İpi gevşetmekten başka bir şey yapmadılar / Mücahid Haksever

Tarih boyunca İslam düşmanlarının İslam ümmetini parçalama ve bölmede kullandıkları en etkili yöntem düşman üretmedir. Zaman, zemin ve şartlara göre düşman üretirler. Birisinin tarihi ve modası geçti mi, yenisi hazırdır. Her coğrafyaya göre, cins cins, taze taze düşmanlar.

İpi gevşetmekten başka bir şey yapmadılar / Mücahid Haksever

Tarih boyunca İslam düşmanlarının İslam ümmetini parçalama ve bölmede kullandıkları en etkili yöntem düşman üretmedir. Zaman, zemin ve şartlara göre düşman üretirler. Birisinin tarihi ve modası geçti mi, yenisi hazırdır. Her coğrafyaya göre, cins cins, taze taze düşmanlar. Kabul etmek gerekir ki bunların ihdas ettikleri düşmanlıklar bir mühendislik harikasıdır. Derler ya, yiğidi öldür, hakkını yeme. Çünkü ihdas ettikleri bu düşmanlıkların hiçbirisi, hedefini ıskalamıyor. Batı da Don Kişot adındaki adamın yel değirmenlerini, hayali bir düşman olarak algılaması, ahmaklık ve aptallığın sembolü olarak dilden dile dolaşırken, İslam coğrafyasında bundan daha aptalca ihdas edilen düşmanlıklar, devletler, halkları ve âlimleri tarafından destekleniyor. Şu manzaraya bakar mısınız sayın seyirciler. Şu garabete şu ahmaklığa bakar mısınız.  Bu sahte düşmanları ve düşmanlıkları ihdas edenler, bunun amaç ve gayesini bağıra bağıra dillendirdikleri halde, nasıl bir akıl tutulmasıdır ki bu düşmanlıklara halen devam edilmektedir anlamak mümkün değil.

Bu senaryoyu yazanların düşman olarak gösterdikleri kişiler, bizim taptığımız ilaha tapan, bizlerin döndüğü kıbleye dönen insanlardır. Dün imam Hüseyn’e terörist diyenler ile bugün din kardeşine terörist diyen zihniyet aynı zihniyettir. İmam Hüseyin  (ra), Yezit’in iktidara gelmesinden önce terörist değildi. Halk tarafından saygı ve hürmet gören bir kişilikti. Peygamber (as)’ın torunu, Ehli Beytiydi. Mevcut iktidar onu tehlikeli görüp hedef tahtasına koyduğu andan itibaren, ülkenin en azılı teröristi (haşa) haline gelmişti. Düne kadar bir arada barış içinde yaşadığımız bu kardeşlerimiz ne oldu da düşmanlarımız oldu. Bu zalimler buraya gelmeden önce bunlar düşmanımız değildi. Bunu anlamak için o kadar akıllı olamaya gerek yok. İşin en ilginç tarafı da, bizler birbirimizi öldürürken, aramıza bu kin ve düşmanlığı koyanların kenarda pişkince bizi seyretmeleri ve bununla hiçbir ilgilerinin olmadığını söylemeleridir. Sadece barış ve demokrasi için geldiklerini söylemeleridir.

Bunların yaptıkları, şeytanın buzağının ipini gevşetme hikayesine benziyor. Günlerden bir gün şeytanın yolu bir köye düşmüş. Keyfi yerinde olan şeytan, sırtını bir ağaca dayamış ve buzağısı kazığa bağlı olan ineğini sağan genç bir kadını uzaktan izlemeye başlamış. Şeytan kadını epeyce izledikten sonra yerinden kalkıp kazığa bağlı buzağının ipini biraz gevşetmiş. Buzağı da annesinin sütünün sağılmasını izliyormuş. Buzağı, az ötede annesinin sütünün kovaya sağılmasını aç karnına izlemeye daha fazla dayanamamış debelenmiş ve boynundaki ip çözülmüş. Koşarak annesini emmeye giden buzağı süt kovasını devirmiş. Sağdığı sütün ziyan olmasına sinirlenen genç kadın, eline geçirdiği odunu buzağıya vurunca yavru yere yığılmış. Yavrusuna saldırılan inek kayıtsız kalamayıp bir tekmede kadını yere serip öldürmüş. Uzaktan geçmekte olan kadının kayınpederi, ineğin gelinini öldürdüğünü görüp, ineği tüfekle vurmuş. Silah sesini duyan koca, karısının cansız bedeninin yanında, babasını elinde tüfekle görünce, silahını çekip babasını öldürmüş. Kısa bir süre sonra gerçeği öğrenen genç adam, bu kadar acıya dayanamayıp intihar etmiş. Bütün bu olayları bir kenardan izleyen şeytan; "Bu felaketi de bana yüklerler, buzağının ipini gevşetmekten başka ben ne yaptım şimdi" demiş. Bizim şeytanlar da biz bir şey yapmadık diyorlar. Çok doğru. İpi gevşetmekten başka bir şey yapmadılar.

Cenabı Allah bizlere akıl şuur ve basiret nasip etsin inşallah. Dualarınızda bizleri de unutmamanız dileğiyle, Allah’a emanet olun.

Mücahid Haksever / Habernas