Sarı inek ve bizim halimiz / Çetin Tufan

Günümüzde ne yazıktır ki, batıyı, despotizmi ve emperyalizmi temsil eden cenahlar dahi, gerçek yüzlerini gizlemekte, kendilerine özgürlük savaşçıları adını verebilmektedirler. Gerçi sıkıştıklarında, nadir de olsa maskelerini çıkarıp, gerçek yüzlerini sergileyebilmektedirler.

Sarı inek ve bizim halimiz / Çetin Tufan

Alemlerin Rabbi olan Allah (cc)'a hamd ve sena ile ...

Dünya saltanatını eline geçirmek ve insanları yönetmek adına, Adem oğlunun didişmesi, ilk fitne olan Habil ve Kabil meselesinden günümüze devam ede gelen bir olgudur.

Bu didişmede, hakkın tarafında olup, batıla karşı durmak, hiç şüphesiz insanlığın ve İslamlığın bizlere olan borcudur.

Fakat ne yazıktır ki, her olgu, siyah ve beyaz, hak ile batıl gibi kesin çizgilerle, birbirinden ayrılmış değildir. Öyle olsa, tabiidir ki, safını ortaya koyman çok rahat ve basit olacaktır.

Günümüzde ne yazıktır ki, batıyı, despotizmi ve emperyalizmi temsil eden cenahlar dahi, gerçek yüzlerini gizlemekte, kendilerine özgürlük savaşçıları adını verebilmektedirler. Gerçi sıkıştıklarında, nadir de olsa maskelerini çıkarıp, gerçek yüzlerini sergileyebilmektedirler.

Bu cümleden; Irak ve Suriye halkının işgalcilere, ''yakamızdan düşün'' kararına karşı, “Sarı adam”ın Iraktan; ''ülkedeki harcamalara karşılık 35 milyar dolar talep etmesi.'' Suriye için ise; ''askerlerimiz petrolü, bize kazandırmak için oradalar.'' sözleri, mazlum ve mahrum tüm halklara, birleşemeyen milletlerin, düştükleri utanca bir delil olsa gerek.

Bu sarı ineğe demezler mi ki, ey kesilesi, senin o milletlere yaşattıklarına, yeraltı ve yerüstü zenginliklerini çaldığına, nesli tarumar ettiğine ne demeli. Milyonlarca insanı bir ekmeğe muhtaç, dünyanın birçok ülkesine mülteci yapan, sen, Akdeniz'in sularında boğulan Aylan Kürdi'nin hesabını verebilecek misin?

Ne yazıktır ki bu hesabı yapabilecek, bu hesabı sorabilecek bir babayiğit hala piyasada yok. Kendilerini buna namzet görenler de, ya mezhepsel rüyaların ve fantazilerin peşinde, ya da hile ve hurda ile koca yalanların arkasına sığınıp, basitlikler sergilemekteler. Bu da yetmezmiş gibi, halklarının ve bizlerin umut ve sevinçlerini kursağımızda bırakmanın acziyetini yaşamaktadırlar.

İslam halkları olarak; izzete ve selamete layık olmanın gayret ve şerefine eremediğimiz sürece, maslahat adı altında, ki hile ve hurdayı bırakıp, Resulullah (sav)'in basit ve dürüst siyaset yolunu tercih etmediğimiz sürece, halimiz bu olacaktır.

Selam ve dua ile...

Çetin Tufan / Habernas