Fas halkı Gazze için bir kez daha sokaklarda: "Açlığa, kuşatmaya ve normalleşmeye hayır!"

Fas’ın dört bir yanında – kuzeyden güneye, doğudan batıya – binlerce kişi Cuma namazının ardından sokaklara çıkarak Gazze'deki kuşatma ve açlığa karşı protesto gösterileri düzenledi. Gösteriler, Fas'ta "Ümmet Davalarını Destekleme Heyeti"nin çağrısıyla gerçekleşen ve “Açlığa hayır, kuşatmaya hayır, normalleşmeye hayır” sloganıyla duyurulan 86. Aksa Tufanı Cuması kapsamında yapıldı.

Gösterilere katılan Faslılar, Gazze’de çocukların, yaşlıların ve sivillerin her gün açlıktan öldüğü Siyonist kuşatma politikalarını lanetledi. Ellerinde taşıdıkları pankartlar ve attıkları sloganlarla hem insanlık dramına hem de Arap ve İslam ülkeleri liderlerinin sessizliğine sert tepki gösterdiler.

“İşgalci İsrail’in kuşatması soykırım boyutunda”

Ümmet Davalarını Destekleme Heyeti Merkez Yürütme Kurulu üyesi Said Mulay et-Tac, gösterilere ilişkin yaptığı açıklamada, Filistin halkına yönelik desteğin ve dayanışmanın kararlılıkla süreceğini vurguladı. “İşgalci İsrail’in Gazze’de sivillere yönelik devam eden barbarca saldırıları artık sistematik bir soykırıma ve aç bırakma politikasına dönüşmüş durumda. Gazze’de yaşamın her alanı kuşatılmış, altyapı, sağlık merkezleri, kadınlar ve çocuklar doğrudan hedef alınmaktadır” dedi.

Mulay et-Tac, Arap ve İslam ülkelerinin resmi sessizliğini ise “ibretlik bir ihmal ve utanç verici bir kayıtsızlık” olarak nitelendirerek, Batı’nın Ukrayna konusunda gösterdiği duyarlılığı Gazze için göstermemesini de ikiyüzlülük olarak eleştirdi. “Batı dünyası Ukrayna için seferberlik ilan ederken, Gazze’deki soykırıma karşı kılını kıpırdatmıyor” dedi.

“Normalleşme, Filistin’e sırtını dönmektir”

Fas yönetiminin İşgalci İsrail ile olan normalleşme ilişkisine de sert tepki gösteren Mulay et-Tac, halkın bu sürece karşı olduğunu vurguladı. “Siyasi, ekonomik ve kültürel düzeyde İsrail’le kurulan her türden ilişki, Filistin davasına arkadan saplanan bir hançerdir” diyen Mulay et-Tac, normalleşmenin sadece Filistinlilerin değil, Fas halkının da dini ve ulusal değerlerine zarar verdiğini dile getirdi.

“Normalleşmeyi savunanlar, Gazze'de her gün dökülen kanın ortağıdır. Bu sorumluluk onların omuzlarındadır ve bu ihanetin bedelini bir gün ödeyeceklerdir. Mademki ordular silahlanmak için milyarlar harcıyor, neden açlıktan ölen çocuklara bir damla su ya da bir çuval un ulaştırılamıyor?” diye sordu.

“Direnişi susturmak istiyorlar ama başaramayacaklar”

Mulay et-Tac, bazı Arap rejimlerinin sessizliğiyle birlikte direnişi boğmak ve silahsızlandırmak istediğini fakat bunun mümkün olmadığını vurguladı. “Onlar tuzak kuruyor ama Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır” dedi.

Son olarak, tüm siyasi partilere, sendikalara, insan hakları ve sivil toplum kuruluşlarına ve bireylere çağrıda bulunan heyet, 8 Ekim’den bu yana süren seferberliği büyütmeye ve sokakta aktif mücadeleye devam etmeye davet etti. “Filistin davasını tasfiye etmeye çalışan emperyalist-Siyonist plana karşı halkların bilinç ve direnci son sığınaktır. Gazze’nin ve tüm direnişin arkasındaki gerçek destek budur” ifadelerini kullandı.

Kaynak: aljamaa.net