Darfur'da 'ölüm kutusu' ve on binlerce sivilin katledildiği iddiası

Harvard'da konuşan Yale Üniversitesi'nden araştırmacı Nathaniel Raymond, Sudan'daki savaş boyunca toplu katliamları uydu görüntüleriyle belgelediklerini söyledi. Raymond'a göre el-Faşir ve el-Cuneyne'de binlerce sivil, destek ve yardım alamadan "sistemli bir yok etme planının" hedefi oldu.

Darfur'da 'ölüm kutusu' ve on binlerce sivilin katledildiği iddiası

ABD'de bulunan Yale Üniversitesi İnsani Araştırmalar Laboratuvarı Direktörü Nathaniel Raymond, Sudan'ın Darfur bölgesinde Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) gerçekleştirdiği katliamlara dair "dehşet verici" bulgular paylaştı. Araştırmacının açıklamaları, Harvard Üniversitesi Kennedy Fakültesi'nde düzenlenen Sudan krizine ilişkin özel bir oturumda yapıldı.

Raymond, el-Faşir'in HDK tarafından ele geçirildiği gün bölgedeki saha ağlarından ilk raporların geldiğini belirterek, "İlk gün 1200 kişinin öldürüldüğü söylendi, birkaç saat içinde bu sayı 10 bine çıktı. Ertesi gün tüm iletişim kesildi. Muhtemelen hepsi hayatını kaybetti" dedi.

Uydu görüntüleriyle izlenen katliam hattı

Araştırma ekibinin, daha savaşın ilk haftalarında ABD hükümetinin talebiyle Sudan'a yönlendirildiğini aktaran Raymond, yüksek çözünürlüklü uydu görüntüleriyle hem ABD'ye hem de Cidde görüşmelerine aracılık eden Suudi Arabistan'a sahadaki durumu sürekli raporladıklarını söyledi.

Raymond, HDK'nın Darfur'daki saldırılarını belgelerken "yayınlanmamış görüntülerde sokaklarda bırakılan ceset yığınlarını ölçüm noktası olarak kullandıklarını" anlattı.

Genç erkeklerin bedenlerinin uydu görüntülerinde ortalama 1,3 metre, yetişkin erkeklerde ise 2,3 metre uzunluğunda göründüğünü belirten Raymond, "Bu, ölümlerin ne kadar büyük çaplı olduğunu gösteriyordu" diye konuştu.

El-Cuneyne'de hedefli imha

Raymond, dünyanın gözünün başkent Hartum'daki çatışmalara çevrildiği sırada HDK'nın el-Cuneyne'deki Masalit halkına yönelik geniş çaplı bir saldırı başlattığını söyledi:

"İnsanları belirli bir yöne sürüyor, sonra diğer taraftan kuşatarak yakın mesafede toplu katliam yapıyorlardı."

Araştırmacı, ekibinin Darfur'daki etnik temizlik sürecini belgeledikten sonra ABD yönetimi ve BM Güvenlik Konseyi'ni 2023 Temmuz'unda, yani el-Faşir katliamından iki buçuk yıl önce gizlice uyardığını açıkladı.

18 ay süren kuşatma: Tarihin en uzunlarından biri

El-Faşir'in 18 ay boyunca "dünyanın gözünün önünde" kuşatma altında tutulduğunu söyleyen Raymond, bu kuşatmanın süresinin "Stalingrad kuşatmasının 3,5 katı, Leningrad kuşatmasından da uzun" olduğunu aktardı.

Kentin 15 ay boyunca IPC5 (felaket düzeyi açlık) kategorisinde kaldığını belirten Raymond, bunun modern tarihte neredeyse örneği olmadığını ifade etti.

"Ölüm kutusu": 37 kilometrelik bariyer

Raymond'ın açıklamalarına göre HDK, el-Faşir çevresine yaklaşık 2,7 metre yüksekliğinde ve 37 kilometre uzunluğunda bir toprak set çekti. Bu yapının, "şehirde kalan Zaghawa halkını içine hapseden bir ölüm kutusu"na dönüştüğü belirtildi.

Şehrin düşmesinin ardından uydu görüntülerinde bir gecede "binlerce cesedin" ortaya çıktığını söyleyen Raymond, bu cisimlerin çoğunun vuruldukları anda yere kapaklanmış insanların bedenlerinden oluştuğunu, uydu görüntülerinde C, J ve L harflerine benzeyen kıvrımlı şekiller olarak göründüklerini ifade etti.

Ayrıca görüntülerde ağır silahlı kamyonlar ile geniş kırmızı lekelerin bulunduğunu, bunların da kan havuzları olduğunu belirtti.