Mısır’da gözünü özgürlüğe veren adam: Ahmed Orabi

Mısırlılar Tahrir Meydanı’nda “Askerî yönetim yıkılsın” diye haykırdığından beri, rejim o meydanı da korku duvarını aşan yüzleri de unutmadı. Bugün, aradan on yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen Abdulfettah es-Sisi, kişisel savaşını devrime karşı sürdürmeye devam ediyor — onursuz, hukuksuz ve bitmek bilmeyen bir savaş.

Kasım 2022’de Devlet Güvenlik güçleri, Özgürlük uğruna gözünü kaybeden 25 Ocak Devrimi yaralısı Ahmed Orabi’nin evine baskın düzenledi. Orabi, annesinin ve küçük kızının gözleri önünde gözaltına alındı. Savcılığa çıkarıldığında ona yöneltilen suçlamalar, rejimin muhaliflere karşı yıllardır tekrarladığı iddialardı: terör, yalan haber yayma, sosyal medyayı kötüye kullanma. Sisteme boyun eğmeyen herkesin dosyasında aynı suçlamalar yazılıydı.

Yargılanmadan geçen üç yıl boyunca Orabi, keyfi tutukluluk ve sistematik ihlaller altında yaşadı. 2023’te Badr 1 Cezaevi’nde saldırıya uğradı, ardından cezalandırma amacıyla Badr 3 Cezaevi’ne nakledildi. Burada da hem fiziksel hem psikolojik işkenceye maruz bırakıldı.

Ancak Ahmed Orabi teslim olmadı. O, “hayır” dediği için cezalandırılan bir kuşağın sembolü haline geldi — susturulmak istenen ama suskunluğuyla bile rejimi korkutan bir kuşak. Çünkü Sisi sadece Orabi’yi hapsetmiyor; bir zamanlar özgürlük düşü gören bir ülkenin hafızasını ve küllerin altından hâlâ fısıldayan bir sesi de hapsediyor:
“Devrim ölmedi… Meydan hâlâ yaşıyor.”