Filistin’in Aslanı: Şehid Abdülaziz Er-Rantisi

Bugün Filistin’in Aslanı Abdülaziz Er-Rantisi’nin Gazze'de işgal ordusuna ait savaş uçağının otomobiline attığı füzelerle şehid oluşunun 18’inci yıldönümü. Şehadet yıldönümünde şehid Rantisi'yi saygı, hürmet ve rahmet anıyoruz.

Filistin’in Aslanı: Şehid Abdülaziz Er-Rantisi

“İşgalcilerle müzakeremiz bununla olacak.” Şehit Abdülaziz Er-Rantisi, İslami Direniş Hareketi (Hamas) liderliğine seçildikten sonra yaptığı ilk konuşmada elindeki silahı göstererek böyle demişti.

Filistin’in Aslanı Abdülaziz Er-Rantisi’nin Gazze'de siyonist işgal rejimine ait savaş uçağının otomobiline attığı füzelerle şehit edilişinin 18’inci yıldönümü.

Filistin İslâmî Direniş Hareketi (Hamas)'nin kurucu önderlerinden olan, hareketin kurucu lideri Şeyh Ahmed Yasin'in 22 Mart 2004'te şehit edilmesinden sonra hareketin sancağını devralan ancak bu görevi üstlenmesinden sadece 25 gün sonra yani 17 Nisan 2004 tarihinde şehit edilen Prof. Dr. Abdülaziz Rantisi şehadetinin 18'inci yıl dönümünde rahmet ve minnetle anılıyor.

Hayatı zindan ve Kudüs davası için mücadele sahalarında geçen Şehid Rantisi, ömrünün son anına kadar ümmetin izzeti ve şerefi olan Kudüs topraklarını siyonist çetelerden kurtarma mücadelesi verdi.

Şehid Rantisi televizyonda yayınlanan bir röportajında siyonist işgal rejimine böyle meydan okumuştu: Ölüme burun mu kıvıracağımızı sanıyorlar. Kanserle de olsa, kalp krizinden de olsa ya da bir apachi helikopterinin füzesi ile de olsa ölüm ölümdür. Nasıl gelirse gelsin hepimiz öleceğiz ve hepimiz o günü bekliyoruz. Kalp kriziyle gelmiş, apachi füzesiyle gelmiş hiç bir farkı yok. Ama ben Apachi ile gelecek olan ölümü tercih ediyorum.

Rantisi'nin direniş tarihine kazınan bu sözleri ve duası kabul oldu ve işgal rejiminin apachi helikopterinin saldırısı sonucu şehid oldu.

Gazze'deki cenaze törenine Hamas ve diğer Filistinli grupların üst düzey yetkilileri de dahil olmak üzere yaklaşık yarım milyon Filistinli katıldı.

"Hamas tarihinde onun gibisi görülmedi"  

Hamas Sözcüsü Sami Hamdan Ebu Zuhri Şehid Rantisi'yi şu ifadelerle anlatıyor: " Dr. Abdülaziz Rantisi her şeyden öte bir davetçiydi. Mescitlerde harika ve kendisine has bir üslupla dersler vermekle bilinir. Ömrünün çoğunluğunu zindan ve hicretlerde geçirdiği için müesseseler kurma gibi bir fırsatı olmadı. Siyonist zindanlardan çıktığında 1997'den sonra geri kalan zindan hayatını kukla yönetimin zindanlarında geçirdi. 2000 yılından sonra zindandan bırakıldığında Büyük Aksa İntifadası başladı. Onu defalarca tutuklama girişimlerinde bulunmalarına rağmen halkın Rantisi'nin evini muhasara altına alıp onu tutuklamalarına izin vermemesi sonucunda bu girişimleri de başarısız oldu. Hamas tarihinde basın sözcüleri arasında onun gibisi görülmedi.

Ümmetin, Rantisi gibi öncülere ihtiyacı olduğunu vurgulayan Zuhri, "Rantisi gibi öncü şahsiyetlerin sadece ismini ve namını bilmek değil bilakis hayatlarını öğrenip hayatımızda tatbik etmemiz lazım. Uzak tarih öncülerinden bahsetmiyoruz, asrımızın öncülerinden bahsediyoruz. Özellikle İslam düşmanlarının bizi ümitsizliğe sürüklemeye ve bunun neticesinde tamamıyla onlara teslim olamaya çalıştıkları şu zamanda muasır öncülerimize sıkı sıkıya sarılmalıyız." şeklinde konuştu. 

HAYATI

Abdülaziz Ali Er-Rantisi 23 Ekim 1947'de Yebna köyünde dünyaya geldi. Siyonist teröristlerin köylerini işgal etmeleri sebebiyle ailesi bütün mal varlığını kaybetti ve UNRWA'nın yardımlarına muhtaç son derece yoksul aile haline geldi. Bu durum Er-Rantisi'yi de küçük yaştan itibaren çalışmaya zorladı.

Dava arkadaşı Ebu Zuhri bu durumu şöyle anlatıyor: "1948 yılında Filistin işgal edilince ailesiyle birlikte Gazze Şeridinde bulunan Han Yunus bölgesine hicret eder. Siyonist çetelerin saldırı ve barbarlığına karşı Her Filistinli gibi Rantisi'nin ailesi de tüm mal mülklerini yaşadıkları diyarlarda bırakmak zorunda kalır. Bu yüzden hicret ettikleri yerde fakir hayatı yaşadılar. Rantisi, okula erken yaşlarda başladı. Eğitimini görürken fakir olmaları nedeniyle basit işlerde çalışarak ailesinin geçimini karşılıyordu. Bir gün ona çocukken çalıştığı işleri sordum. Allah ona rahmet etsin, bana, Han Yunus'ta kavun sattığını ve kazandığı az parayı babasına verdiğini söylemişti."

Bütün zorluklara ve ailesinin yoksulluğuna rağmen öğrenimini sürdüren ve üstün zekâsıyla öne çıkan Abdülaziz Er-Rantisi, 1965'te liseyi bitirerek üniversite tahsili için Mısır'ın İskenderiye şehrine gitti.

1970'te Kahire Tıp Fakültesi'nden üstün başarıyla mezun olan Er-Rantisi, daha sonra Gazze'ye döndü ve hem doktor olarak çalışmaya başladı hem de üniversitede yüksek lisans ve doktora tahsili yaptı. Yine Mısır'da çocuk sağlığı alanında yüksek lisans ve doktora yaptı.

Er-Rantisi, ihtisaslarını tamamladıktan sonra 1976'dan itibaren Gazze'deki Han Yunus Nasır Hastanesi'nde çalışmaya başladı.

1978'de Gazze İslam Üniversitesi'nin açılmasından sonra bu üniversitede öğretim görevlisi olarak çalışmaya başlayan Er-Rantisi, ırsi yollardan geçen hastalıklar ve çocuk sağlığı üzerine önce doçent sonra da profesör olarak dersler verdi.

Oldukça zeki ve başarılı bir şahsiyet olan Er-Rantisi’nin, meslek hayatına atıldıktan sonra çok değişik alanlarda yıldızı parladı. İlmi çalışmalarda, sosyal aktivitede, davette ve direnişte hızla tanınan, kendi gösteren bir şahsiyet oldu.