Küresel Sumud Filosu'ndaki İngiliz aktivist: İsrail askerleri, zalimler, insanlık dışı ve gaddarlar

Soykırımcı İsrail tarafından uluslararası sularda alıkonulduktan sonra Türkiye'ye dönüşü sağlanan Küresel Sumud Filosu'ndaki İngiliz aktivist Sarah Wilkinson, işgalci israil askerlerinin zalim ve gaddar olduklarını belirtti.

Küresel Sumud Filosu'ndaki İngiliz aktivist: İsrail askerleri, zalimler, insanlık dışı ve gaddarlar

Sarah Wilkinson, daha önce uzun bir deniz yolculuğuna çıkmadığını, Gazze'ye gidişlerinin motive edici olduğunu belirterek yolculuk boyunca birçok kişinin hastalandığını ama amaçlarından vazgeçmediklerini söyledi.

Ne olursa olsun Gazze'ye gitmek istediklerini, bu yüzden zorluklara dayandıklarını dile getiren Wilkinson, "Sıradan insanların ayağa kalkıp Gazze halkına herhangi bir yardımda bulunan her türlü misyona katılması önemli." değerlendirmesinde bulundu.

Wilkinson, "İnsanların aç bırakılan insanlara yardım etmek için denize açılmayı öğrenmesi korkunç. İsrail rejimi tarafından bugün ve bu çağda açlıktan öldürülüyorlar." diye konuştu.

Siyonist İsrailli askerlerin "zalim, insanlık dışı ve gaddar" tutumunu anlattı

Dünyanın dört bir yanından aktivistlerin bir araya gelerek Filistinlilerin hayatta kalması için farkındalık yaratmaya çalıştığını ifade eden Wilkinson, işgalci İsrail'in saldırısı sırasında düşündüklerini paylaştı.

Wilkinson, "Daha önce dedim, yine söyleyeceğim. (İsrail askerlerinin) Bizim gibi elleri ve yüzleri var ancak bunun altında onlar canavarlar. Daha önce hiç görmediğim bir şeyler. Diğerlerini bırakın birbirleriyle bile anlaşamıyorlar. Zalimler, insanlık dışılar ve gaddarlar." diye konuştu.

Soykırımcı İsrail'in saldırısı sırasında korku taktikleri kullandığını, aktivistler üzerinde baskı kurulmaya çalışıldığını ifade eden Wilkinson, fiziksel ve psikilojik saldırıya uğradıklarını şöyle anlattı:

"Bir çuval dolusu insanlığa karşı suç (işlediler). Kaldığımız yer yaşanamaz durumdaydı. Harabe bir hapishaneydi. Etraf ve verdikleri yemek böceklerle doluydu. Su kahverengiydi yani dışkı içeriyordu. Zehirli su içiyorduk. Şişeden su içmemize izin vermediler. Kahverengi olan çeşme suyunu içme hakkı tanımadılar bu yüzden en başından hastalanıyorduk. Ancak gıdanın olmayışı, uykusuzluk, kapıların çarpılması, uyumamamız için yüzümüze tutulan ışık, hücreden hücreye götürülmek, infaz noktası gibi görünen bir duvara dönüp durmamızı sağlamaları ve yakıcı sıcakta 10 dakika kadar beklememiz... Buraya kadar, diye düşündüm. Bu noktada idam edileceğim (diye düşündüm)."

Wilkinson, tüm bunların soykırımcı İsrail'in taktiği olduğunu, birçok kişinin bayıldığını söyleyerek "Filistinlilerin daha kötüsünü yaşadığını biliyorum ancak onların neye dayanmak zorunda kaldığını biraz anlamış oluyorsunuz. Biraz daha uzun süre orada kalsaydık ölmeye başlardık." diye konuştu.