardır. Ama senin gibi dostlarla, karanlık dehlizler bile meydandır.

Söyleyecek söz bulamıyorum. Dilim aciz, kalemim naçar. Rabbim seni ve senin gibileri muhafaza etsin. Senin gibilere, ümmetin ihtiyacı var. Senin gibi derdi davası olanlara. Kendinden geçenlere, fenafil dava olanlara, diğergam olanlara… Güle güle dostum güle güle. Bilmiyorum daha kaç kez elveda diyeceğiz. Bilmiyorum bu vuslatlar ne zaman yerini visale çevirecek. Rabim “İnna Fetehna Leke Fethan Mubina” ayetini okumayı ne zaman nasib edecek. Biz onun emrine karşı sadece “ سمعنا واطعنا“ diyoruz. O’ndan ümidimizi kesmiyoruz.
    
Rabbim çok yakın bir zamanda, Mekke’lerimize bizleri geri döndürsün. Bu hasret ve gurbetliğimizi hitama erdirsin.

Mücahid Haksever / Habernas