BAE'li eski danışmandan Hamas’a suçlama: Sosyal medyada tepki yağdı

Abu Dabi Veliaht Prensi’nin eski danışmanı Abdülhalik Abdullah, Gazze’deki katliamın sorumlusunun Hamas olduğunu öne sürerek tepki topladı. İşgalci İsrail’in söylemini yineleyen bu açıklama, sosyal medyada “ahlaki çöküş” ve “ihanet” olarak nitelendirildi.

BAE'li eski danışmandan Hamas’a suçlama: Sosyal medyada tepki yağdı

Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Abu Dabi Veliaht Prensi'nin eski siyasi danışmanı Abdülhalik Abdullah, Gazze'de yaşanan katliamdan Hamas'ı sorumlu tuttuğu açıklamasıyla sosyal medyada büyük tepki çekti. İsrail'in her gün sivillere karşı işlediği suçları görmezden gelen Abdullah’ın sözleri, "ahlaki çöküş" ve "açık ihanet" olarak nitelendirildi.

İhanet paylaşımı: Danışman İsrail’in sözcüsü gibi

Abdullah, sosyal medya hesabından yaptığı provokatif paylaşımda, “Hamas’ın boynuna Gazze’nin çocuklarının kanı yüklenmiştir. Gazze’yi bu büyük felakete siyasi ve askerî bir aptallıkla onlar sürükledi” ifadelerini kullandı. Bu açıklama, İsrail’in uzun süredir sürdürdüğü “kurbanı suçlama” söylemiyle birebir örtüştü. Abdullah’ın bu paylaşımı, Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde’nin Arap yönetimlerini hedef alan konuşmasına bir yanıt niteliğindeydi.

Sosyal medya kullanıcıları, paylaşımı “soykırımı aklama” ve “siyasi ikiyüzlülüğün zirvesi” olarak değerlendirdi. Bazı yorumcular, Abdullah’ın sözlerinin sadece normalleşme politikasını değil, aynı zamanda İsrail’in söylemini benimseyen bir anlayışı temsil ettiğini belirtti.

Ebu Ubeyde: “Sizler Allah katında bizim düşmanımızsınız”

Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde'nin yaptığı etkileyici konuşma ise sosyal medyada geniş yankı buldu. Gazze'de devam eden katliamlara karşı sessiz kalan Arap rejimlerini sert şekilde eleştiren Ubeyde, “Her öldürülen çocuk, her evsiz kalan aile için sizler bizim Allah katındaki düşmanımızsınız” diyerek Arap dünyasına açık bir mesaj verdi.

Konuşması, Filistin halkının yalnız bırakıldığına dair acıyı, öfkeyi ve hayal kırıklığını yansıtırken, İsrail’in cezasız kalmasına yol açan Arap rejimlerinin sessizliğini de gözler önüne serdi.

BAE'nin resmî çizgisiyle uyumlu

Abdullah’ın sözleri, BAE’nin son yıllarda izlediği resmi politikadan bağımsız değil. Abraham Anlaşmaları ile başlayan normalleşme sürecinin ardından İsrail’le artan iş birliği, bu tür açıklamaları mümkün kılan bir zemin oluşturdu. Ancak eski danışmanın paylaşımı, sıradan bir görüş belirtmenin ötesine geçerek açıkça katliamı gerçekleştiren tarafı temize çekmeye yönelik bir tutum sergiledi.

Gözlemciler, bu söylemin “direnişi şeytanlaştırma” ve “işgali meşrulaştırma” stratejisinin parçası olduğunu, bazı Arap rejimlerinin halkın bilinç dünyasını bu tür ifadelerle dönüştürmeye çalıştığını belirtiyor.

“Siyasi gerçekçilik” adı altında suça ortaklık

İsrail’in Hamas’ı savaşın tek sorumlusu olarak gösterme çabalarına, Arap dünyasından da destek veren seslerin çıkması dikkat çekiyor. Analist maskesi takan bazı isimlerin, “gerçekçilik” ya da “analiz” adı altında İsrail’in söylemini tekrar ettiği görülüyor. Abdullah’ın paylaşımı da tam bu çerçevede değerlendiriliyor.

Açıklama, İsrail’in Gazze’nin orta ve güney bölgelerinde okul ve hastaneleri hedef alarak gerçekleştirdiği büyük katliamların hemen ardından geldi. Bu zamanlama da, birçok kişi tarafından manidar bulundu: Direnişi suçlamak için daha yanlış bir an olamazdı.

Sonuç: Halkların vicdanı susturulamaz

Tüm bu gelişmeler, sosyal medyada artan halk tepkileriyle birlikte değerlendirildiğinde, Arap halklarının hâlâ vicdanını kaybetmediği, doğru ile yanlışı ayırt edebildiği görülüyor. Körfez’deki bazı elit kesimlerin “yeni bilinç inşası” çabalarına rağmen, geniş kitleler hâlâ Filistin’in yanında saf tutuyor.

Abdülhalik Abdullah’ın paylaşımı, yalnızca bir normalleşme sürecinin değil, “saldırgan bir normalleşme” dalgasının işareti olarak yorumlandı. Ancak gelen tepkiler, Filistin davasının hâlâ Arap ve İslam halklarının kalbinde yaşadığını ve işgalin aklanmasına izin verilmeyeceğini bir kez daha gösterdi.

Kaynak: thelenspost.com