İsrailli akademisyenlere küresel boykot: Bin vaka kaydedildi

İsrailli siyonist araştırmacılara yönelik akademik boykot vakaları son bir yılda üç kat artarak yaklaşık bin olaya ulaştı. Bu durumun, İsrail akademisi için “şimdiye kadarki en tehlikeli dönem” olduğu değerlendiriliyor.

İsrail gazetesi Haaretz’in haberine göre, akademik boykotun giderek büyümesi, İsrail üniversiteleri ve araştırmacılarının uzun vadeli zarar görme ihtimalini artırıyor. İsrailli üst düzey akademisyenler, “İsrail’deki bilimsel araştırmalar, devletin stratejik varlığıdır ve şu anda çöküş tehlikesiyle karşı karşıya” diyerek hükümetin bu konuda hiçbir adım atmadığını eleştirdi.

Habere göre İsrail üniversiteleri, Avrupa’dan dışlanma ihtimaline karşı, Doğu Avrupa ve Asya’daki düşük profilli kurumlarla alternatif iş birliği arayışına girdi. Ayrıca birçok araştırmacının, mesleki kariyerlerine zarar gelmemesi için yurtdışına taşınmayı değerlendirdiği bildirildi.

Tel Aviv Üniversitesi Rektörü Prof. Ariel Porat, “Son iki yılda akademik boykot bakımından en tehlikeli dönemi yaşıyoruz. Savaşın sona ermesiyle durumun düzelmesini umuyoruz ama İsrail’e yönelik düşmanlık ortadan kalkmadı” dedi.

Üniversitenin Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Prof. Melet Şamir ise, “Ateşkes müzakereleri ve savaşın sona ermesinden sonra bile akademik boykot derinleşti. ABD’deki birçok akademisyen İsrailli meslektaşlarıyla çalışmayı reddediyor, Avrupa’da ise durum çok daha kötü” ifadelerini kullandı.

Ben Gurion Üniversitesi Rektörü ve İsrail Üniversiteleri Rektörler Komitesi Başkanı Prof. Daniel Haymovich, “Yabancı meslektaşlarımız, İsrail’in Avrupa üniversiteleriyle ilişkilerini yeniden kurmasının on yıl süreceğini düşünüyor” dedi.

Son iki yılda dünya genelinde yaklaşık 40 üniversite, İsrail akademik kurumlarıyla iş birliğini kısmen veya tamamen durdurdu. Komite verilerine göre, şu ana kadar binin üzerinde boykot vakası kaydedildi; bu rakam bir yıl öncesinin üç katı.

Boykotlar arasında İsrailli araştırmacıların konferanslara davet edilmemesi, ortak projelerin iptali, öğrenci değişim programlarının sonlandırılması, makalelerin geciktirilmesi ve bazı antisemitik söylemler yer aldı. Haaretz raporuna göre bu boykotlar artık “yaygın bir olgu” haline geldi.