HRW: Suudi Arabistan’da 2025’te 241 idam, Gazeteci Turki el-Casir idam edilenler arasında

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (HRW) Suudi Arabistan ve BAE araştırmacısı Joy Shea, Suudi Arabistan’ın 2025 yılı başından bu yana 241 kişiyi idam ettiğini, bunların en az 22’sinin yalnızca iki hafta önce infaz edildiğini açıkladı. Shea, “İdam cezaları muhalifleri susturmak ve bağımsız sesleri bastırmak için bir silaha dönüştü” dedi.

Shea, tüm idam edilenlerin adil yargılanma ve hukuki süreç haklarından mahrum bırakıldığını vurguladı. Ayrıca Riyad’ın spor ve eğlence etkinliklerine milyarlarca dolar harcayarak insan hakları sicilinden dikkati uzaklaştırmaya çalıştığını söyledi. HRW temsilcisi, uluslararası topluma Suudi Arabistan’ın idam uygulamalarına karşı net tavır alma çağrısı yaptı.

Geçtiğimiz günlerde HRW ve Orta Doğu Demokrasi Merkezi’nin yayımladığı ortak bildiride, Suudi Arabistan’da 2025’te “benzeri görülmemiş bir idam dalgası” yaşandığı ve hukuki usullere uyulmadığı belirtildi. Bildiride ayrıca 14 Haziran’da idam edilen gazeteci Turki el-Casir’in infazı özel olarak vurgulandı.

Gazeteci Turki el-Casir’in Dosyası

Casir, 2018’de evinden gözaltına alınmış, cihazlarına el konmuş ve yıllarca gizli şekilde tutuklu kalmıştı. HRW’ye göre yargı süreci şeffaf değildi; ailesi, idamdan sadece bir hafta önce yaptığı ziyarette infaz kararından habersizdi. Casir’in işkence gördüğü iddia edildi.

HRW, Casir’in idamını “adaletin tamamen yok sayılması” olarak tanımladı. Shea, “Onun tek ‘suçu’ bilgi edinme hakkını savunan barışçıl yazılarıydı” dedi.

“Terör” Suçlamaları ve İşkence

Shea, Suudi yetkililerin sıkça “terör” suçlamasını muhaliflere yönelttiğini, Casir’in de bu gerekçeyle idam edildiğini belirtti. HRW ayrıca mahkemelerde işkenceyle alınan ifadelerin delil olarak kullanıldığını yıllardır belgeliyor.

Uluslararası İmaj ve Tepki Çağrısı

Shea, Riyad yönetiminin milyarlarca dolarlık eğlence yatırımlarıyla uluslararası kamuoyunun dikkatini başka yöne çektiğini, böylece idamların gündemden düştüğünü ifade etti. Özellikle İngiltere gibi Suudi Arabistan’la güçlü ekonomik ilişkileri bulunan ülkelerin bu ihlallere karşı sessiz kaldığını eleştirdi.

Shea, Casir’in infazının, 2018’de İstanbul’da öldürülen Cemal Kaşıkçı’dan sonra bir gazetecinin ilk kez Suudi yönetimi tarafından öldürülmesi anlamına geldiğini söyledi. Ancak Kaşıkçı cinayetinin aksine, Casir’in infazının uluslararası gündemde neredeyse hiç yer bulmadığını vurguladı.

Shea, “Dünya bu sessizlikle Suudi Arabistan’a cesaret veriyor. Özellikle müttefik ülkeler, ekonomik ilişkilerini insan hakları alanında reformlar için baskı aracı haline getirmelidir” ifadelerini kullandı.

Kaynak: arabi21.com