'İsrail'in sansür çabalarına boyun eğmedik'

İnsan Hakları İzleme Örgütü Temsilcisi Şakir, "İsrail hükümeti 10 yıldan uzun süredir uluslararası çalışanlarımızın Gazze'ye girişine izin vermedi ve bu durum oradaki insan hakları ihlallerini belgelememizi son derece zorlaştırıyor." dedi.

'İsrail'in sansür çabalarına boyun eğmedik'

İşgalci İsrail'in sınır dışı ettiği İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) temsilcisi Ömer Şakir, sansür çabalarına boyun eğmediklerini belirterek, "İsrail hükümetinin sadece insan hakları örgütlerine yönelik baskısını değil aynı zamanda belgelenmesini istemedikleri yasa dışı yerleşim birimlerindeki Filistinlilere yönelik baskıları tüm dünyada anlatmaya devam edeceğiz." dedi.

HRW temsilcisi Şakir, basına İşgalci İsrail'den sınır dışı edilme sürecini anlattı.

Pazartesi günü İşgalci İsrail'i ''boykot çağrılarına destek verdiği'' suçlamaları üzerine sınır dışı edilen Şakir, bu sürecin aslında 3 yıl önce başladığını söyledi.

İşgalci İsrail hükümetinin çeşitli gerekçeler sunduğunu ve ilk başlarda örgüte ülkede yabancı bir temsilci çalıştırması konusunda zorluk çıkardığını ifade eden Şakir, "Önce bizim insan hakları örgütü değil Filistin propagandacısı olduğumuzu iddia ettiler sonra tabii bu değişti ve en son açıklamaları, benim İsrail'e boykot çağrısında bulunmam oldu ama bu sadece bir bahane. Ne HRW ne de ben örgütün temsilcisi olarak İsrail'in boykot edilmesi çağrısı yaptık." dedi.

Şakir sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bizim dünya genelinde yaptığımız insan hakları ihlallerini belgelemek ve şirketlerden de bu ihlallere katkıda bulunmamalarını istemek. Bunu Tayland'da balıkçılık sektöründe (zorla çalıştırılma), Çin'de teknoloji firmalarında, Özbekistan'da pamuk tarlalarında (insan hakları ihlallerini belgeleyerek) yaptık. İsrail ve Filistin'de ise yerleşim birimlerinde faaliyet gösteren şirketlerin insan hakları ihlallerine katkıda bulunduğunu saptadık ve faaliyetlerini durdurmaları çağrısı yaptık ama İsrail'i boykot çağrısı yapmadık."

"Bir buçuk yılı karara itiraz etmekle geçirdik"

İki buçuk yıldır İşgalci İsrail ve Filistin'de görev yaptığını ve ülkeden sınır dışı edilmesi kararının çalışmaya başladıktan kısa bir süre sonra alındığını anlatan Şakir, son bir buçuk yılı da bu karara mahkemelerde itiraz etmekle geçirdiklerini söyledi.

Kudüs bölge mahkemesi ve İşgalci İsrail'in Anayasa Mahkemesinin de sınır dışı kararını onadığını belirten Şakir, insan hakları savunucuları olarak İsrail'de karşı karşıya kaldıkları sorunlara ilişkin ise şunları dile getirdi:

"İsrail insan hakları örgütlerine karşı kısıtlayıcı hamlelerde bulunuyor ve bu da bizi dikkati ve kaynaklarımızı sahadaki durumu belgelemek yerine bu tür kısıtlayıcı önlemlerle uğraşmaya zorluyor. İsrail hükümeti 10 yıldan uzun süredir uluslararası çalışanlarımızın Gazze'ye girişine izin vermedi ve bu durum oradaki insan hakları ihlallerini belgelememizi son derece zorlaştırıyor, sahada yerel çalışanlarımız var ancak bu kısıtlamalar çabalarımızı güçleştiriyor."

HRW ve kendisine karşı bir "karalama kampanyası" yürütüldüğünü dile getiren Şakir, "Biz ise daha kararlı bir şekilde işimizi yaptık ve İsrail'in sansür çabalarına boyun eğmedik." dedi.

Şakir, İşgalci İsrail hükümetinin sınır dışı kararından vazgeçmesi durumunda ise geri dönüp sahada çalışmaya devam etmek istediğini vurgulayarak, daha önce de HRW çalışanlarına Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Etiyopya ve Özbekistan'da izin verilmediğini ancak hükümetlerin değişmesiyle bu kararların değiştiğini ve İşgalci İsrail'in de söz konusu kararı değiştirdiğini görmeyi arzuladıklarını ifade etti.

"İnsan hakları ihlallerini belgelemeye devam edeceğiz"

İşgalci İsrail'in Anayasa Mahkemesi Başkanı'ndan kararı tekrar gözden geçirmesi talebinde bulunduklarını aktaran Şakir, şunları kaydetti:

"Şu an Lahey'deyim ve Avrupa'da 7 şehirde üst düzey hükümet yetkililerine neyin tehlikede olduğunu anlatıyoruz çünkü insan hakları ihlallerini belgeleyen en büyük örgütlerden birinin temsilcisini sınır dışı etme cesareti gösteren bir hükümet insan hakları ihlallerine devam edecek. İsrail'in sınır dışı kararından vazgeçmesi için çabalarımızı sürdüreceğiz ve İsrail hükümetinin sadece insan hakları örgütlerine yönelik baskısını değil aynı zamanda belgelenmesini istemedikleri yasa dışı yerleşim birimlerindeki Filistinlilere yönelik baskıları tüm dünyada anlatmaya devam edeceğiz." 

AA