Erdoğan: "Almanya soykırımı görmüyor mu?"

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan "İsrail kendini savundu" diyen Almanya Başbakanı Merz’e tepki: Hamas’ın elinde bombalar, nükleer silah yok. İsrail’in elinde mevcut. İsrail’in Gazze’yi vurduğunu Almanya görmüyor mu?

Erdoğan:  "Almanya soykırımı görmüyor mu?"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Başbakanı Friedrich Merz'i kabulü sonrası düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.

Erdoğan, konuşmasına, Şansölye sıfatıyla Türkiye'ye ilk ziyaretini gerçekleştiren Almanya Başbakanı Merz ve heyetini ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu söyleyerek başladı.

Bugün yaptıkları görüşmelerde, iki yakın NATO müttefiki olarak ortak çıkarlar zemininde ikili ilişkileri ve uluslararası meseleleri ele aldıklarını belirten Erdoğan, "Ayrıca stratejik hedef olarak gördüğümüz Avrupa Birliği'ne tam üyeliğimiz noktasında kendilerinden beklentilerimizi ifade ettik. Türkiye'nin bu konuda sergilediği kararlı iradenin birlik nezdinde hak ettiği karşılığı görmesi durumunda çok kısa sürede ciddi mesafe alabiliriz. Bölgemizde ve dünyada yaşanan gelişmelere bakıldığında Türkiye-Birlik ilişkilerinin stratejik öneminin daha iyi anlaşılacağına inanıyorum." dedi.

"Almanya, Türkiye'nin Avrupa'daki en büyük ticaret ortağı"

Bugün Batı Almanya ile Türkiye arasında imzalanan iş gücü anlaşmasının 64'üncü yıl dönümünü idrak ettiklerini hatırlatan Erdoğan, bundan 64 sene önce ellerinde bavulları, kalplerinde sıla hasretiyle Almanya'ya giden vatandaşların, bugün 3,5 milyona varan nüfuslarıyla Almanya'nın kalkınmasına her alanda büyük katkı sunduklarını söyledi.

Merz'le görüşmelerinde Almanya'da yaşayan Türk toplumunun ortak değer ve zenginlik olduğunu teyit ettiklerine vurgu yapan Erdoğan, Almanya'daki vatandaşların yıllara sari kazanımlarının korunmasına verdikleri önemin altını çizdiğini belirtti.

Bu çerçevede son yıllarda Avrupa'da artışı bir türlü engellenemeyen, yer yer ırkçılığa varan yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığıyla mücadeleye atfettikleri ehemmiyeti vurguladığının altını çizen Erdoğan, "Yurt dışındaki kardeşlerimizin kültürlerini, kimliklerini ve kadim değerlerini muhafaza ederek bulundukları ülkelere entegrasyonunu hep destekledik. Bundan sonra da desteğimiz bakidir." ifadelerini kullandı.

Türkiye ile Almanya arasındaki müstesna ekonomik ve ticari ilişkilerin olumlu seyrini sürdürdüğünü aktaran Erdoğan, "Almanya, Türkiye'nin Avrupa'daki en büyük ticaret ortağı. 50 milyar dolara ulaşan ticaret hacmimizi yakın vadede 60 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Bu minvalde gerek ticaretimizi gerek müşterek yatırımları bir üst seviyeye taşıyacak savunma iş birliği konusunu Sayın Şansölye ile değerlendirdik." dedi.

"Sıkıntıları geride bırakarak ortak projelere odaklanmamız gerekiyor"

Erdoğan, "Avrupa'da değişen güvenlik koşulları ışığında savunma sanayi ürünlerinin tedarikinde geçmişte yaşanan sıkıntıları geride bırakarak ortak projelere odaklanmamız gerekiyor. Eurofighter uçaklarının temin süreci gibi Almanya'nın son dönemde bu alanda attığı olumlu adımları memnuniyetle karşılıyoruz. Türkiye'nin savunma sanayi alanında yakaladığı ivme dikkate alındığında Almanya ile çok geniş iş birliği imkanlarına sahip olduğumuz görülüyor. Kazan-kazan anlayışı temelinde bu iş birliğini daha da güçlendirebiliriz." diye konuştu.

