Hollanda'da Denk Partisinden seçmenlere, mecliste 'İsrail konusunda eleştirel çoğunluk' oluşturmaları çağrısı
Hollanda'da muhalefetteki Denk Partisinin Meclis Grup Başkanı Stephan van Baarle, seçmenlere, 29 Ekim'de düzenlenecek genel seçimde "İsrail konusunda eleştirel bir çoğunluk" oluşturmaları çağrısında bulundu.

Van Baarle, AA muhabirine yaptığı açıklamada, parlamentonun Hollanda'ya tedavi edilmek üzere Gazze'deki çocukların getirilmesini teklif eden kararın 72'ye karşı 71 oyla reddedilmesini eleştirerek, kararın Hollanda'nın siyasi iklimini ve ırkçılığı net şekilde ortaya koyduğunu belirtti.
"Bu bize ne yazık ki parlamentomuzun çoğunluğunun, şu anda uygun tıbbi bakım eksikliği nedeniyle ölen Filistinli çocukların hayatlarına değer vermediğini gösteriyor." diyen van Baarle, bu durumun parlamentoda ırkçı bakış açısına sahip siyasi partilerin bulunduğunu gösterdiğini kaydetti.
Van Baarle, Ukrayna'dan yaralı ve hasta çocukların Hollanda hastanelerinde tedavi edildiğini hatırlatarak, "Ama iş Filistin'den, Gazze'den gelen çocuklar olunca, Hollanda hükümeti ve siyasetçileri onları almayı reddediyor. Bu, açık ırkçılığın bir örneği." dedi.
Gazze'de çocuklara yardım etmek için yeterli sağlık altyapısı bulunmadığını vurgulayan van Baarle, "Kanser gibi hastalıklar nedeniyle tedaviye ihtiyaç duyan çocuklar var. Benim için bir insan olarak bu çocuklara yardım etmek ve onları Hollanda'da tedavi etmek bir yükümlülük. Üstelik, Hollanda’daki hastaneler bu çocuklara ihtiyaç duydukları bakımı sağlayabileceklerini ve sağlamaya istekli olduklarını söylediler." ifadelerini kullandı.
Ekonomik çıkarlar ve silah ticareti eleştirisi
Van Baarle, hükümetin İsrail'e karşı daha güçlü adımlar atmama nedeninin ekonomik çıkarlar olduğuna işaret ederek, "Ne yazık ki uzun süredir böyle olduğunu biliyoruz, bu siyasi partiler ve Hollanda Parlamentosundaki çoğunluk, İsrail'le silah ticareti yapma, İsrail'den silah satın alma konusundaki çıkarları ve ticareti öne çıkarıyor çünkü burada Hollanda'da bazı şirketler için İsrail'le iş yapmak ekonomik açıdan önemli." diye konuştu.
"Bu siyasetçilerin, Filistinli çocukların hayatlarını kurtarmak ve Filistinlilerin haklarını korumak yerine ekonomik çıkarları, silah satın almayı ve savaş suçlusu (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu'nun propaganda hikayelerini öne çıkarmaları benim için gerçekten utanç." diyen van Baarle, siyasetçilerin uluslararası hukuka göstermek zorunda oldukları saygı nedeniyle Filistinlilerin hayatlarını öne koyma yükümlülüğü bulunduğunu vurguladı.
29 Ekim seçimlerinin kritik önemi
Hollanda’da 29 Ekim’de yapılacak erken genel seçimlerin Filistin meselesi açısından kritik önem taşıdığını belirten van Baarle, "29 Ekim'de bizler halk olarak parlamentoda İsrail konusunda eleştirel bir çoğunluk oluşturma kararını alabilir ve İsrail'e yaptırım uygulamaya istekli siyasi partilere oy verebiliriz." dedi.
Van Baarle, "29 Ekim seçimleri, suçlu İsrail hükümetine daha fazla yaptırım ve baskı uygulamak, Filistinlilere karşı işlenen suçları durdurmak için gerçekten önemli ve kritik." değerlendirmesinde bulundu.
Hollanda toplumundaki İsrail karşıtlığı artıyor
Hollanda toplumunda İsrail karşıtlığının arttığına dikkati çeken van Baarle, "Hollanda Parlamentosundaki tutumlar ile toplumdaki tutumlar arasında büyük bir fark görüyoruz. Toplumda her gün protestolara, tren istasyonlarında oturma eylemlerine tanık oluyoruz." diye konuştu.
Araştırmalara göre, Hollanda nüfusunun ezici çoğunluğunun İsrail hükümetine gerçekten eleştirel olduğunu ve İsrail'e karşı yaptırım istediğini belirten van Baarle, Filistin konusunda parlamentonun toplumla uyum içinde olmadığını savundu.
Van Baarle, Hollanda halkının İsrail Başbakanı Netanyahu'nun propagandasından bıktığını ifade ederek, "Hollandalılar, siyasetçilerin, vergileri suçlu İsrail hükümetinden silah satın almak için harcamalarından bıktı." dedi.
Hollanda'da insanların İsrail'e karşı sert yaptırım kararları alınması için güçlü şekilde seslerini yükselttiğini vurgulayan van Baarle, "İnsanlar, 'Soykırımı desteklemeyi bırakın, İsrail'in suçlu hükümetini desteklemeyi bırakın, o hükümete yaptırım uygulayın, o hükümete silah ambargosu uygulayın' diyor." ifadelerini kullandı.
Avrupa genelinde benzer eğilim
Benzer eğilimin Avrupa genelinde görüldüğüne işaret eden van Baarle, "Avrupa'da da insanların İsrail hükümetine verilen destekteki propagandadan giderek bıktıklarını görüyorum. İsrail'in işlediği suçlara bakıyorlar ve her geçen gün daha fazla insan İsrail hükümetine karşı yaptırım talep ediyor ve Avrupa Birliği ile İsrail hükümeti arasındaki işbirliğinin durdurulmasını istiyorlar." dedi.
Van Baarle, "Sonunda sözü olan, son sözü söyleyen halk olacak ve şu anda İsrail'e yaptırım uygulamayı reddeden tüm siyasetçileri değiştirecek. Bu yüzden geleceğin özgür Filistin olacağına inanıyorum." şeklinde konuştu.