Ateşkes görüşmelerinde sızdırılan haritada Gazzelilere ölümden başka çare bırakılmıyor

Siyonist rejimin yeni askeri yerleşim haritası, Gazze'nin yüzde 40'ından fazlasını işgal altında tutarak yüzbinlerce Filistinlinin zorunlu göçe mahkûm edilmesini hedefliyor. Uzmanlar, bu planın uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve kalıcı bir "Nekbe"yı derinleştireceğini vurguluyor.

Ateşkes görüşmelerinde sızdırılan haritada Gazzelilere ölümden başka çare bırakılmıyor

HAMAS ile siyonist rejim arasındaki Doha'da devam eden ateşkes müzakereleri sırasında sızdırılan yeni bir siyonist rejim "yeniden yerleşim" haritası, Filistinli analistler ve uluslararası hukuk uzmanları tarafından "felaket" olarak değerlendiriliyor.

Harita, Gazze'nin güneyindeki Refah kentinin tamamını işgal altında tutmayı ve burayı zorunlu göçmenlerin toplandığı bir bölge haline getirmeyi öngörüyor.

Siyonist rejimin planına göre, Gazze sınırları içinde üç kilometre derinliğe kadar birçok mahalle ve bölge askeri kontrol altında kalacak; bu bölgeler arasında Beyt Lahiya, Beyt Hanun, Ümmü'n-Nasr, Şucaiyye, Tufah, Zeytun, Haza'a ve el-Kerara bulunuyor. Bu, yaklaşık 700 bin Filistinlinin kendi yerleşim alanlarına dönmesini engelleyecek.

Filistinli siyasi analist Muhammed Hamid el-'Aile, bu haritanın "açlık ve ölüm tuzaklarını kalıcılaştırdığını" belirterek, "Moraj Yolu'nu tek insani tedarik hattı olarak bırakarak, zorunlu göç edenlerin geri dönmesini engelliyor" dedi.

Gazze'den gazeteci ve aktivist Mustafa el-Benna, bu haritanın siyonist rejime savaşta ulaşamadığı bölgelerde yeni işgaller için yeşil ışık yaktığını ve "zorunlu göç kamplarının" kurulmasının önünü açtığını belirtti. Bu kamplar, siyonist rejim Savunma Bakanı Yisrael Katz tarafından "insani kent" olarak tanımlanıyor ve yaklaşık 600 bin Filistinlinin toplama kamplarında toplanmasını içeriyor.

Siyonist rejim Kanal 12, müzakerelerdeki en büyük engelin siyonist rejimin Gazze'den çekilme sınırları olduğunu ve Tel Aviv'in Moraj Yolu'ndan çekilmeyi kabul ettiğini ancak sınırdaki Filadelfiya bölgesinde kalmayı ve burayı toplu mülteci kampına dönüştürmeyi planladığını bildirdi.

HAMAS ise siyonist rejimin 18 Mart 2025 öncesi pozisyonlarına çekilmesini talep ediyor.

Uluslararası hukuk uzmanları, bu yeniden yerleşim haritasının insan hakları ve insani hukuk kurallarına aykırı olduğunu; zorunlu göç, mülkiyet gaspı ve kalıcı işgal uygulamalarını meşrulaştırdığını vurguluyor.

Filistin kamuoyu ve resmi makamları, harita sızıntısının gerçek niyetleri açığa çıkardığını ve uluslararası toplumun siyonist rejimin bu planlarına karşı daha güçlü tepki vermesi gerektiğini savunuyor.