Şehid Hasan Tekin rahmetle yâd ediliyor

İslam ile tanışmalarına vesile olan dava arkadaşları Şehid Hasan Tekin'e çevresi tarafından 'Mert ve cömert Hasan' diye lakap takıldığını, İslam davası için her şeyini feda ettiğini söyledi.

Şehid Hasan Tekin rahmetle yâd ediliyor

Şırnak'ta yaptığı İslami çalışmalar nedeniyle 18 Haziran 1990 yılında, PKK elemanları tarafından yatsı namazı için abdestini alacağı vakitte düzenlenen silahlı saldırıda şehid edilmişti. Tekin, şehadetinin 32'nci yıldönümünde rahmetle ve minnetle yâd ediliyor.

Şırnak merkeze bağlı Çavuşan köyünde göçebe hayatı yaşayan 6 çocuk babası Hasan Tekin, Şırnak merkeze taşınarak bir mahalle bakkalını işletmeye başlar. Aynı mahallede bulunan cami imamının çocuklarla ilgilendiğini ve dersler verdiğini öğrenince, kendisinin ve ağabeyinin çocuklarını da camiye göndererek Kur'an-ı Kerim başta olmak üzere diğer İslami ilimleri öğrenmelerini ister.

1990 yılında uğradığı saldırıda şehid düşen Şehid Hasan Tekin'in dava arkadaşları, Şehid Hasan Tekin'in vesilesiyle İslam davası ile tanıştıklarını belirterek onun bu yolda verdiği mücadelenin mükâfatı olarak şehadet şerbetini içtiğini aktardılar.

"Aynı sahabeler gibi bir hayat yaşıyordu"

Şehid Hasan'ın Sahabeler gibi bir mücadele ettiğini aktaran dava arkadaşı Celaleddin Yiğit, "Şehid Hasan Mert Cömert ve delikanlı birisiydi. Ağırbaşlı ve Cömert bir insandı. Şehid Hasan ilk PKK'nin çıktığı vakitlerde İslam davası olduğunu düşünmüştü fakat PKK'nin İslam ve Kürt düşmanı olduğunu, yaptığı katliamlardan sonra öğrendi. Şehid Hasan şeyh Said'in davası gibi bir dava düşünüyordu. Şırnak'a taşındıktan sonra İslam davası ile tanıştı. Cömertlik, mertlik ve delikanlılığını İslam uğruna feda etmeye başladı. Şehid Hasan İslam davası ile tanıştıktan sonra camiden çıkmaz oldu. Bilmediği Kur'an-ı Kerim'i öğrenmeye başladı. Çevresini de camiye getirerek Kur'an öğrenmelerine vesile oluyordu. Şehid Hasan İslam davasını anladıktan sonra herkese tebliğ yapmaya başladı. Aynı sahabeler gibi bir hayat yaşıyordu. Hiç kimseden çekinmiyor, Allah'ın ve Kuran'ın emirlerini akrabalarına, dostlarına, arkadaşlarına söylüyordu. Çevresini İslam'a davet ediyordu. Biz Şehid Hasan da aynı köydeydik bazı sorunlar çıktı. Onlar Şırnak merkeze taşındı. Ticaret işiyle uğraşıyordu. Orada herkes onu Seni Sevmeye başladı. Şehid Hasan tebliğ ve davet yapmaya başladıktan sonra zalimlerin zulmüne uğradı. Önce evine bomba ile saldırdılar buradan yaralı şekilde kurtuldu. Bir sonraki yılı bu sefer abdest alacağı sırada evini önünde kendisine saldırarak şehid ettiler. Allah-u Teâlâ Kur'an'da şehidlerin vasfını 'Allah yolunda öldürülenlere ölü demeyiniz. Onlar Allah katında rızıklanıyorlar fakat siz bunu bilemezsiniz.' diye bizleri müjdeliyor. Allah-u Teâlâ bizlere de şehidlerin yolundan gitmeyi nasip etsin." ifadelerini kullandı.

"Bir gün onların evine giderken Şeyh Said adına yapılan bir Ezgiyi dinleyip ağladığına şahit oldum"

Şehid Hasan'ın davasının İslam olduğunu vurgulayan kuzeni Ali Tekin, "Şehid Hasan ile amcaoğullarıyız. Çocuk yaşta kendisi ile beraberdim. O yaşında dahi halim, efendi, çevresi tarafından sevilen ve çalışkan birisiydi. Konuşması Düzgün, insanları kırmıyordu. Mert, Cömert ve Korkusuz bir insandı. Onunla arkadaşlığım çok güzeldi. Şırnak merkeze taşındıktan sonra İslam davası ile tanıştı. Bu güzel ahlakını daha da güzelleştirdi. Cesareti ve korkusuzluğunu davası uğruna harcamaya başladı. Bir gün onların evine giderken Şeyh Said adına yapılan bir Ezgiyi dinleyip ağladığına şahit oldum. İçi de dışı da İslam davasıyla yanıp tutuşuyordu. Hiç kimseden korkmuyordu. İslam ile tanıştıktan kısa bir süre sonra PKK'nin saldırılarına uğramaya başladı. Her şeyini İslam davasına feda etmeye başlamıştı. Kendisi de diyordu 'Malım ve canım ile İslam davasına feda olmaya hazırım.' diye. O dava ile tanıştıktan sonra akrabaları olarak onun vesilesiyle onun yolunda gitmeye başladık. Hamdolsun o şehid oldu. Allah bizim de ayaklarımızı davasında sabit duranlardan eylesin." şeklinde konuştu.

"Halk arasında Şehid Hasan'a mert ve cömert diye lakap takılmıştı"

Yatsı namazı için abdest alacağı vakit evinin önünde saldırıya uğradığını aktaran Süleyman Geçgel, "Şehid Hasan ile İslam davası ile tanıştım İslam ile tanışmadan önce zaten kendisi fedakâr ve dürüstlüğü ile tanınıyordu. Tabii İslam ile tanıştıktan sonra sahabeler gibi yerinde durmayıp gittiği her yerde dostlarını arkadaşlarını akrabalarını komşularına herkesi İslam'a davet ediyordu. Hiç boş zamanı yoktu.  Malını, zamanını en sonunda canını İslam davası uğruna feda etti.  Mertliği, cömertliği, eminliği ile halk arasında kendisine 'mert ve cömert Hasan' diye lakap takılmıştır. Onu sevmeyenler ona düşmanlık edenler dahi onu bu isim üzerinden tanıyor öyle hitap ediyordu. İslam davası ile tanıştıktan sonra yaptığı çalışmalarda mürted örgütün saldırısına uğradı. Önce evini bombaladılar oradan yaralı çıktı. Bir sonraki yıl aynı tarihte abdest alacağı sırada evinin avlusunda kendisine pusu kurularak şehid edildi. Bize miras olarak davasını bıraktı, biz de onun gibi olmaya devam edeceğiz. Son nefesimize kadar bu yolda olmaya devam edeceğiz. İslam davasını hiçbir zaman bırakmayacağız. Velev ki malımızı, canımızı ve kendimizi feda etsek dahi bu yoldan asla geri dönmeyeceğiz." dedi. (İLKHA)