Eski İsrail Genelkurmay Başkanı Halevi: “Hamas bizi yıllarca aldattı, ordumuz başarısız oldu”

İbranice basında yer alan haberlere göre, işgalci İsrail ordusunun eski Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, Hamas’ın 7 Ekim saldırısından önceki gelişmeler ve alınan kararlar hakkındaki değerlendirmelerini içeren yeni bir kayıtta, Hamas’ın yıllarca “İsrail’i aldattığını” kabul etti.

İsrail Kanal 12’nin yayımladığı kayıtta Halevi, Hamas’ın “İsrail’i nasıl uzun süre kandırmayı başardığını”, saldırıdan önce gelen uyarıların nasıl göz ardı edildiğini, istihbarat ve güvenlik birimlerinde yaşanan yanlış yorumlamaları ve bugün dahi taşıdığını söylediği kişisel sorumluluğunu açık bir dille anlatıyor.

Halevi, 7 Ekim saldırısında öldürülen İsraillilerin ailelerine yaptığı konuşmada, işgalci İsrail’in Gazze ve Hamas’la ilgili yanlış değerlendirmeler yaptığını ve bunun “Aksa Tufanı’na giden süreci hazırladığını” söyledi.

Hamas’ın, çalışma izinleri, insani yardım düzenlemeleri ve altyapı projeleri üzerinden “sivil refaha odaklanıyormuş gibi görünen karmaşık bir aldatma mekanizması” kurduğunu ifade eden Halevi, bu yaklaşımın hem İsrailli hem de uluslararası aktörleri yanılttığını belirtti.

Halevi, “Herkesi ikna etmeyi başardılar — arabulucuları, siyasi liderlerimizi, orduyu, istihbaratı, Şabak’ı ve Mossad’ı” dedi.

Aldatmanın önemli bir unsurunun, Hamas’ın Filistin İslami Cihad Hareketi’nin faaliyetlerini kasıtlı olarak sınırlaması olduğunu, bunun da işgalci İsrail tarafından “istikrarı koruma isteği” şeklinde yanlış yorumlandığını kaydetti.

2021 Gazze Savaşı’nın Hamas için bir dönüm noktası olduğunu söyleyen Halevi, işgalci İsrail’in operasyonu “büyük bir askeri başarı” olarak değerlendirdiğini ancak Hamas’ın bunu farklı okuduğunu belirtti:
“Operasyon sırasında her şey onların lehine döndü. Kendimize bunun büyük bir başarı olduğunu söyledik ve bu bizi rehavete sürükledi.”

Halevi, Hamas’ın, İsrail’in Gazze’de kara gücü kullanmak istemediği sonucuna vardığını, bunun da örgütü yıllardır geliştirmekte olduğu geniş çaplı saldırı planını uygulamaya teşvik ettiğini ifade etti.
7 Ekim’den önce bir genç istihbarat analistinin Hamas’ın eğitim modellerinde keskin bir değişiklik fark ettiğini ancak bu uyarının ciddiye alınmadığını söyledi:
“Bu, tugay istihbarat subayını endişelendirmesi gereken bir rapordu.”

Halevi, saldırıdan önceki haftalarda Hamas’ın sınırdaki göstericileri cezalandırmasının da işgalci İsrail güvenlik kurumları tarafından “çatışmadan kaçınma” şeklinde yorumlandığını, oysa bunun da büyük aldatma planının bir parçası olduğunu ifade etti.

7 Ekim sabahı saat 03.10 civarında Gazze’den “şüpheli işaretler” olduğuna dair bir telefon aldığını aktaran Halevi, buna rağmen ordu ve Şabak’ın ilk değerlendirmelerinin “her şeyin rutin göründüğü” yönünde olduğunu söyledi. Yine de kendi notlarına “Bir şey yok diye kendimizi ikna etmeyelim” diye yazdığını belirtti:
“Belki de tüm sensörlerimizi devre dışı bıraktılar ve bizim haberimiz olmadı.”

Saat 04.00’te Güney Komutanlığı’na “sabah saatlerine daha güçlü hazırlanmaları” talimatını verdiğini aktaran Halevi, “En kötü ihtimalle, hiçbir şey olmadığını öğreniriz” dedi.
Yaklaşık iki saat sonra saldırı başladı; Hamas binlerce roket fırlattı ve yaklaşık 5.000 savaşçı sınırı geçti. Saldırıda yaklaşık 1.200 kişi öldü, 251 İsrailli esir alınıp Gazze’ye götürüldü.

Halevi, “Ordu başarısız oldu” diyerek o sabah Genelkurmay’a, “Ben Genelkurmay Başkanıyım ve sorumluyum” dediğini anlattı.
“Sorumluluk bütündür” diyen Halevi, siyasi liderlerin sorumluluktan kaçındığına işaret ederek, “Ne bildiğinden ve bilmediğinden sorumlusun; sonuçlardan sorumlusun” ifadelerini kullandı.

Tavsiye edilmemesine rağmen kişisel sorumluluğu üstlendiğini belirten Halevi, “Umurumda değil. Kimin daha fazla sorumlu olduğunu tartışmıyorum. O gün Genelkurmay Başkanı bendim ve bunu hayatımın sonuna kadar taşıyacağım” dedi.