Halkın başına musallat edilmiş bela / Ahmet Öncel

Gerçekten emperyalistlerin  bölge halkının, coğrafyamızın başına musallat ettiği belalar ne yazık ki çoktur.

Halkın başına musallat edilmiş bela / Ahmet Öncel

Dün Ankarada bir saldırı girişimi oldu. Bir patlama yaşandı, iki insan öldü. Saldıryı üstlenenler üstlendi ve  iki Kürdün daha ölümüne sebep olduklarını beyan etti. Her yerden hamasi nutuklar yükselmeye başladı. Boş boş konuşanı ne kadar da çokmuş ülkenin.

Cumhurbaşkanı ise meclisteki konuşmasının bir kısmında, emperyalistlerin bölge halkının başına musallat ettiği bu belayı (terör belasını) Türkiye için bir tehdit kaynağı olmaktan tamamen çıkartmak istediklerini söylüyordu. Cumhurbaşkanının kastettiği belayı herkes biliyor sanırım.

Gerçekten emperyalistlerin  bölge halkının, coğrafyamızın başına musallat ettiği belalar ne yazık ki çoktur.

Hatta öyle belalar var ki bela oldukları unutulmuş, unutturulmuş hatta  bazı belalar büyük bir lutuf ve kurtarıcı olarak yutturulmuş hatta Mekke müşriklerinin tapa geldikleri putlardan daha çok tazim görür hale getirilmiştir.

Mekke müşriklerinin tapa geldikleri putlarının ne yarar ne de zararları vardı.

Ne yazık ki Cumhurbaşkanın deyimi emperyalistlerin bölge halkının başına musallat ettiği ‘bu belalar’ hem yaşadıkları dönemde hem de yuvarlandıklardı çukardan sonra, yani ölüp gittikten sonra bile zarar vermeye devam etmektedirler.

Yaşadıkları dönemde verdikleri zararlar ile birlikte ektikleri fitne ve fesat tohumları hala bölgede, coğrafyamızda can almaya, can  yakmaya devam etmektedir.

Emperyalistlerin bölge halkının başına musallat ettiği bu belardan bir kısmı Mekke müşriklerinin putlarından daha çok tazim görünce, onlara özenenler günümüzde de çıkmakta ve Emperyalistlere uşaklık yapmaya soyunmaktalar.

Ne yazık ki canlar heder olmakta ocaklar sönmekte, servet boş yere akıp gitmekte, anneler ağlamakta, insanların en verimli çağları olan gençlik dönemleri yanıp kül olmaktadır.

Emperyalistlerin bölge halkının başına musallat ettiği belalardan biri bu gün hala kanun ile korunmakta, katliamdan geçirdiği bir halkın Kürd halkının hala dili resmi dil olarak anayasada yer almamakta, Kürdler, Kürdistan bölgesinde bile kendi dilleri ile  eğitim ve öğretim hakından mahrum kalmaya devam etmekteler.

Emperyalistlerin bölge halkının başına bela ettiği, darbe ile iktidara getirdiği ve daha sonra yargılanıp mahkum edilen birilerinin yaptığı anayasa ise hala ülkede yürürlükte, bu anayasanın bir kısmının değiştirilmesi teklif dahi edilmemektedir. Bu belalar yargılanıp mahkum edilmiş ama yaptığı anayasa hala yürürlükte ne yaman çelişki değilmi.?

Dünkü belaların tazim görmesinden, fikirlerinin ülkeye yön vermesinden ve ülkeyi esir almış olmasından ve yaptıkları anayasaların hala ülkeyede yürürlükte olmasından dolayı, günümüzde insanlarımız acı cekmeye devam etmekte, günümüzün idarecileri sorunun asıl kaynağını bildikleri halde  başımıza musallat edilmiş olanlara dokunmaya  ya cesaret edememekte yada yol bulamamktalar.

Sonuç itibari ile eğer gerçekten ‘ülkeyi emperyalistlerin bölge halkının başına musallat ettiği bu belalardan’ kurtarma niyeti ve azmi varsa,  ülkede adalet tesis edilmeli, terörü besleyen tüm sorunlar ortadan kaldıracak yasal ve anayasal değişiklikler yapılmalıdır. Emperyalistlerin bölge halkının başına bela etikleri kesinlikle itibar görmemeli, kanunlar ile korunmamalı, yaptıkları anayasa derhal yürürlükten kaldırılmalı, çıkardıkları kanunlar ise iptal edilmelidir.

Türk şovenizmini  önceleyen politikaların Fransızların Afrikayı sömürgeleştirmesinden bir farkı yoktur. Son yirmi yıldaki değişimleri saymasak, önceki uygulamaların Franszıların Afrikayı sömürmesinden  aşağı kalır tarafı da olmamıştır.

Emperyalistlerin bölge halkının başına  dün bela ettiklerine tazim edip onların yaptığı anaysa ile ülkeyi yönetip yaptıkları yasalar ile ülkeyi yönetirken bu günkü belalarına meydan okumak bana pek samimi gelmemektedir.

Allaha emanet olun.