Suriye’de ABD ve İsrail eleştirisi yapan gazeteci Abdul Kareem gözaltında
Amerikalı gazeteci Bilal Abdul Kareem, Halep’in El-Bab kentinde Suriye güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındı. Eleştirel duruşuyla tanınan Abdul Kareem’in tutuklanması, basın özgürlüğüne yönelik yeni bir baskı dalgası endişesini artırdı.
Suriye güvenlik güçleri, Amerikalı gazeteci Bilal Abdul Kareem’i öğle namazı sırasında Halep’in kuzey kırsalındaki El-Bab kentinde bulunan El-Fetih Camii yakınında gözaltına aldı.
Yerel kaynaklara göre, silahlı personelle dolu iki Genel Güvenlik aracının bölgeyi kuşatmasının ardından Abdul Kareem gözaltına alınarak bilinmeyen bir yere götürüldü. Gözaltının gerekçesine veya gazetecinin akıbetine ilişkin şu ana kadar herhangi bir resmi açıklama yapılmadı.
Bilal Abdul Kareem’in duruşu, hiçbir zaman iktidara koşulsuz sadakat üzerine kurulmadı; bu iktidar devrimin bir parçası olsa dahi. Bu tutum, kendisi ile uzun süre İdlib’in büyük bölümünü yöneten ve liderliğini bugün Suriye Cumhurbaşkanı olan Ahmed el-Şara’nın yaptığı Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) arasındaki ilişkide açık biçimde görüldü.
Abdul Kareem, HTŞ yönetimini eleştiren haber ve yorumları nedeniyle 2020 yılında grup tarafından altı aydan fazla süreyle tutuklu kaldı. Serbest bırakılmasının ardından HTŞ kontrolündeki cezaevlerinde keyfi tutuklamalar, kötü muamele ve hukuki sürecin yokluğu hakkında açıkça konuştu. Esad rejiminin otoriterliğinin yerine, hesap vermez başka bir sistemin getirilmesinin Suriye devriminin hedeflerini karşılayıp karşılayamayacağını sorguladı.
Aralık 2024’te Beşşar Esad rejiminin devrilmesinin ardından Abdul Kareem, yeni Suriye yönetimine güçlü destek verdi. Özellikle eski rejim yetkililerinin şeriat mahkemeleri aracılığıyla yargılanmasını memnuniyetle karşıladı ve Esad döneminde işlenen vahşetleri gündeme taşıdı.
Ancak 2025 yılının ortalarına gelindiğinde, Ahmed el-Şara liderliğindeki mevcut yönetime yönelik tutumu giderek eleştirel ve şüpheci bir hâl aldı. Abdul Kareem, yetkilileri Esad dönemini hatırlatan uygulamaları sürdürmekle suçladı; işkence, zorla kaybetmeler, süresiz yargısız tutuklamalar ve yargısız infazlar yapıldığını dile getirdi.
Gazeteci, devrimin amacının Batı’yla uyumlu pragmatik politikalar izlemek değil, İslami adaleti tesis etmek olduğunu vurgulayarak, gerçek reformlar yapılmadığı takdirde Suriye’nin Esad döneminden daha kötü bir gelecekle karşı karşıya kalabileceği uyarısında bulundu. Ayrıca ABD askeri varlığına, İsrail saldırılarına karşı sessizliğe ve hükümetin dış politika yaklaşımına da sert eleştiriler yöneltti.
Abdul Kareem, 2012 yılından bu yana Suriye’de yaşayan ve Beşşar Esad’a karşı ayaklanmanın güçlü destekçilerinden biri olarak tanınıyor. Bununla birlikte, özellikle İsrail’in provokasyonlarına verilen tepkisizlik ve Batı ile iş birliği konularında yeni Suriye yönetimine temkinli eleştiriler getirdi.
Yerel aktivistler, bu gözaltının medya mensupları ve muhalif sesleri hedef alan daha geniş çaplı bir baskı sürecinin başlangıcı olabileceği uyarısında bulunurken, Suriye’de basın özgürlüğü ve muhalefet alanının giderek daraldığına dikkat çekiyor.
Suriye Savaşının Tanığı
Bilal Abdul Kareem, Suriye savaşından çıkan en tanınmış gazetecilerden biri olarak kabul ediliyor. Batılı gazetecilerin büyük ölçüde sahadan çekildiği bir dönemde, muhaliflerin kontrolündeki bölgelerden yaptığı yerinde haberlerle öne çıktı.
İslam’ı seçmiş bir Amerikalı olan Abdul Kareem, 2012’de Suriye’ye geldi ve yıllar boyunca Esad rejiminin bombardımanı altındaki sivillerin yaşadıklarını belgeledi. Uluslararası medya kuruluşlarında ve kendi platformu On the Ground News aracılığıyla yayımlanan çalışmaları, onu Suriye ayaklanmasının sembol isimlerinden biri haline getirdi.
Haberciliği boyunca hava saldırıları, kuşatmalar ve insani yıkımı merkeze alan Abdul Kareem, özellikle Halep ve İdlib’de yaşananlara dikkat çekti. Uzun süre muhalif gruplarla iç içe sahada bulunması, onu Esad karşıtı mücadelenin en görünür medya yüzlerinden biri yaptı.



