HAMAS çağrı yapmıştı: Diyarbakırlılar Filistin için yürüdü

HAMAS, Gazze'deki soykırıma tepki olarak 'dünya Müslümanlarına kitlesel gösteri çağrısı'na en büyük haykırış Diyarbakır'dan geldi. Filistinli Müslümanlara destek vermek ve işgalcileri lanetlemek amacıyla Peygamber Sevdalıları Vakfı, Diyarbakır'da binlerce kişinin katıldığı yürüyüş düzenledi, basın açıklaması yaptı.

İşgal rejiminin saldırılarını kınamak ve Filistin direnişine destek vermek amacıyla Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından Diyarbakır'da Cuma namazı sonrası Selahaddin-i Eyyubi Camiinden Şeyh Said Meydanına yürüyüş yapıldı, basın açıklaması düzenlendi, gıyabi cenaze namazı kılındı.

Peygamber Sevdalıları Vakfı'nın düzenlediği Aksa Tufanı'na destek yürüyüşü kapsamında merkez Yenişehir ilçesi Selahaddin-i Eyyubi Camiinde Cuma namazını eda eden Diyarbakırlılar, Şeyh Said Meydanına yürüdü.

Meydanda, Mehmet Emin Yılmaz'ın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program, İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Molla Abdurrahman Özekinci'nin kıldırdığı gıyabi cenaze namazı ile devam etti.

"Ey İslam alemi siz neredesiniz, ne zaman uyanacaksınız?"

Filistin davasında Müslümanların ve yöneticilerinin üzerlerine düşen görev ve sorumluluklarını içeren bir konuşma yapan Peygamber Sevdalıları Genel Başkanı Beşir Şimşek, Gazze'de yapılan soykırım karşısında İslam devletleri yöneticilerinin sessizliğine sitem etti.

Filistin'e 70 yılı aşkın süredir zulmedildiğini belirten Şimşek, "Bugüne kadar Gazze için açık hava hapishanesi diyorduk ama artık cenaze morgu diyoruz. 14 gündür ağır makinalı silahlarla Gazze'nin etrafı çevrilmiş, kardeşlerimizn üzerine bombalar yağdırılıyor. Suları, ekmekleri, elektrikleri, yemekleri yok. Ölüm haricinde hiçbir şey verilmiyor ve bunlar İslam aleminin bağrında gerçekleşiyor. Tüm küfür bir olmuş, siyonistleri destekliyor, kardeşlerimizin katledilişi dolayısıyla onları tebrik ediyorlar." dedi.

Şimşek, "İslami kesime baktığımızda kardeşlerimize bir lokma yemek, bir yudum su veremiyoruz. Halbuki onlar bizim izzetimiz için öldürülüyor. Gazze'nin bebekleri Aksa için katlediliyor. Ey İslam alemi siz neredesiniz? Ey Müslümanlar ne zaman uyanacaksınız? Ne zaman izzet ve şerefinize yakışır şekilde Filistinli kardeşlerinizin yanında yer alacaksınız? Aksa hepimizin davası değil mi?" ifadelerini kullandı.

"Bir daha 'one minute' diyene kadar daha kaç çocuğun öldürülmesi gerekiyor?"

"14 gün içerisinde yaklaşık 5 bin Filistinli kardeşimiz şehid edildi. Acaba o bombalar evimizde patlasaydı yine tutumumuz bu mu olacaktı?" diyen Şimşek, "Allah'ın huzuruna çıktığımızda Gazzeli çocuklara 'suçunuz neydi ki bedenleriniz paramparça edildi' diye sorduğunda onlar 'anne babamız Mescid-i Aksa davasına sahip çıktığında, küfür bir olmuş halde bombalarla evimizi başımıza yıktığında, bizleri aç-susuz bıraktıklarında İslam alemi bizlere sahip çıkmadığından öldürüldük' diye şikayetini iletirse biz ne hesap vereceğiz?" şeklinde konuştu.

Yöneticilere seslenen Şimşek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ey İslam devletlerinin liderleri! Sizlere yazıklar olsun. Hani 'Mescid-i Aksa kırmızı çizgimizdir, tüm Müslümanların ortak davasıdır' diyordunuz. Şimdi sizler bir ekmek, su kardeşinize gönderemezken kafir tankı tüfeğiyle israile destek çıkıyor. Bu zillet unutulmaz. Siyonistler sadece Filistinlilerin düşmanı değildir, sıra bize de gelecek. Aklımızı başımıza almalıyız."