"Gazze'deki soykırımı ilk günden itibaren uluslararası gündeme taşıdık"

Bugün, mevkidaşıyla, terörle mücadele konusundaki beklentilerini de paylaştığını belirten Erdoğan, Almanya'nın kamu güvenliği bakımından da ciddi tehdit teşkil eden terör örgütleriyle ortak mücadelenin önemine dikkat çektiğini söyledi.

Bölgesel ve küresel meselelerde de fikir alışverişinde bulunduklarını kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Türkiye olarak Gazze'deki soykırımı ilk günden itibaren uluslararası gündeme taşıdık. Ateşkesin sağlanması ve insani yardımların bölgeye ulaştırılması için yoğun çaba gösterdik. Bu mezalimin yeniden yaşanmamasına ve bölgede kalıcı barışın anahtarı olan iki devletli çözüme dair görüşlerimizi kendilerine aktardım. Evvela bölgeye yardımların kesintisiz ulaştırılması gibi yeniden yapılanma sürecinde de herkesin taşın altına elini koyması gerektiğini ifade ettim."

"Ukrayna-Rusya Savaşı konusunda da görüş alışverişimiz oldu"

Merz ile Suriye'deki gelişmeleri de ele aldıklarını belirten Erdoğan, "Devrimden bu yana geçen 11 ayda Cumhurbaşkanı Sayın Şara’nın liderliğinde Suriye, kalıcı barış, huzur ve ekonomik kalkınma yolunda ciddi ilerlemeler kaydetti. Yaptırımların kalkmasına paralel olarak bu sürecin daha da hızlanacağı inancındayız. Ülkenin toprak bütünlüğü ve birliğinin muhafazası suretiyle Suriye halkının tüm fertlerinin refah ve esenliği bizim için öncelikli hedeftir. Bu noktada 10 Mart mutabakatının uygulanmasına büyük önem atfediyor, bu yönde verilen mesajları dikkatle takip ediyoruz. Almanya'nın da Suriye konusunda bizimle eş güdüm içinde çalışmaya atfettiği önemin farkındayız." diye konuştu.

Ukrayna-Rusya Savaşı konusunda da görüş alışverişlerinin olduğunu ekleyen Erdoğan, savaşın adil ve kalıcı şekilde çözümü için diplomatik çabaların sürdürülmesini önemli gördüklerini ifade etti.

"Yakın iş birliği içinde çalışmayı önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz"

Erdoğan, "Güçlü temellere ve çok katmanlı ilişki ağına sahip Türk-Alman iş birliğinin Avrupa'nın ve mücavir coğrafyalarımızın güvenliği için vazgeçilmez olduğunu bugün bir kez daha teyit etmiş olduk. Bu anlayışla Almanya ile yakın iş birliği içinde çalışmayı önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz. Sözlerimin sonunda değerli dostum Şansölye Merz ve heyetine ziyaretleri için tekrar teşekkür ediyor, toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum." ifadelerini kullandı.

Ortak açıklamaların ardından, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Almanya Başbakanı Merz, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

"Bir hukuk devletinde hukuku ayaklar altına alamazsınız"

Erdoğan, bir gazetecinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'na yönelik dava üzerinden yönelttiği soruya, "Kim hangi makamda olursa olsun, bir hukuk devletinde hukuku ayaklar altına alamazsınız. Hangi makamda olursanız olun eğer hukuku ayaklar altına alırsanız, yargı devletinde yargı makamları ne gerekiyorsa onu yapmak zorundadır. Eğer yapmazlarsa bu defa yolsuzluk, hırsızlık, her tür yanlış alır başını gider. Nitekim İstanbul'daki süreç böyle işlemiştir ve şu anda da bu süreci yargı kendisine terettüp ettiği şekilde işletmektedir ve gereğini de yapmaktadır." şeklinde yanıt verdi.

Son dönemde hakemlerle ilgili çıkan haberlerden örnek veren Erdoğan, "Bu hakemler olayında da yine futbol sahalarında neler oluyor ve bütün bunlar olurken eli kolu bağlı olarak herhalde bir devlet bunu takip edemez. Ne gerekiyorsa yapması lazım ve şu anda da bu yapılmıştır ve vatandaş tribünlerdeki bu gelişmeyi görünce şimdi çok da mutlu olmaktadır. Neler oluyor, neler demeye başlamıştır." dedi.

