İran halkı, siyonist rejime daha sert karşılık verilmesini istiyor

Siyonist rejimin ülkelerine yönelik saldırılarına büyük öfke duyan İran halkı, Tel Aviv yönetimine çok daha sert karşılık verilmesini istiyor.

İran halkı, siyonist rejime daha sert karşılık verilmesini istiyor

İşgalci İsrail ordusunun İran'a başlattığı saldırılar bir haftasını geride bıraktı. Hedefte sadece nükleer tesisler ve askeri üsler değil, sivil yerleşim yeri, ambulans ve televizyon binası gibi yerler de vardı. Bu durum İran halkında, Siyonist İsrail'e karşı büyük bir öfkeye yol açmış durumda.

Başkent Tahran'da yaşayan halk, sivilleri de hedef alan siyonist rejimin saldırılarından endişe duyduklarını ancak büyük bir panik yaşamadıklarını dile getiriyor. İran ordusundan İşgalci İsrail'e daha sert misillemede bulunmasını beklediklerini ifade eden Tahranlılar, tüm tehditlere rağmen şehri terk etmeyeceklerini vurguluyor.

Bununla birlikte yaklaşık 10 milyon kişinin yaşadığı Tahran'dan bazı ailelerin şehir dışına çıktığı ya da kırsal bölgelere geçici olarak taşındığı gözleniyor. Şehirde marketler, fırınlar ve bazı küçük işletmeler açık duruyor. Tahran sokaklarında yoğunluk azalmış olsa da kentin bir “hayalet şehre” dönüştüğü de söylenemez.

Sosyal medyada ve çeşitli yayınlarda paylaşılan görüntülerde bazı vatandaşların patlamaları ve savunma sistemlerinin müdahalesini caddelerden izlediği, hatta cep telefonlarına kaydettiği görülüyor. Ülkelerine saldırı başlatan İşgalci İsrail'e karşı öfkelerini dile getiren İranlılar, sosyal medyadan sık sık birlik mesajları paylaşıyor.

Gazetecilerin Tahran sokaklarında mikrofon uzattığı kişiler, yetkililerden İşgalci İsrail’in saldırılarına daha kararlı ve etkili yanıtlar verilmesini beklediklerini belirtti. Ülkenin bağımsızlığına ve onuruna yönelik herhangi bir tehdide halkın sonuna dek karşı koyacağı görüşü sokakta hakim durumda.

Tahranlı esnaf Rıza Sadıki, İşgalci İsrail’in İran için "çok küçük bir ülke olduğunu ve İran’ı tehdit edecek durumda olmadığını" savundu.

İşgalci İsrail ve ABD’nin tehditlerine ilişkin Sadıki, “İnsanlar korkmuyor. İnsanların bir kısmının kentten ayrılması aslında güvenlik güçlerine yardım amaçlıdır. Kalabalık ve yoğun trafiğin olduğu bir kentte güvenlik güçleri işini düzgün yapamayabilir.” dedi.

Ordudan İşgalci İsrail’e daha güçlü karşılıklar vermesini beklediklerini söyleyen Sadıki, şu ifadeleri kullandı:

“Emin olun İran, İşgalci İsrail’e daha sert karşılıklar verecektir. İran halkı İşgalci İsrail’den korkmuyor. Tehdit ettiklerine göre onlar bizden korkuyor. Emin olun savaşın sonunda zafer İran’ın olacaktır. İşgalci İsrail, İran’a yaptıkları dolayısıyla pişman olacak ve kesinlikle yok olacaktır.”

Tahran sakinlerinden memur Yusuf Muznip de İşgalci İsrail’in saldırı ve tehditlerine tepki gösterdi. İşgalci İsrail'in hem halkın Tahran'ı terk etmesini istemesinin hem de "sıradan halkla bir problemimiz" yok demesinin bir çelişki olduğunu dile getiren Muznip, "çocuk katili" olarak nitelediği İsrail'in benzer uygulamaları Gazze ve Lübnan’da da yaptığını hatırlattı.

Şehri boşaltmayacaklarını belirten Muznip, "Hiçbir şeyden korkmuyoruz." diyerek, İşgalci İsrail'e meydan okudu.

İki kişinin hayatını kaybettiği Kızılay çalışanlarına yönelik saldırıyı hatırlatan Muznip, “Dünyanın her yerinde yardım görevlilerine saldırmak savaş suçu sayılıyor ancak bunlar her türlü suçu işlemekten geri durmuyor.” dedi.

İran’ın misillemelerini desteklediklerini ve artırılmasını beklediklerini dile getiren Muznip, “Biz İranlılar kesinlikle silahlı kuvvetlerimizi destekliyoruz. Orduya İşgalci İsrail'e daha fazla, daha güçlü saldırılarda bulunma çağrısı yapıyoruz. Bebekler, çocuklar ve kadınların, hatta hiçbir sebep yokken şehit edilen 2 aylık bebeğin intikamı alınmalıdır.” ifadelerini kullandı.

"Savaşı biz başlatmadık"

Ev hanımı Perisa Vahidi de bu zor günlerde ülkesine olan desteğini dile getirdi. On iki yaşındaki kızıyla Tahran sokaklarında olduğunu dile getiren Vahidi, "İsrail’i inşallah mağlup edeceğiz. Bundan emin olun.” diyerek kararlılık mesajı verdi.

Vahidi’nin kızı Sara ise savaşın çocuklar için kötü olduğunu ancak bunu ülkesinin başlatmadığını söyledi.

Tahran'da bir terzi dükkanını işleten Ahmed Caferi, ülkesine İsrail’in değil aslında tüm Batı ülkelerinin saldırıda bulunduğu yorumunu yaptı.

Caferi, “İran, İşgalci İsrail’e karşı güçlü duruyor. İslam dünyası da İran’a yardım etmeli. Filistin’i İsrail’in elinden almalıyız.” ifadelerini kullandı.

İşgalci İsrail ve ABD’nin tehditlerinden korkmadıklarını tekrarlayan Caferi, “Bu tehditlere cevap vermeliyiz. İran halkı silahlı kuvvetlerin arkasındadır.” dedi.