Hindistan'da Arakanlı mültecilere insanlık dışı muamele: Gözleri bağlanarak denize atıldılar
Geçtiğimiz hafta Hindistan’daki Rohingya mültecilerin, görgü tanıklarının ifadelerine göre, Hint yetkililer tarafından zorla alıkonulduğu, ellerinin bağlandığı ve gözlerinin bağlanarak uluslararası sulara atıldığı bildirildi.

Hindistan'da geçtiğimiz hafta yaşanan ve uluslararası kamuoyunun tepkisini çeken bir olayda, Delhi’deki Rohingya mültecilerin zorla alıkonularak uluslararası sulara atıldığı öne sürüldü. Görgü tanıklarının ifadelerine göre olay, mültecilerin “rutine bağlı biyometrik doğrulama” gerekçesiyle çağrılmasıyla başladı.
Ancak aralarında Hristiyan ve Müslüman ailelerin de bulunduğu 80’den fazla mülteci, polis karakollarına götürüldü ve ardından gözaltı merkezlerine sevk edildi. Bu kişiler daha sonra Andaman ve Nikobar Adaları'ndaki Port Blair kentine uçakla gönderildi.
Hayatta kalan mültecilerin ailelerinin aktardığına göre, mülteciler burada Hint donanmasına ait gemilere bindirildi, gözleri bağlandı, elleri kelepçelendi ve fiziksel şiddete maruz kaldılar. Bazı mültecilerin, sıkı bağlamalardan dolayı kanadığı ancak yardım taleplerinin reddedildiği bildirildi. Donanma personelinin, mültecileri Hindistan’ın Pahalgam bölgesinde yakın zamanda gerçekleşen saldırıyla ilişkilendirdiği öne sürüldü.
İddialara göre, mülteciler Andaman Denizi'nde gemilerden denize atılarak Myanmar kıyılarına yüzerek ulaşmaları ya da denizde ölmeleri beklendi. Hayatta kaldıkları düşünülse de, şu anda nerede oldukları bilinmiyor.
Olay, Hindistan’da ciddi bir insan hakları krizine işaret ediyor. Hindistan Sivil Özgürlükler Birliği (PUCL) ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) yaşananları kınarken, BM Myanmar İnsan Hakları Özel Raportörü Tom Andrews olaya ilişkin soruşturma başlattıklarını ve Hindistan’dan açıklama beklediklerini duyurdu. Andrews, "Rohingya mültecilerinin donanma gemilerinden denize atılması fikri bile akıl almaz," dedi ve bu eylemleri insan hayatına yönelik “açık bir saygısızlık” ve uluslararası hukuka aykırı bir geri gönderme (non-refoulement) ihlali olarak tanımladı.
Ayrıca, yaklaşık 100 kişilik başka bir Rohingya grubunun da Assam'daki bir gözaltı merkezinden alınarak Bangladeş sınırına yakın bir bölgeye götürüldüğü bildirildi. Bu gelişmeler, mültecilerin güvenliğiyle ilgili endişeleri artırıyor.
Myanmar’ın Arakan eyaletinde uzun süredir zulme uğrayan Müslüman Rohingyalar, 2017’den bu yana süren soykırım suçlamaları nedeniyle bir milyondan fazla kişiyle Bangladeş’e sığınmak zorunda kaldı. Hindistan’da ise yaklaşık 22.500 kayıtlı Rohingya mülteci yaşıyor ve bu kişiler, sürekli polis gözetimi altında tutuluyor, kayıtlı olmalarına rağmen temel haklardan mahrum bırakılıyor.
Hindistan hükümeti ise konuyla ilgili doğrudan bir açıklama yapmadı. Ancak olayın yaşandığı gün, Hindistan Yüksek Mahkemesi, Rohingya mültecilerinin “yabancı” kabul edilmesi halinde sınır dışı edilebileceğine hükmetti. Hükümet yetkilileri, Hindistan’ın 1951 Mülteci Sözleşmesi’ne taraf olmadığını belirterek UNHCR kartlarının geçerliliğini sorguladı.
Hindistan, uzun süredir Rohingya mültecilerini “yasadışı göçmen” olarak tanımlıyor ve onları ulusal güvenlik açısından tehdit olarak görüyor. Bu yaklaşım, uluslararası insan hakları normlarıyla çeliştiği gerekçesiyle sert eleştirilere maruz kalıyor.
Kaynak: 5pillarsuk.com