Kophenag Kriterlerine karşı "Ankara Kriterleri" vurgusu

Gazetecinin, Türkiye'nin AB üyeliği ve Kophenag Kriterleri ile ilgili sorusunu ise "Ankara Kriterleri" vurgusu yaparak yanıtladı.

Erdoğan, "Öncelikle, şu an itibarıyla Türkiye'de bizim bu yaklaşımlar noktasında rahatız, huzurluyuz. Çünkü biz Kopenhag kriterleri noktasında hep şunu söyledik. Kopenhag kriterleri bizim için olumsuz bir yaklaşım süreci değil. Eğer Kopenhag kriterleri noktasında Türkiye'ye yaklaşılıyorsa bizim de bunun karşısında Ankara kriterlerimiz vardır. Ankara kriterleriyle biz Avrupa'ya ve dünyaya açılırız. Çünkü Türkiye sıradan bir Avrupa veya Asya ülkesi değil. Türkiye, Avrupa'da, Asya'da her noktada bu süreci dünyada en iyi işleten ve işleyen bir demokrasi ülkesidir ve bu konuyla ilgili de herhangi bir sıkıntısı yoktur." ifadelerini kullandı.

"Bunları Almanya olarak sizler görmüyor musunuz?"

Basın toplantısının son bölümünde "İsrail kendini savundu" diyen Almanya Başbakanı Merz'e de tepki gösteren Erdoğan, "Sayın Şansölye'nin bir konusuna maalesef katılamıyorum. O da şudur: Bir defa bu süreç içerisinde ne yazık ki 60 bini aşkın çocuk, kadın, yaşlı burada öldürülmüştür. Hamas'ın elinde bombalar yok. Hamas'ın elinde nükleer silah yok. Ama bu silahların hepsi İsrail'in elinde mevcut var ve İsrail bu silahları kullanarak örneğin dün akşam yine bu bombalarla özellikle Gazze'yi vurmuştur. Bunları Almanya olarak sizler görmüyor musunuz? Almanya olarak bunları takip etmiyor musunuz?" dedi.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bunlar Gazze'yi vurmak suretiyle, bırakın vurmayı, orayı açlıkla, soykırımla terbiye etmenin hep gayreti içerisinde olmuştur ve hala da bu devam etmektedir. Tehdit vardır. Gazze'ye yiyecek gönderilmesi noktasında örneğin Kızılay'ımız oraya gıda yardımı yapamamaktadır. Böyle bir durumla da karşı karşıyalar. Kızılhaç devamlı tehdit altındadır, bu da var. Biz şu ana kadar 100 bin tonun üzerinde oraya gıda yardımı ulaştırmaya çalıştık ama yeterli değil. Buraya bu yardımların devamı şart ve bu konuyla ilgili olarak Almanya'nın gerek Kızılhaç'ı, bizim de Kızılay'ımızı devreye sokmak suretiyle buradaki bu soykırımı, açlıkla terbiye edilme olayını sona erdirmemiz lazım. Bu bizim insani görevimizdir ve ben inanıyorum ki Almanya, Türkiye ve bölge ülkeleri bu konuda üzerimize düşen görevi yapmak suretiyle buradaki katliama son vermemiz gerekecektir."

"Türkiye-Almanya bu iş için el ele verebilecek iki önemli ülkedir"

Hamas'la ilgili atılması gereken adımları bugüne kadar hep attıklarına vurgu yapan Erdoğan, "Gerek Dışişleri Bakanım, gerek Savunma Bakanım, gerek istihbarat sürekli çalışıyoruz ki burada herhangi bir sıkıntıya fırsat vermeyelim diye. El ele vermeye hazırız ve şu anda da bu konuda ilgili bakanlarım bu talimatları almışlardır ve bu talimatla muhataplarıyla çalışmaya devam ediyorlar ve edeceklerdir. Nasıl ki Rusya-Ukrayna arasındaki savaş bitsin diyoruz, aynı şekilde de İsrail-Gazze arasında da bu savaşın bitmesinden yanayız. Ben inanıyorum ki Türkiye-Almanya bu iş için el ele verebilecek iki önemli ülkedir." diye konuştu.