Filistinli uzmanlara göre Blair’in Ramallah temaslarında 'Gazze’nin geleceği' ele alındı
Filistinli uzmanlar, eski İngiltere Başbakanı Tony Blair’in beklenmedik Ramallah ziyaretinin, ABD’nin "gölge planı" çerçevesindeki, bölgenin geleceği ile Filistin Yönetimi içindeki reform süreçleriyle doğrudan bağlantılı olduğunu belirtiyor.
Filistin Devlet Başkan Yardımcısı Hüseyin eş-Şeyh, İngiltere’nin eski Başbakanı Tony Blair ile 22 Kasım'da, Gazze ve işgal altındaki Batı Şeria’daki son durumu ele aldığını duyurdu.
ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformundan yaptığı açıklamada, Blair ile Ramallah’taki ofisinde bir araya geldiklerini aktaran Şeyh, Blair ve ismini vermediği bir ABD hükümet yetkilisiyle Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin "Gazze’de savaşın sona erdirilmesine ilişkin" aldığı kararın ardından ortaya çıkan sürece dair değerlendirmelerde bulunduklarını belirtti.
Ayrıca Şeyh, Gazze ve Batı Şeria’ya ilişkin başlıkların yanı sıra, Filistinlilerin "kendi kaderini tayin hakkı ve devlet kurma hedefi için gerekli koşulların" da ele alındığını kaydetti.
Gazze için geçici yönetim planı
BM Güvenlik Konseyi, ABD tarafından sunulan 2803 sayılı karar tasarısını kabul ederek, 2027 sonuna kadar görev yapacak uluslararası geçici bir güç kurulmasına onay verdi.
Karara göre Gazze, geçiş döneminde teknokratlardan oluşan, siyasi nitelik taşımayan bir kurul tarafından yönetilecek.
Bu yapı, uluslararası aktörlerin de yer aldığı ve "Barış Kurulu" olarak adlandırılan yeni bir geçiş otoritesinin gözetiminde işleyecek. Kurula ABD Başkanı Trump başkanlık edecek, bazı devlet liderlerinin yanı sıra Tony Blair’in de yapıda yer alması bekleniyor.
Sonraki aşama
Kudüs Üniversitesi’ne bağlı Kudüs Merkezi Direktörü Ahmed Refik Avad, "Blair’in ziyareti keşif amaçlı ve Gazze için 'ertesi gün' planlarıyla doğrudan bağlantılı" dedi.
Avad, Filistin Yönetimi’nin Gazze’de belirgin bir rol üstlenmesi gerektiğini ve bunun yaklaşık 3 yıllık reform süreci gerektirdiğini vurguladı.
Yönetimin şimdiden adımlar attığını, örneğin Gazze için özel bir uzmanlar komitesi kurduğunu, bunun da gelecekteki görevler için hazırlık anlamına geldiğini belirten Avad, Blair ile yapılan görüşmelerin, Filistin Yönetimi’nin rolünü netleştirmek ve sınırlarını belirlemek amacı taşıdığını ifade etti.
Blair’in "Filistin Yönetimi’nin muhtemel gelecekteki düzenlemelere katkı kapasitesi ve yapıcı mı yoksa yıkıcı mı olacağı" konusunda sorular yönelttiğini dile getiren Avad, Blair’in Gazze’de önerilen uluslararası güç kurulması durumunda, Filistin Yönetimi’nin ne ölçüde katılabileceğini ve içinde hangi alanların geliştirilmesi gerektiğini öğrenmekle ilgilendiğini belirtti.
Avad, İsrail’in Gazze’de Filistin Yönetimi’nin rolüne karşı çıkmasının, bu durumun görüşmeyi hazır bir plan sunmak yerine olasılıkları araştırma çabası hâline getirdiğini söyledi.
