"Kudüs davası Müslümanların ortak davasıdır"

Peygamber Sevdalıları Vakfı ve İTTİHAD'UL ULEMA, İstanbul'da geniş katılımla "Kudüs ve Şehidler Gecesi" programı düzenledi.

"Kudüs davası Müslümanların ortak davasıdır"

İstanbul'un Sancaktepe ilçesinde bulunan Mustafa Öncel Kültür Merkezinde düzenlenen programa, HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Eşin, Filistin Vakfı Başkan Yardımcısı Abdulhay Yahya Zakut, siyasi parti ve çok sayıda STK temsilcisi ve vatandaşlar katıldı.

Yoğun katılımın olduğu program, Hafız Yasin Turna'nın Kuran'ı Kerim tilavetiyle başladı.

Programda bir konuşma gerçekleştiren HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Eşin; şubat ayı denildiğinde akıllara şehitlerin geldiğini belirterek yıllardan beri şubat ayı şehitler olarak Türkiye'nin çok farklı coğrafyalarındaki illerinde, ilçelerinde idrak ediliyor ve şehitler gecesi etkinlikleri düzenleniyor dedi.

"Şehit; en değerli varlığı olan hayatını, ömrünü ve canını Allah yolunda feda ediyor bundan daha büyük bir fedakârlık olamaz"

Bu yıl şubat ayında şehitleri anmakla birlikte Dünya Kudüs Haftası etkinliklerinin de idrak edilmeye başlandığını hatırlatan Eşin, "Yarın akşam İsra ve Miraç hadisesinin yaşandığı bir gecedir. Mübarek Recep ayının son haftasının içerisindeyiz. Bugünler ve geceler gerçekten de bizim için manevi açıdan çok önemli, kıymetli gün ve gecelerdir. Şehit ve şehadet meselesine kısaca bir değinmek istiyorum. Şehit, hepimizin bildiği gibi Allah için hayatını feda eden insanlara şehit ve bu makama da şehadet mertebesi denilmektedir. Şehitler için ağlamaya, sızlamaya, üzülmeye gerek yoktur. Kur'an-ı Kerim'in çok farklı ayetlerinde; Peygamber Aleyhisselam'ın farklı hadislerinde şehitlerin makamını, ecrini anlatan ayet ve hadisler çokçadır. En çok bilinen de Allah, 'Allah yolunda ölenlere ölüler demeyiniz. Bilakis onlar diridirler fakat sizler bunun farkında değilsiniz.' diyor. Her ne kadar bizce ölü olsa, bu dünyada yaşamıyor olsa bile Allah'ın fermanıyla anlıyoruz ki bunlar ölü değil aksine diridirler. Tabi biz aklımızla, hislerimizle bunu anlayacak düzeyde değiliz. Dolayısıyla şehitlere ölü değil, şehit denilmesi lazım." ifadelerini kullandı.

İnsanın en değerli, kıymetli varlığının insanın kendi bedeni, canı olduğunu belirten Eşin şunları kaydetti:

Şehit; en değerli varlığı olan hayatını, ömrünü ve canını Allah yolunda feda ediyor bundan daha büyük bir fedakârlık olamaz. Düşünün, bir insan gelip sizin için hayatını feda ediyor. Eğer bir insan benim için hayatını feda ediyorsa; ben o insana imkanlarım çerçevesinde her şeyimi feda ederim, her şeyimi veririm çünkü benim hayatını feda etmiş, varlığını ortaya koymuştur. Dolayısıyla şehitlerde Allah için en değerli, en kıymetli olan varlığını; Allah yolunda feda ediyor. Allah'u Teala'da kendi şanına, yüceliğine yaraşır şekilde ona mükafatlarda bulunuyor. Hadislerde geçiyor, normal şartlarda cenneti gören hiçbir insan tekrar bu dünyaya geri dönmek istemez çünkü cennet mükafatı bu dünyadan çok çok daha güzeldir. Çok daha rağbet edilecek şeylerdir. Ama bir istisna var, şehitler; şehit, şehit olduktan sonra bile dünyaya gelmek ve tekrar Allah yolunda şehit olmayı ister. Şehitlik öyle yüce bir mertebedir.

"Şehit olmasak, olamazsak bile bu dünyada hayatımızla, mücadelemizle, yaşantımızla, ahlakımızla şahit olabilmek lazım"

Şehitlik mertebesinin yanında şahit olarak kalmanın da önemli olduğuna değinen Eşin, "Şehit ve şahit aynı kökten geliyor. İkisi de fail fakat şahit kalmak bazen şehit olmaktan daha zordur, daha meşakkatlidir. Şehit olmasak, olamazsak bile bu dünyada hayatımızla, mücadelemizle, yaşantımızla, ahlakımızla şahit olabilmek lazım. Şehitlerin davasını sürdürebilmemiz lazım. Şehit olamazsak bile şehitlerin yolunu sürdürerek devam ettirerek şahitler olacağız. Şahit olarak kalmak gerçekten zordur. Şehit hayatını feda eder ama şahit ise ondan sonrasında hayatta kalır." şeklinde konuştu.

Dünya Kudüs Haftası etkinliklerinin kutlanmaya başlandığını hatırlatan Eşin, "Kudüs davası Müslümanların ortak davasıdır. İlk kıblemiz ve Miraç hadisesinin yaşandığı yerdir. Aynı zamanda ayetle sabittir ki etrafı bereketli kılınmıştır." diye belirtti.  

"Kudüs Kılıcı, Mescid-i Aksa'nın özgürlüğünü yaklaştıran büyük bir cihattı"

Programda konuşan Filistin Vakfı Başkan Yardımcısı Abdulhay Yahya Zakut ise, "Kanımızı, Filistin davasından daha fazla verebilecek bir davamız yoktur. Şehitlerimizin kanı inşallah Mescid-i Aksa'nın ve Filistin'in özgürlüğü için ön adım olacaktır. Elhamdülillah ki başımızın üstünde şehitlerimiz var ve her zaman şehitleri kalbimizde anıyoruz. Şehitlerin sözleri hala kulaklarımızda çınlamaktadır. Allah onların yerini doldursun. Allah şehitlerin şehadetini kabul etsin, onların dualarını ve çalışmalarını kabul etsin, inşallah onların mekânı cennettir." İfadelerini kullandı.

Filistinlilerin ümmetin şerefini, en önemli davasını savunmak için her zaman mücadele verdiklerini ve mücadele vermeye devam edeceklerini belirten Yahya Zakut, "Filistinli kardeşlerimizin son 'Kudüs Kılıcı' savaşında verdiği şunu gösteriyor ki; Filistinli kardeşlerimiz hem silah hem de güç olarak hazırdırlar. Şehitler verdik ancak bu şehitler elhamdülillah diridirler ve şu anda yaşamaktadırlar. Şehitler aklımızdadırlar, kalbimizdedirler ve elhamdülillah yeni şehitler ve mücahitler yetişmeye devam ediyor. Kudüs Kılıcı, Mescid-i Aksa'nın özgürlüğünü yaklaştıran büyük bir cihattı. İnşallah aranızda Selahaddin-i Eyyubi'ler çıkar ve Mescid-i Aksa'yı özgürleştirirsiniz. Sizler de bizlere Mescid-i Aksa'yı özgürleştirmede yardımcı olursunuz." İfadelerini kulandı.

Program, Özlem Ajans sanatçılarının geceye renk katan ilahi ve ezgi seslendirmelerinin ardından İTTİHAD'UL ULEMA Üyesi Molla Nizamettin Yaçin'in okuduğu dua ile nihayete erdi. (İLKHA)