Bu mübarek günlerde ne yapmalı?

Ramazan ayı, bizler için yıl içinde aralıklarla yaptığımız tüm hasene ve ibadetlerin düzenli ve çokça yapıldığı bir ay olmalıdır.

Bu mübarek günlerde ne yapmalı?

Her Müslüman, bilinci ve imkânı nispetinde bazı güzel amelleri yıl içinde zaman zaman yapmaya çalışır. Ramazan ayı, bizler için yıl içinde aralıklarla yaptığımız tüm hasene ve ibadetlerin düzenli ve çokça yapıldığı bir ay olmalıdır. Ramazan ayında hayırlı amellerimizi arttırmalı, okumalı ve okuduklarımızla amel etmeliyiz. Sünnet-i Seniyyeye hakkıyla uymaya da gayret göstermeliyiz.

Tuttuğumuz Ramazan orucuna, fıkhi yönden bir halel gelmemesi için, öncelikle Ramazan orucu ile ilgili ilmihal bilgilerini okumalı ve orucun fıkhi boyutunu tam olarak öğrenmeliyiz. Ayrıca Ramazan ayında Resulullah (SAV)’ın hayatıyla ilgili kısa bir siyer kitabı da okumak faydalı olacaktır.

Kur’an-ı Kerim’i çokça okumalıyız. Özellikle erkek mü’minler, Ramazan ayında camilerde mukabele şeklinde okunan hatimlere iştirak etmelidirler. Aynı şekilde mü’mine bacılar da mukabele şeklinde cüz okumak için çocukları, komşuları ve akrabalarıyla halkalar oluşturmalıdır. Öyle ki her sokakta, her binada bir mukabele grubu oluşsun. Bunun yanında hepimiz, ferdi olarak da Kur’an-ı Kerim tilavetine ağırlık vermeliyiz.

Kur’an-ı Kerim okumasını bilmeyen kardeşlerimiz, bulundukları ortam ve şartlara bakmadan, mübarek Ramazan ayını Kur’an-ı Kerim’i öğrenmek için bir fırsat bilmelidir. Bu durumdaki kardeşlerimiz, -imkân varsa kendilerine en yakın camide, bu mümkün değilse evde veya işyerinde bilen bir kardeşten ders alabilirler.

Rabbimizin bir lütfu olarak, Ramazan’a has ibadetlerden biri de teravih namazıdır. Hepimiz teravih namazını camilerde cemaatle kılmalıyız. Bu konuda rehavete kapılarak üşengen davranmamalı, azami gayret göstermeliyiz. Teravih namazlarına çocuklarımızı, akraba ve komşularımızı da götürmeliyiz. Mü’mine bacılarımız ise teravih namazlarını evlerinde aile fertleri ve komşularıyla birlikte cemaatle kılabilirler. Bunun için aynı sokakta, aynı binada oturan bayanlar bir araya gelmeli ve teravih namazı kılmalıdırlar.

Ramazan ayında kabir ziyaretlerini arttırmalıyız. Kabir ziyaretleri vasıtasıyla, “Lezzetleri acılaştıran ölümü anmayı sıklaştırın” hadisinde belirtilen ve herkesin kaçınılmaz sonu olan ölüme her an hazırlıklı olma konusunda hayatımızı düzenleyebiliriz.

Ramazan, aynı zamanda Mü’minler arasında sosyal dayanışmanın geliştiği ve kardeşliğin pekiştiği bir aydır. Bunun gereklerini yerine getirebilmek için öncelikle küskün olduğumuz bir mü’min varsa, haklı-haksız gözetmeksizin hemen barışmalı ve kalplerini kazanıp helallik almalıyız. Aynı şekilde küskün olduklarını bildiğimiz akraba, komşu ve arkadaşlarımızı barıştırmak için çaba sarf etmeliyiz.

Hasta olan akraba, komşu ve mü’min kardeşlerimizi ziyaret etmeli, onların hal-hatır ve ihtiyaçlarını sormalıyız. İmkânlarımız ölçüsünde maddi ve manevi konularda yardımcı olmalı, hiçbir şey yapamıyorsak dahi en azından onları dualarımızdan eksik etmemeli ve onlardan da dua talebinde bulunmalıyız.

Fıtır sadakalarımızı, fakir olan akraba,  komşu ve mü’min kardeşlerimize vermeliyiz. Sadece Fıtır sadakası vermekle yetinmemeli, gücümüz oranında sadakalarımızı arttırmalı, çevremizdeki fakirleri gözetmeli ve onların ihtiyaçlarına koşabilmeliyiz.