Sudan krizinde ABD’nin gizli planı ortaya çıktı!

ABD, Sudan’daki iç savaşta “insani kriz” söylemini kullanarak, kendi jeopolitik çıkarlarını koruma amacı güdüyor. Washington, Burhan’a destek karşılığında Sudan’ın Rusya ve Çin’le ilişkilerini sınırlamasını isterken, bölgedeki İran ve Ensarullah Hareketi’nin etkisini azaltmayı hedefliyor. Ancak yaptırımların etkisizliği, ABD’nin yeni adımlarını belirsiz kılıyor.

Sudan krizinde ABD’nin gizli planı ortaya çıktı!

Her savaş ya da çatışmada olduğu gibi, Amerika Birleşik Devletleri’nin insani gerekçeleri diplomatik müdahalelerinin bahanesi olarak kullanıp, aslında kendi jeopolitik çıkarlarını koruduğu bilinen bir gerçek. Sudan dosyası da bu anlayıştan uzak değil. Washington yönetimi, Libya senaryosunun Sudan’da tekrarlanmasından endişe ediyor; bu da ABD’nin Afrika’daki çıkarlarını tehdit edebilir.

“Son Fırsat” Uyarısı

Darfur’un başkenti El-Faşir’in 26 Ekim’de Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) eline geçmesinden bir gün sonra, ABD Başkanı Donald Trump’ın Arap ve Afrika İşlerinden Kıdemli Danışmanı Massad Paulus, Sudan’daki taraflara “son bir fırsat” verileceğini açıkladı. Ancak “alınacak önlemler” hakkında ayrıntı vermedi.

Siyasi Pazarlık Gündemde

Bu açıklamaların ardından, ABD’den bir heyet geçici başkent Port Sudan’a giderek, Washington ile Hartum arasındaki görüşmeleri sürdürdü. Sudan Dışişleri Bakanı Muhyiddin Salim’in Washington ziyareti sonrası, Amerikan medyası, Sudanlı yetkilinin ABD yönetimiyle bir “siyasi anlaşma” için temaslarda bulunduğunu yazdı. Bu anlaşmanın, ABD’nin Sudan’a destek sağlaması karşılığında Hartum yönetiminin bazı taahhütlerde bulunmasını içerdiği belirtildi.

İddiaya göre, ABD tarafı, General Abdülfettah el-Burhan’a HDK’ya karşı destek verme ve bu gücü “terör örgütü” ilan etme sözü karşılığında, Sudan’ın Rusya ile Kızıldeniz’de üs kurma anlaşmasından vazgeçmesini istedi.

Diplomatik Baskı Artıyor

ABD, “Dörtlü Komite” (ABD, Suudi Arabistan, Mısır, BAE) çerçevesinde Sudan’daki etkinliğini artırmak istiyor. Fakat komitedeki ülkelerin Sudan konusundaki çıkarları tam olarak örtüşmüyor. Washington’un önceliği, İran’ın bölgede nüfuz kazanmasını ve Sudan limanlarını Yemen’deki Ensarullah hareketine silah taşımak için kullanmasını engellemek. Aynı zamanda Çin ve Rusya’nın Afrika’daki etkisini sınırlamak da Amerikan stratejisinin parçası.

Sudan’ın Kızıldeniz güvenliği açısından kilit bir ülke olması nedeniyle, ABD’nin hedefi ülkedeki kaosu önlemek ve IŞİD gibi örgütlerin yayılmasını durdurmak. Uzmanlara göre Washington, Afrika’daki istikrarı korumak ve bölgedeki nüfuzunu sürdürmek adına Sudan’ın “başarısız devlet” olmasına izin vermeyecek.

Washington’un Stratejik Hesapları

ABD’nin diplomatik atağının bir başka nedeni de, Sudan’ın “İbrahim Anlaşmaları”nı imzalayan ülkelerden biri olması. Bu anlaşmaları genişletmek, Trump yönetiminin “bölgesel barış planı”nın bir parçası olarak görülüyor. Bu bağlamda Sudan, Washington’un Orta Doğu ve Afrika’daki jeostratejik zincirinin önemli bir halkası.

Yaptırımların Etkisizliği

ABD daha önce de Sudan’daki iki tarafın liderlerine –Burhan ve HDK lideri Muhammed Hamdan Dagalo “Hemedti”ye– ve bazı şirketlere yaptırımlar uygulamıştı. Ancak Sudan uzmanları, yaptırımların sahadaki dengeyi değiştirmediğini belirtiyor. Zira tarafların savaş ekonomisi, ABD’nin mali sisteminin denetleyemeyeceği arka kanallardan yürütülüyor. Bu nedenle, Washington’un “son fırsat”tan sonra ne tür adımlar atacağı merak konusu.

Kaynak: al-akhbar.com