Filistinlilerin rızası olmadan hiçbir planın ilerleyemeyeceğini, çünkü uluslararası aktörlerin Filistinlilerin planı reddettiğini gördüklerinde mali ve siyasi desteklerini geri çekebilecekleri uyarısında bulunan Avad, Blair’in ziyaretinin, uluslararası toplumun Filistinlilere ilgi gösterdiği mesajını taşıdığını, bu ilginin boyutunun mevcut siyasi baskılara bağlı olacağını ileri sürdü.
ABD’nin "gölge planı"
Yabus Araştırma Merkezi Direktörü Süleyman Bişarat ise Blair’in ziyaretinin Trump Planı’nda da geçen ABD’nin Gazze’ye ilişkin ekonomik ve siyasi planının bir teyidi olduğunu belirtti.
ABD’nin paralel olarak yürüttüğü iki plan bulunduğunu dile getiren Bişarat, bunlardan birinin Trump adıyla açıklanan ve savaşın durdurulması, esir değişimi, direnişin silahsızlandırılması ile planın BM kararı hâline getirilmesini içeren 20 maddelik resmi plan olduğunu ifade etti.
"Ziyaretin amacı, Gazze konusunda Filistin Yönetimi’nden onay almak. Washington, Blair’in öncülük ettiği, Gazze’nin geleceğine dair 'gölge bir plan' üzerinde sessizce çalışıyor" diyen Bişarat, planın detaylarında Trump’ın damadı ve ABD özel temsilcisi Jared Kushner’in bulunmasının, bu algıyı güçlendirdiğini söyledi.
Bişarat, Kushner’in Tel Aviv ve Gazze’ye bitişik yerleşim birimlerine yaptığı art arda ziyaretlerin, Gazze’yi sözde "Gazze Rivierası"na dönüştürmeyi hedefleyen doğrudan denetimin bir parçası olduğunu ve bunun açık bir ekonomik yatırım planı olarak görüldüğünü kaydetti.
Filistin Yönetimi ile işbirliği arayışı
Bişarat, Blair’in Ramallah ziyaretinin amacının Filistin Yönetimi’nin resmi onayını almak ve planın uygulanabilirliğini garanti altına almak olduğunu söyledi.
Blair, Filistin Yönetimi’ni yeni vizyona dahil etmek isterken, İsrail ve ABD’nin kabul edebileceği rol ve katılım sınırları soru işareti olarak duruyor.
Bişarat, Blair’in ziyaretiyle Mısır, Katar ve silahlı Filistin gruplarının karşı durduğu bir sürece dolaylı müdahale yaptığını belirtti. ABD’nin, Gazze’deki savaşın ikinci aşamasıyla ilgili tutumunun hâlâ net olmadığını ve Blair’in bu nedenle fikir toplamak ve uluslararası tutumları ölçmek amacıyla hareket ettiğini dile getirdi.
Bişarat, Blair’i özellikle Mısır ve Katar başta olmak üzere Arap ülkelerinin ve silahlı Filistinli grupların Gazze’nin Filistinliler dışında bir yönetim tarafından idare edilmesine karşı çıkan tutumlarını aşmaya yönelik bir “dolaylı manevraya” öncülük etmekle suçladı.
ABD’nin tutumuna değinen Bişarat, Washington’un Gazze’deki ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasının nasıl şekilleneceği konusunda hâlâ net bir pozisyon ortaya koymadığını söyledi. Bu nedenle Blair’in, farklı görüşleri yoklamak ve tutumları toplamak için temaslarda bulunduğunu, böylece ileride oluşturulacak çerçevenin hazırlığını yaptığını ifade etti.
Yabus Araştırma Merkezi Direktörü Süleyman Bişarat, "Blair’in ziyareti, üzerinde ilerleme kaydedilebilecek temel unsurları belirleme arayışının bir parçası. Ancak sürecin ikinci aşamasına geçiş, daha net ve ortak bir mutabakat oluşana kadar ertelenmiş görünüyor." değerlendirmesinde bulundu.



