Siyonist Bakan Cohen: Suudi Arabistan’la enerji koridoru ve normalleşme gündemde
İşgalci İsrail'in Enerji Bakanı Eli Cohen, Suudi Arabistan’la enerji koridoru oluşturmayı ve yeni bir normalleşme anlaşması imkânını gündeme getirdi. Cohen ayrıca doğalgaz gelirlerinin ülke ekonomisini güçlendirdiğini ve İsrail’in enerji bağımsızlığını artıracağını savundu.
İşgalci İsrail'in Enerji ve Altyapı Bakanı Eli Cohen, ülkesinin enerji politikaları, fiyat artışları, yeşil enerji hedefleri ve Gazze’de ateşkesin ardından yeni normalleşme anlaşmalarının olasılığı hakkında açıklamalarda bulundu.
Daha önce istihbarat ve dışişleri bakanlıkları görevlerinde bulunan Cohen, Maariv gazetesine yaptığı açıklamada, “Suudi Arabistan’la anlaşma hâlâ masada. Bu kapsamda, İran kara hattını ve Süveyş Kanalı’nı baypas ederek, Suudi Arabistan’dan İsrail’e uzanacak bir enerji koridoru oluşturma planı var” dedi.
Cohen, böyle bir anlaşmanın “küresel fiyatları düşüreceğini, Suudi Arabistan’ı Avrupa’daki talep merkezlerine daha açık hale getireceğini ve İsrail’in de ekonomik olarak fayda sağlayacağını” söyledi.
Suudi Arabistan ise daha önce defalarca, İsrail ile herhangi bir normalleşme anlaşmasının Filistin devletinin kurulması ve bu yönde ciddi bir siyasi sürecin başlatılması şartına bağlı olduğunu belirtmişti.
Haberde, Cohen’in Likud partisinin önde gelen isimlerinden biri olduğu, daha önce dışişleri ve ekonomi bakanlıkları görevini yürüttüğü ancak henüz maliye bakanlığı görevinde bulunmadığı aktarıldı. Cohen, “Eğer Likud bir sonraki hükümeti kurarsa, maliye bakanlığıyla ilgileniyorum. Bu görev ekonomik ve sosyal vizyonumu hayata geçirmeme imkân tanır” ifadelerini kullandı.
Enerji konusuna da değinen Cohen, doğalgazı “ulusal bir servet” olarak nitelendirerek, “Gazdan elde edilen gelir yıllık onlarca milyar şekele ulaştı, gelecekte yüz milyarları bulacak. Gaz ihracatı sadece ekonomiye zarar vermiyor, aynı zamanda şekelin değerini artırıyor. Mısır ve Ürdün’e satışlarımız bölgesel konumumuzu güçlendiriyor” dedi.
Cohen, İsrail’in doğalgaz rezervlerinin 30 yıl yeteceğini, ihracat izinlerinin yeni arama çalışmalarını teşvik ettiğini ve ülkenin egemen varlık fonunun büyüyerek gelecek nesillere hizmet edeceğini belirtti.



