Molla Korkutata: Toplumu ayakta tutan infaktır

İTTİHADUL ULEMA üyesi Molla Sahap Korkutata, Müslümanların içinde bulunduğu mübarek üç aylarda infaklarını arttırarak devam etmesi ve özellikle depremzede ve medreseler başta olmak üzere bu alanlarda infak etmenin önemine vurgu yaptı.

Molla Korkutata: Toplumu ayakta tutan infaktır

Molla Sahap, “İnfakın infak edene çok fayda sağladığı, bu sebeple bela ve musibetlerin def olunduğu, cehennem ateşini söndürdüğü ve hastalara şifa olduğunu hatırlattı.

Korkutata, deprem sürecinde Müslümanların ne kadar kaliteli ve güzel bir kişiliğe sahip olduklarını meydanda gösterdiklerini ve göstermeye devam etiklerini belirterek, Müslümanlar arasında kin ve nefretin yerini sevgi ve dostluk alması gerektiğini söyledi.

“Faiz malı yok ederken sadaka malı çoğaltır”

Toplumu, İslami cemiyeti ve insanlığı ayakta tutan yegâne varlık infaktır diyen Korkutata, “Mal Allah’ındır, Allah Kuran’ı Kerimde ‘Onlar ki Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiklerinden infak ederler’ buyurmuştur. Münfikler (infak veren) korkmasın, kendi mallarından değil Allah’ın kendilerine vermiş olduğu mallardan veriyorlar. Allah’ın malı tükenmez. İnfak edenler bu sebepten infak ediyorlar. Toplumun fazlasıyla infaka ihtiyaç duyduğundan sebep Kuran’da en fazla infaktan bahsedilir.” ifadelerini kullandı.

“Allah faizi imha edip infakı ziyadeleştiriyor”

İnfakın malı artırıp faizin ise yok ettiği konusuna değinen Korkutata, “Kuran infaktan öyle bahsediyor ki, buyuruyor Allah, ‘Faiz malları yok eder, bitirir ancak sadaka malı çoğaltır. Mantıken insan düşünse faiz insana getiri getiriyor, infak ederse malı eksiltiyor ancak işin tam aksine Allah’ın hikmetine bakalım ki, Yüce Allah öyle bir hüküm koymuştur ki faizi imha ediyor ama sadakayı bire bir milyon kadar çoğaltıyor.” dedi.

“Depremzedeler her zaman Müslümanların hatırında olsun”

Korkutata, depremden etkilenen Müslümanlara ve medreselerde ilim tahsil edenlere yardım etmek gerektiğine dikkat çekip Müslümanlara seslenerek, “Değerli Müslümanlar, bizler de 3 aylar gibi değeli bir zaman içerisindeyiz. Özellikle infak noktasında Ramazan ayı bizim için en güzel aydır. Bayramlarımız ve Ramazanlarımız cömert vakitlerdir. Bu vakitlerde yolda kalmışları, depremzedeleri, medreselerimizi unutmayalım. Medreseler iaşesiz kalırsa ümmet cahil kalır ve ciddi bir ziyan görür. Bu aylar içerisinde ve sonrasında depremin açmış olduğu yaraları tedavi edene kadar Müslümanlar cimriliğe ve stokçuluğa girmesin. Depremzedeler her gün Müslümanların hatırında olsun. Bunun yanında medreselerimiz de Müslümanların hatırında olsun. İki tarafı da infaklarından mahrum bırakmasın. Ve şöyle bir tefekkür etsinler ve desinler ki, ‘biz malımızı hem dünyada hem de ahirette nemalandırmak için veriyoruz.’ Allah Kuran’da siz Allah’a şükrederseniz ben malınızı çoğaltacağım. Allah, sadakanın bire bin ve milyona kadar artacağını beyan ediyor. İnfak ile hem malımızı çoğaltacağız hem cehennem ateşini söndüreceğiz hem de hastalarımızı tedavi edeceğiz. Hem de başa gelen musibetleri def edeceğiz. Çünkü nice belalar vardır ki çok yakındır ama insan infak ettikçe o belalar insanın başından kalkar. Kişi böyle bir düşünce ile infak yapmalı, o zaman kişi kalben mutmain ve sakin bir hisle infakını yapar. İnfak eden insanlar Rabbine güvensinler. Bilsinler ki yüce Allah ne dediyse o olur. Allah Kuran’da buyuruyor ki ‘ben sadakaları çoğaltacağım.’ Allah sadakaların ecrini kat be kat verir, dilediğine bire bir milyon verir.” İfadelerini kullandı.

“Allah dileseydi bir insanı diğerine muhtaç etmezdi”

Korkutata, Yüce Allah’ın, ehli infaka çok değer verdiğini söyleyerek, “Allah dileseydi bir insanı diğerine muhtaç etmezdi. Ancak bazılarını bazılarına muhtaç bıraktı. O muhtaç olanlar zenginlere dua etsinler, başlarından bela musibet kalksın, zenginler de fakirlere el uzatsın ki cenneti kazansın. Her iki taraf da karlıdır. Hatta Resulullah aleyhisselamın güzel bir sözü vardır, ‘Veren el, alan eli kendinden daha muhtaç hissediyorsa yanlış yapmıştır.’ buyurmuştur. Alan el ne kadar almaya muhtaç ise veren el de o kadar Rabbine muhtaçtır. Veren el de bu konuda fakir kadar muhtaçtır. Hatta bir insan infak ederken şöyle düşünmeli; ben veriyorum o bana muhtaçtır ama ben ondan çok daha fazla muhtacım. Çünkü Allah tarafından bize gönderilen önderimiz Peygamberimiz bize bu şekilde söylemiştir.” İfadelerine yer verdi.

Korkutata sözlerini şöyle sürdürdü;

“İnfakımızı bu deprem sürecinde ve sonrasında da devam ettirmeliyiz. Yani deprem bittikten sonra yardımlarımızı kesmeyelim. Nasıl ki bir doktor hastasının tedavisi bitmeden taburcu etmiyorsa, biz de bu insanların ihtiyaçlarını gidermeden durmayalım. Ayakta duralım. Allah’ın izni ile malımızda çoğalacak, o insanlar da iyileşecek ve bizim o insanlarla aramızda bağ kurulacak. İnsanlar top yekûn olacak. Özellikle bu deprem sürecinde yapılan infaklarla gördük ki bizler birbirimize muhtacız. Birbirimize kin yerine sevgi beslememiz gerekiyor. Birbirimize düşmanlık değil de dost olmamız gerekiyor. Bizler Müslümanlar olarak ihtiyaç gününde ümmeti tanıttık, İslami mirası tanıttık. İnsanlar bildi ki Müslümanlar ne kadar kalitelidir ve İslami öncüler mensuplarına ne kadar güzel dersler vermişler. Allah bizleri o güzel kullarından eylesin inşaallah.” (İLKHA)