"Başta kendi Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a sesleniyorum" diyerek Erdoğan'ın 'One minute' çıkışını hatırlatan Şimşek, "İsraile 'one minute' dediğinizde islam alemi sizi baş tacı etti, yıllarca sana değer verdi, tüm ibadetlerinde sana dua etti. Acaba ne zaman 'one minute' diyeceksin. Bir daha 'one minute' diyene kadar kaç çocuğun öldürülmesi, kaç Gazzelinin şehid edilmesi, kaç bombanın atılması gerekiyor? Bizler senin 'one minute' demeni bekliyoruz." diye belirtti.

Şimşek, "Senin 'bir gece ansızın gelebiliriz' ifaden vardı. Acaba israil için de 'bir gece ansızın geliyorum' diyerek bizi sevindirecek misin? Artık yeter diyoruz. Çocuklarımıza bakmaya, yemek yemeğe yüzümüz tutmuyor; Gazze'de kadınlar katledilirken eşimize bakamıyoruz. Nasıl ki Selahaddin-i Eyyubi ordusunu alıp Mescid-i Aksa'yı özgürlüğüne kavuşturduysa siz de bir Selahaddin olarak bu halkı ardınıza alın ve azizlerden olun. Bizler hakkımızı helal etmiyoruz, mahşer gününden sizden davacı olacağız. İHA'larımız, SİHA'larımızın kardeşimize faydası yoksa neyiyle iftihar ediyoruz." dedi.

"Fil ordusunu yerle bir eden ebabilleri Filistin semalarında göreceğimiz anlar yakındır"

Katılımcılara bir konuşma da Yetimler Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Cemil Cahit Ünsal yaptı.

Bugün Gazze'deki Müslümanların yanında olunamasa da çaresiz ve güçsüz anlamına gelmediğini belirten Ünsal, bugün Allah'ın verdiği nimetleri kullanma ve seferberlik günü olduğunu ifade ederek kimin gücü neye yetiyorsa onu yapması gerektiğini söyledi.

Bu tür buluşmaların Filistin direnişine moral desteği olduğuna vurgu yapan Ünsal, "Bugün sizi bu meydanda seyreden kardeşleriniz için bayram günüdür. Eğer Kudüs ve Aksa davasında samimi olursak Bedir'de, Uhud'da, Hendek'te gelen yardımların daha fazlasını, daha şiddetlisini göreceğiz inşallah. O vakit Fil ordusunu yerle bir eden ebabilleri Filistin semalarında göreceğimiz anlar yakındır inşallah." ifadelerine yer verdi.

"Evet, soruyoruz: Müslüman idarecilerine! Size bir asırdır size ne oluyor." Diyerek hitabını sürdüren Ünsal, "Sizden önce zevků sefa içinde olan ve bu dünyadan göçen liderleriniz nerede? Kendini sağlama almaya çalışan, ölmeyecek gibi korka korka yaşayan, güya ben güçlüyüm diyen liderler nerede?" şeklinde konuştu.

"Aksa ve Filistin ümmetin namusudur, bunu hiç kimseye çiğnetmemeliyiz"

Ünsal, "Şunu unutmayalım ki, siyonistlerin büyük İsrail projesine göre, Nil ile Firat arasındaki tüm toprakları işgal etme gibi bir hayal dünyaları vardır. Bu yüzden her şeyi meşru görüyor, katliamlarına katliam ekliyorlar. Eğer Aksa Tufanı hareketine destek vermeseniz iyi biliniz ki israilin gözü sizin ve bizim topraklarındadır. Korkakliğiniz topraklarınızın işgali ve halklarınızın mağduriyeti demektir. Aksa ve Filistin ümmetin namusudur. Bu namusu hiç kimseye çiğnetmemeliyiz. Bugün ümmetin menfaatini, Mescidi Aksa'nin selametini her şeyin, tüm hesapların üstünde tutmalısınız. Vallahi yoksa Allah'a hesap veremezsiniz." diye belirtti.

