ÇKP Kongresi, Şi Cinping'in iktidar mührünü kalıcı hale getirdi

Çin’de ülkeyi yöneten Komünist Partinin (ÇKP) geçen hafta Pekin’de yapılan 20. Ulusal Kongresi, Devlet Başkanı ve Genel Sekreter Şi Cinping’in üçüncü dönem iktidarının yolunu açarken, partideki “tek adam” konumunu güçlendirdi.

ÇKP Kongresi, Şi Cinping'in iktidar mührünü kalıcı hale getirdi

Şi, kongrenin ardından, daha önce 2012 ve 2017'de seçildiği genel sekreterlik görevine yeniden seçilerek, Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurucusu Mao Zıdong'dan bu yana parti liderliğini iki dönemden fazla sürdüren ilk lider oldu.

Kongrede yönetim kadrolarının tamamı Şi’ye yakın isimlerden oluşurken Parti Tüzüğü’nde yapılan değişiklikle Şi’nin partinin “merkezi lideri” olduğu ve düşüncelerinin ÇKP iktidarına rehberlik edeceği vurgulanarak “tek adam” konumu pekiştirildi.

Eski lider Hu’nun kongre salonundan çıkarılışı

Eski Devlet Başkanı ve ÇKP Genel Sekreteri Hu Cintao’nun kapanış oturumunda anlaşılmayan sebeple salondan çıkarılması, kongreye damgasını vuran olay oldu.

Merkez Komite'nin seçilmesinin ardından basın mensuplarının salona alındığı sırada yaşanan olayda, dışarıya çıkmak istemediği gözlenen Hu’nun görevliler tarafından koltuk altından tutularak sandalyeden kaldırılmaya çalışıldığı görüntüler kayıtlara geçti.

Kendisine yapılan muameleden memnun olmadığı gözlenen ve kafası karışmış görünen 79 yaşındaki lider, bir süre sonra iş birliği yaparak görevliler eşliğinde salonu terk etti.

Parti olayla ilgili açıklama yapmazken, resmi haber ajansı Xinhua’nın kongreyi izleyen muhabiri, Twitter’da paylaştığı mesajda, Hu’nun sağlık sorunları nedeniyle salonun dışına alındığını ileri sürdü.

Eski liderin salondan ayrılırken Şi’nin önündeki kağıda uzanması, ardından ona sert bir ifadeyle bakması ve sonra Başbakan Li Kıçiang’a omzuna dokunarak destekleyici bir jest yapması, “bir dönemin sonunu özetleyen kareler” olarak yorumlandı.

“Kolektif liderlik” sahneden çekildi

Hu Cintao, 2002-2012 yıllarında Çin Devlet Başkanlığı ve ÇKP Genel Sekreterliği görevlerinde bulunmuştu. Şi Cinping, 2007-2012 yıllarında Hu'nun yardımcılığını yürütmüştü.

ÇKP’nin gençlik teşkilatı Komünist Gençlik Liginin (KGL) kadrolarından gelen, teşkilatın yöneticiliğini yapan Hu, son 20 yılda kilit yönetim kadrolarında etkili olan, teşkilatın adıyla anılan parti hizbinin de öncüsü olarak biliniyordu. Kongre’de seçilen Merkez Komite listesinde yer almayan ve martta başbakanlıktaki ikinci dönemini doldurarak görevini devretmeye hazırlanan Li Kıçiang da Hu gibi, geçmişte KGL’nin yöneticiliğini yapmış, Hu’nun yükselmesinin önünü açtığı, onun öğrencisi olarak görülen bir isimdi.

Ayrıca Li’den sonra başbakanlığa aday olarak görülen, yine KGL yönetiminde yer almış bir başka isim, “küçük Hu” adıyla anılan Hu Çunhua da Merkez Komite listesinde yer alamayarak yükselme umudunu yitirdi.

Kendi iktidarında “kolektif liderlik” anlayışını savunan ve parti içi demokrasiyi geliştirmeye yönelik adımlar atan Hu’nun yeni seçilen Merkez Komite listesini gördükten sonra tepki verebileceği endişesiyle salondan çıkarıldığı ileri sürüldü. Görevlilerin, listenin yer aldığı iddia edilen kırmızı renkteki dosya klasörünü Hu’nun elinden alındığı görüntüler kayıtlara geçti.

Şi, yönetim kadrolarını bizzat belirledi

Ülkeyi gelecek 5 yılda yönetecek yönetim kadrolarını şekillendiren kongrede partinin en üst yönetim organı Merkez Komite’nin 205 asil 171 yedek üyesi seçildi.

Resmi haber ajansı Xinhua’nın kongrenin ardından yayımladığı haberde, Merkez Komite üyelerinin seçiminin, “bizzat Şi’nin denetiminde” yapıldığı bildirildi. Haberde parti teşkilatlarının adayları oylamayla kendilerinin belirlemesi yerine merkezden gönderilen heyetlerinin yürüttüğü incelemeler ve değerlendirmeler sonucunda listeye karar verildiği belirtildi.

Haberde, Çin ana karasındaki 31 bölge ve eyalette ayrıca merkezi hükümete bağlı kuruluşlarda ve ordu birimlerinde görüşmeler yapan heyetlerin, adayların, “düşünce, siyasi duruş ve eylemlerinde Şi Cinping’in merkezi liderliği ile aynı çizgide olup olmadığı”, “partinin merkezi liderliğini siyasetlerini ve planlarını ödünsüz uygulayıp uygulamadığı” ve “parti disiplinine sıkı şekilde uyup uymadığı” gibi kıstasları değerlendirerek raporlarını Şi’ye sunduğu kaydedildi.

