'30 silahsız öğrencinin üzerine füze atılması inanılmaz korkunç bir dramdı'

Saldırının tanığı Libyalı Subay Racihi, "Füzenin düştüğü yerle aramızda metreler vardı. Avluya çıktığımızda korkunç bir manzara ile karşılaştık. 30 silahsız öğrencinin üzerine füze atılması inanılmaz korkunç bir dramdı." dedi.

'30 silahsız öğrencinin üzerine füze atılması inanılmaz korkunç bir dramdı'

Libya'da darbeci Halife Hafter güçlerinin destekçisi Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) ait bir silahlı insansız hava aracının (SİHA) Trablus'taki Hadba Askeri Okuluna düzenlediği ve 26 genç askeri öğrencinin hayatını kaybettiği saldırının üzerinden bir yıl geçti.

Geçen yıl 4 Ocak'ta, çoğu 20 yaşın altında Libyalı 26 silahsız askeri öğrenci, başkent Trablus'un güneyindeki Hadba Askeri Akademisinin avlusunda aldıkları rutin eğitim sırasında BAE'ye ait SİHA ile düzenlenen saldırıda katledildi.

O dönem akademideki askeri öğrencilerden biri olan, katliamın tanığı Ahmed er-Racihi (23) olay gününü ve yaşadıklarını anlattı.

Akşam saat 21.00 sularında gerçekleşen saldırı sırasında akademinin avlusundaki öğrencilerin basit rutin eğitimlerden geçtiğini aktaran Racihi, "Hepsi akademiye daha yeni dahil olmuş öğrencilerdi. Tüm askeri okullarda verilen tören yürüyüşü, 'hazır ol-rahat' gibi temel askeri eğitimden geçiyorlardı." dedi.

Libyalı subay, şöyle devam etti:

"Füzenin düştüğü yerle aramızda metreler vardı, bizi bir duvar ayırıyordu. Avluya çıktığımızda korkunç bir manzara ile karşılaştık. 30 silahsız öğrencinin üzerine füze atılması inanılmaz korkunç bir dramdı. Öğrenciler etrafa dağılmıştı, bazılarına şarapnel isabet ettiği için hayatını kaybetti. Arkadaşının gözünün önünde öldüğünü görüyorsun ve bir şey yapamıyorsun."

Saldırının yaşandığı ilk dakikalarda ne yapacaklarını bilemediklerini, akademi içinde ambulans ve yeterli araç bulunmadığını aktaran Racihi, şöyle devam etti:

"Hayatta olanların hastaneye kaldırılması için bazı öğrenciler okulun ana kapısına çıkıp ambulans ve sivil araçların girişini sağladılar. Yaralıları en yakındaki hastanelere taşıdık. Sabah 5'e kadar sürdü. Öğrencilerin babaları geldiğinde, çocuklarının hangi hastaneye kaldırıldığını bulmak için subay arkadaşlarla birlikte onları aradık. Zor ve dramatik bir gündü gerçekten."

Çoğu 20 yaş altı, akademiye yeni girmiş gençlerdi

Saldırıyı "tasvir edilemez bir gün" şeklinde özetleyen Racihi, şunları söyledi:

"Hepsinin yaşı küçüktü. Çoğu 18-20 yaşındaydı, en büyüğü 21'di. Libya'nın tüm şehirlerinden gelen gençler vardı. Ülkenin doğu, batı ve güneyinden gelen, Libya'nın tüm gençliğini temsil eden, Libya'nın ve ordunun çekirdeğini oluşturan gençlerdi. Bu gaddar saldırıda şehit oldular. Allah şehadetlerini kabul etsin."

Libyalı genç asker şöyle devam etti:

"Öğrencilerden bazıları okula gireli daha 1-2 gün olmuştu. En eskisinin akademiye girişi daha 30 günü bulmamıştı. Hepsi çok ahlaklı gençlerdi."

Hafter saldırıdan kendini sıyırmaya çalışıyor

Libya'nın başkentinde 4 Nisan'da saldırının gerçekleşmesinden saatler sonra, Hafter'in sözde komutanlarından Halid el-Mahcub, yerel bir televizyona yaptığı açıklamada, söz konusu akademide "kabilelere bağlı siyahi milis gruplarının" eğitim gördüğü yönünde bilgilerin geldiğini öne sürdü.

Ancak saldırıda silahsız genç öğrencilerin öldürüldüğüne ilişkin korkunç görüntülerin basına, sosyal medyaya yansıması ve uluslararası tepkinin artması üzerine Hafter cephesi saldırıdan kendini sıyırmak için çabaladı. Hafter güçlerinin Sözcüsü Ahmed el-Mismari, saldırıdan bir kaç gün sonra, Trablus'taki askeri okula düzenlenen hava saldırısının "DEAŞ'ın eylemi olduğunu" iddia etti.

AA