İşgalci siyonistlere karşı ciddi adımlar atılması gerektiğini ve işgal rejiminin kınama, savaş hukuku gibi tabirlerden anlamadığını ifade eden Ünsal, ekonomik, diplomatik, ticari, stratejik tüm kanallar kapatılması, hiçbir şey yapılamasa bile elçiliklerin geri çekilmesi ve onların elçilerinin de sınır dışı edilmesi gerektiğini söyledi.

"Bizlere düşen de o azizlere desteğimizi gösterip o orduda yer almak ve bu uğurda adanmaktır"

Hazırlanan basın açıklamasını ise Peygamber Sevdalıları Vakfı Sözcüsü Menaf Adıyaman okudu.

Konuşmasında Mescid-i Aksa ve onu çevreleyen Kudüs'ün katil ve siyonistler tarafından işgal edilmiş durumda olduğuna dikkat çeken Adıyaman, barbarlıkta sınır tanımayan işgal rejiminin katliamlarını her geçen gün artırdığına, mazlum Filistin halkının kadın-çocuk; yaşlı-genç demeden bombardımana tabi tutulduğuna vurgu yaptı.

İşgal rejiminin son günlerde bu katliamlarına bir yenisini ekleyerek El Ehli Baptist hastanesini hedef aldığını; yüzlerce çocuk, yaşlı, kadın ve hastayı vahşice katlettiğini belirten Adıyaman, "Bütün dünyanın gözleri önünde, savaşın haysiyetini yok sayarak kendi alçaklıklarını ortaya koymuştur. Tarihte benzerine az rastlanır bu vahşeti, bütün dünya sadece izlemiş ve bir kısmı kınamaktan öteye geçemeyen açıklamalarla yetinmiş. Bu durum karşısında elbette mazlum Filistin halkı ve Aksa'nın muhafızları sahipsiz ve yalnız değildir/kalmayacak. Kudüs'ün ve Aksa'nın sahibi, onları koruyacak, müdafaa ve muhafaza edecek neferler göndermiştir. Bizlere düşen de o azizlere desteğimizi her durum ve şartta gösterip o mukaddes orduda yer almak, bu uğurda adanmaktır." dedi.

"İşgal rejimi Gazze’de soykırım uyguluyor ama İslam alemi sessiz"

On yıllardır Filistin'de gerçekleştirilen zulüm, cinayet ve katliamların dayanılmaz boyutlara ulaştığının altını çizen Adıyaman, "On binlerce kardeşimiz şehid olmuş, yüzbinlerce kardeşimiz topraklarından sürülmüştür. Kanı toprağa akan, bizlerin Müslüman kardeşleridir. İsrailoğullarının torunları bugün Muhammed'in ümmeti, Ömer'in, Selahaddin'in torunlarıyla savaşmaktadır. Bu savaşın galipleri, muhakkak ki Hayber'in galiplerinden gelen nesil olacaktır. Hayber'de mağlup olanların oğulları da muhakkak ki mağlup olacaktır." ifadelerini kullandı.

"Gazze’de yıkım, ölüm, vahşet, katliam var" ifadelerini sözlerine ekleyen Adıyaman, Gazze'deki yaşam koşullarına dikkat çekerek, "Gazze’nin üstüne bombalar yağıyor. Gazze’de elektrik yok, su yok, yiyecek yok, yaşama hakkı yok. Gazze’de sadece vahşi bir soykırım var. Masum çocuklar ölüyor, kadınlar ölüyor, ihtiyarlar ölüyor ve bunların toplamı olan siviller ölüyor. Hastanelerde yer yok, yoğun bakımlar işlevsiz, jenaretörlerin yakıtı bitti. Bugün Gazze’de insanlık tarihinde görülmemiş bir vahşet yaşanmaktadır. Emperyalist güçlerin desteğini arkasına alan siyonist işgal rejimi, bütün dünyanın gözü önünde Gazze’de soykırım uyguluyor ama İslam alemi sessiz, Dünya sessiz, sözde insan hakları savunucuları başını kuma gömmüş durumdadır." şeklinde konuştu.

