SDAM Seminer Etkinliği: 'Mısır'ın Mevcut Durumu ve Geleceği'

Strateji Düşünce ve Analiz Merkezi (SDAM), 16 Mart 2019 tarihinde Müslüman Kardeşler Teşkilatı Eğitim Birimi sorumlusu Muhammed İbrahim`in katılımıyla “Mısır`ın Mevcut Durumu ve Geleceği” konulu seminer etkinliği düzenledi.

SDAM Seminer Etkinliği: 'Mısır'ın Mevcut Durumu ve Geleceği'

Strateji Düşünce ve Analiz Merkezi (SDAM), 16 Mart 2019 tarihinde Müslüman Kardeşler Teşkilatı Eğitim Birimi sorumlusu Muhammed İbrahim`in katılımıyla “Mısır`ın Mevcut Durumu ve Geleceği” konulu seminer etkinliği düzenledi.

Muhammed İbrahim, 1950 yılında Kahire'de doğduğunu ve hayatının tüm evrelerinde eğitim ile ilgilendiğini, Mısır Eğitim Bakanlığında matematik alanında çalışmalar yaptığını, Mısır`da iken İhvan-ı Müslimin Gize eğitim işleri birim başkanlığını taptığını ayrıca Muhammed Mursi döneminde de milletvekilliği yaptığını belitti. Hâlen İhvan-ı Müslimin`in eğitim işleri sorumluluğunu yapmakta olduğunu aktardı.

“Allah'u Teâlâ Kuran'da hiçbir şeyi boşuna yaratmadığını ve her şeyi miktarınca yarattığını ifade eder. Bunun için İnsanoğlu dünyaya geldiğinde bir hedef, bir gaye ve amaç adına gelmiş olur. Yine ayetin deyimiyle insan yeryüzünde Allah'ın halifesi olma adına gelir, asıl amacı ona ibadet olmakla birlikte yeryüzünü onun menheci ve metodu üzerine inşa ve imar etmektir.” Sözleriyle konuşmasına başlayan İbrahim, “Müslüman Kardeşler teşkilatı da bu temel hedef üzerinden Hilafetin yıkılışından dört yıl sonra yani 1928'de kurulmuştur. İmam Hasan el-Benna'nın amacı yıkılan hilafeti geri getirmekti.” dedi.

Mısır`da  2013`teki darbeden önce cunta yönetimine sosyal zemin oluşturmak için darbeci askerlerin çeşitli hilelere başvurduğunu belirten İbrahim: “ Mısır ekonomisinin çoğu asker veya asker kökenli şahısların elindedir. Muhammed Mursi başa geldikten sonra Mursi'yi ve Müslüman Kardeşler teşkilatını halkın gözünden düşürmek için her tür oyuna başvurdular. Yakıt istasyonlarından benzin alıp çöllere dökerek ülkede yakıt sorunu olması için uğraştılar, şehir dışında bulunan çöp atık yerlerindeki çöpleri kamyonlarla taşıyarak şehir merkezlerine, halkın oturduğu sokaklara dökerek halkı Mursi'ye karşı kışkırtmaya çalıştılar. Ancak biz de teşkilat olarak tüm üyelerimizle buna karşı tedbirler almaya çalıştık, gençlerimiz yollara dökülen çöpleri toplayarak halkın zarar görmemesi için çabaladı.” diye konuştu.

Bu oyunlara başvuranların tüm desiselerine rağmen Müslüman Kardeşler teşkilatını halkın gözünden düşüremediklerini söyleyen İbrahim: “ Ordunun tüm çabasına rağmen halk Mursi'ye ve Müslüman Kardeşler Teşkilatına öfke ve kin beslemedi. Buna rağmen cunta, Mursi idaresine ve halkın iradesine el koyarak kanlı bir darbe yaptı. Bu darbeden sadece Müslüman Kardeşler Teşkilatı zarar görmedi. Binlerce şehit, 80 bine yakın tutuklu ve binlerce üyesinin hicret etmesi ile Müslüman Kardeşler Teşkilatı da büyük kayıplar verdi ancak darbeden tüm Mısır halkı büyük zarar gördü. Darbeden sonra Mısır ekonomisi içinden çıkılmaz bir hâl aldı; dış borçlar, iç borçlar, kapanan fabrikalar, kalitesiz eğitim, uygunsuz sağlık koşulları, zarar gören tarım alanları ve daha birçok sorun Mısır halkını ciddi zararlara uğrattı. Darbeden sonraki altı yıllık süreçte ülkede sadece 3 hastane yapılırken 15 hapishane yapılmıştır. Bunun yanında hapislere düşen binlerce insanın akıbetinin meçhul olması da ülkenin içinde bulunduğu kaotik ortamın göstergelerindendir.” şeklinde konuştu.

Darbenin asıl amacının sadece Müslüman Kardeşler teşkilatını yok etmek olmadığını belirten İbrahim: “Darbenin iki amacı vardı: Birincisi Müslümanların birliğini parçalamak, ikincisi ise İslami fikriyatı yok etmek. Biz de buna karşı Müslümanların birliğini tesis etmek ve mutedil İslam fikriyatını tüm Müslümanlar arasında oluşturmak için çabalıyoruz. Bugün biz, Mısır dışında bulunan cemaat üyeleri, şehid ve tutuklu ailelerine katkı vermeye çalışıyoruz. Bununla beraber yarın için ne yapabileceğimize dair çalışmalar yapıyor, cemaat fertlerimizin eğitimlerini daha sıkı takip etmek ve onları geliştirmek için uğraşlar veriyoruz. Müslüman kardeşler Teşkilatı sadece Mısır'da var olan bir cemaat değildir, 80'e yakın ülkede teşkilatı ve çalışmaları olan bir cemaattir.” ifadelerini kullandı. Muhammed İbrahim sunumuna gençlere tavsiyelerde bulunarak son verdi.

Seminer soru ve cevap bölümünün ardından sona erdi.

Kaynak: SDAM