Suudi hapishanelerinde işkence: Sistematik devlet politikası
Suudi Arabistan’da tutuklulara yönelik sistematik işkence uygulamaları devam ediyor. İnsan hakları örgütü Sanad, işkencelerin elektrik şoku, uykudan mahrum bırakma ve cinsel taciz gibi yöntemlerle yapıldığını bildirirken, uluslararası topluma Suudi yönetimine baskı yapma çağrısı yaptı.

İnsan hakları örgütü “Sanad” Suudi makamlarının cezaevlerinde tutuklulara yönelik sistematik işkence uygulamalarını sürdürdüğünü açıkladı. Sanad, uluslararası topluma ve dünya vicdanına, Suudi yönetimine baskı yaparak bu ağır insan hakları ihlallerine son verilmesi çağrısında bulundu.
Sanad’ın raporlarına göre Suudi hapishaneleri, fiziksel ve psikolojik işkencenin kol gezdiği, şeffaflık ve denetimden yoksun ortamlar haline gelmiş durumda. Elektrik şoku, ağır dövme, uzuvlardan asma, uykudan mahrum bırakma, cinsel taciz ve sözlü hakaretler, tutuklulara uygulanan yaygın işkence yöntemleri arasında yer alıyor.
Özellikle Dr. Ali El-Omari’nin 2017’den beri yaşadığı ağır işkence vakaları, elektrik şoku nedeniyle gelişen böbrek yetmezliği ve avukat Meteb Dhafer El-Omari’ye yönelik sistematik kötü muameleler raporlandı. Kadın tutukluların da cinsel taciz ve psikolojik baskı altında olduğu vurgulandı.
Sanad, Suudi makamlarının tutuklulara tıbbi bakım sağlamayı reddettiğini, bu yüzden ölümlerin yaşandığını ve uykusuz bırakmanın yaygın bir işkence aracı olduğunu belirtti. Uzun süreli tecrit ve hakaretler nedeniyle tutukluların psikolojik sağlıklarının ciddi biçimde zarar gördüğü bildirildi.
Sanad, işkence suçlarının zaman aşımına uğramadığını, suçluların cezalandırılmamasının adalet için ciddi bir tehdit olduğunu vurguladı ve Suudi Arabistan’ın taraf olduğu uluslararası işkence karşıtı sözleşmelere uyması için bağımsız soruşturmalar açılmasını talep etti.
Örgüt, bağımsız insan hakları gözlemcilerinin cezaevlerine erişimine izin verilmesini ve tutukluların yasal haklarının tam olarak korunmasını istedi. Sanad, uluslararası baskı ve küresel dayanışma olmadan Suudi Arabistan’daki sistematik işkencenin sona ermesinin mümkün olmadığını ifade etti.
Sanad, işkence mağdurlarının sesi olmaya, yaşanan hak ihlallerini belgelemeye ve suçluların hesap vermesi için çalışmaya devam edeceğini belirtti.