"Filistinli Müslümanlar, işgale karşı direnişlerinde yalnız bırakılmamalıdır"

Bugün sadece İslam alemi ve Müslümanlar değil; bütün bir insanlığın siyonizm tehlikesi ve tehdidiyle karşı karşıya olduğunu kaydeden Adıyaman, "Masum sivillerin, çocuk ve kadınların üzerine bomba yağdıranların; okulları, camileri, hastaneleri bombalayanların, yarın gücü tamamen elde etme durumlarında neler yapacaklarını düşünün. Bütün insanlığı kendilerine köle görenler, yarın bugünkünden daha çok barbarlaşacak, daha çok zalimleşecektir. İnsanlığın geleceği adına siyonist terör bir an öce engellenmeli ve yeryüzünden silinmelidir." ifadelerine yer verdi.

Topyekûn bir soykırım hedefiyle hareket eden işgalci siyonistlerin mazlum Filistin halkını acımasızca katlettiğini ve adeta bütün bir İslam âlemine meydan okuduğunu söyleyen Adıyaman, Filistin halkı, Hamas ve İslami Cihad'ın yalnızca kendi topraklarını savunmadığını, İslam ülkelerinin izzetini ve şerefini de savunmakta olduğunun altını çizdi.

Müslüman ülkelerin ekonomik ve askeri olarak Müslüman kardeşlerinin yanında yer alması gerektiğini vurgulayan Adıyaman, "Filistinli Müslümanlar, işgale karşı direnişlerinde yalnız bırakılmamalıdır.  Canımızla, kanımızla, malımızla mazlum Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu bir kez daha buradan haykırıyoruz. Filistin’in ve Mescid-i Aksa’nın özgürlüğüne giden her adımı destekliyoruz ve desteklemeye devam edeceğiz. Bu yolda üzerimize düşen her türlü fedakârlığı yapacağımıza hiç kimsenin şüphesi olmasın." diye belirtti.

"Dünya Müslümanlarının gözü idarecilerin atacağı somut adımdadır"

Adıyaman, "Bugün herkesin ve her kesimin, ellerindeki imkanları ile mücadele alanları oluşturması gerektiğine inanıyoruz. Hangi coğrafyada olursa olsun; Kudüs'e, Gazze'ye mesafe hangi uzaklıkta olursa olsun, tüm Müslüman halkları; büyük bir çaba, cehd ve cihad ile siyonizm barbarlığına karşı direnişe; imkân oluşturmaya ve gerçek anlamda harekete geçmeye davet ediyoruz. Yaşam hakkının ve hayat şartlarının bitme noktasına geldiği Gazze’ye insani yardım göndermeye; Aksa işgal altından azad olana dek alanlarda bulunmaya davet ediyoruz." dedi.

Devlet idarecilerine de seslenen Adıyaman, şöyle konuştu:

"Siyonist rejim tarafından yıllardır adım adım işgal edilen Filistin’e ve Mescid-i Aksa’ya net ve somut olarak sahip çıkın! Dar ve kıt imkanlarla terör şebekesine dünyayı dar eden Filistinli kardeşlerinize sahip çıkın. O kutsal mekânda bedel ödeyen ve Aksa’nın müdafaa ve muhafazası için gözlerini kırpmadan can veren Filistinli gençlerin direnişine sahip çıkın. Ümmetin yetimleri olan Filistinlilerin bağrından çıkan mücahitlerin direnişini destekleyin. Hamas’ı, İslami Cihad’ı, Kassam Tugaylarını ve Siyonist işgalci çetelerin burunlarını yere sürten bütün Aksa muhafızlarını yalnız bırakmayın."

Adıyaman, "Ülkenizde bulunan siyonist ve destekçileri olan bürokratları derhal sınır dışı edin. Siyonist ve destekçileri ile olan siyasi ve ekonomik ilişkilerinizi kesin. Dünya Müslümanlarının gözü onlarda, onların gözü de siz Müslüman halkların desteği ve idarecilerin atacağı somut adımdadır. Bunu, büyük bir sorumluluk ve mesuliyet olarak görüp derhal gerekli adımları atın. Allah'ın izni ve inayeti ile Filistinli kardeşlerimiz İslam ümmeti için yeni bir zafere kapı aralayacak, beklediğimiz zafer sadece siyonizmi değil, tüm dünya müstekbirlerini tahtlarından devirecektir." şeklinde konuştu.

Program, Şehidler Kervanı Platformu Başkanı Ömer Çelik'in yaptığı dua ve sona erdi. (İLKHA)