Merkez Komite, kongreden onay aldıktan sonra ertesi gün yaptığı ilk toplantıda kendi içinde seçim yaparak 25 kişilik Siyasi Büro ve 7 kişilik Daimi Komite’yi belirledi.

Partinin iktidar piramidinin tepesindeki yönetim organlarının üyelerinin tamamının Şi ile daha önce yerel yönetimlerde ve merkezi yönetimde birlikte çalışmış, ona yakın bilinen isimler olması dikkati çekti.

Yeni başbakan adayı Şi’nin istediği isim oldu

Daimi Komite’de parti hiyerarşisinde iki numaraya getirilen, başbakan olması beklenen Şanghay Parti Sekreteri Li Çiang, Şi’nin 2002-2007 yıllarında Cıciang Eyaleti Parti Sekreteri olduğu dönemde birlikte çalıştığı bir isim olarak biliniyor.

Şanghay şehrinde bahar aylarında uzun süre kapanmaya gidilmesine yol açan, Omicron varyantının tetiklediği Kovid-19 salgınının yönetilmesinde zafiyet gösterdiği gerekçesiyle Li’nin Daimi Komite’ye yükselmesi konusunda parti içinde direnç olduğu iddia ediliyordu.

Daimi Komite ve Siyasi Büro’daki diğer isimlerin de Şi’ye yakın veya bugüne dek onun politikalarına karşı tavır almamış kişilerden oluşması, eski liderler Ciang Zımin ve Hu Cintao’nun öncülüğündeki parti hiziplerine mensup olduğu düşünülen isimlerin yeni yönetimde yer bulamaması, Şi’nin ÇKP kadrolarının şekillenmesinde tek belirleyici haline geldiği yorumuna yol açtı.

“İki kabul” ve “iki güvence”

Kongre’de Parti Tüzüğü’nde yapılan değişiklikle, Şi’nin partinin “merkezi lideri” olduğu ve düşüncelerinin ÇKP iktidarına rehberlik edeceği vurgulanarak “tek adam” konumu pekiştirildi.

Değişiklikle Şi’nin iktidar tekelini vurgulayan “İki Kabul” ve “İki Güvence” kavramları Parti Tüzüğü’ne girdi. “Şi Cinping’in parti merkez komitesi ve bir bütün olarak partideki merkezi konumunun ve yeni dönemde Çin karakterinde sosyalizm üzerine Şi Cinping düşüncesinin rehberliğinin kabul edilmesi” şeklinde ifade edilen “iki kabul” ile “Genel Sekreter Şi Cinping’in ÇKP içindeki merkezi statüsünün ve partinin merkezi otoritesinin güvenceye alınması” şeklinde ifade edilen "iki güvence” tüzüğe kaydedildi.

Tüzük değişikliğine ilişkin kararda yeni dönemde partinin ve ülkenin benzeri görülmemiş karmaşıklıkta ve zorlukta bir mücadele dönemine girdiği vurgulanarak, tüm parti üyelerinden partinin merkezi ve birleşik otoritesine bağlı kalmaları istendi.

Şi’nin “Yeni Dönemde Çin Karakterinde Sosyalizm” adı verilen düşünceleri, daha önce Parti Tüzüğü’ne ve Anayasa’ya girmişti.

ÇKP, 2021'de parti tarihine ilişkin aldığı kararda, Şi’yi, Çin Halk Cumhuriyeti’nin kurucusu Mao Zıdong ve 1980’lerde dışa açılma ve reform dönemini başlatan Dıng Şiaoping ile “düşünce kurucu önder” olarak tanımlamıştı.

Geleceğin liderlerine işaret edilmedi

Çin'de son 30 yılda iktidarı devralması öngörülen yeni nesil liderlerin buna uygun yardımcı görevlerde tecrübe kazanmaları, kurumsallaşma ve yönetimde süreklilik adına tercih edildi. Örneğin, Devlet Başkanı Şi ve Başbakan Li, ilk kez 2007'deki 17'nci kongrede 54 ve 52 yaşlarındayken Daimi Komite'ye seçilmiş ve birkaç ay sonra Devlet Başkanı Yardımcısı ve Başbakan Birinci Yardımcısı görevlerine getirilmişti. Söz konusu seçimler gelecek iktidarın sinyalini vermişti.

Ancak Şi kendi iktidarında genç yöneticileri parti hiyerarşisinde yükselterek geleceğin liderlerine işaret etmekten kaçınmıştı. 20. Kongre’nin ardından Daimi Komite ve Siyasi Büro'ya yapılan seçimlerde de geleceğin liderlerine ilişkin belirgin tercihler gözlenmedi.

Şi'nin yönetim kadrolarını şekillendirirken kendisinden sonra gelecek lidere işaret etmeyen tercihlerde bulunması, iktidarını belirsiz süreyle sürdürme niyetinin göstergesi olarak yorumlandı.

Mao'dan bu yana "iktidarı iki dönemi aşan ilk lider"

Şi’nin Kongrenin ardından Mart 2023’te yapılacak Çin Ulusal Halk Kongresi tarafından yeniden devlet başkanlığına seçilerek iktidarını üçüncü döneme taşıması, böylece “Mao’dan sonra iktidarı iki dönemi aşan ilk lider” olması bekleniyor.

Çin Anayasası'nda 2018'de yapılan değişiklikle devlet başkanının görev süresini iki dönemle sınırlayan kural kaldırılmış, böylece Şi'nin liderliğini üçüncü döneme taşımasının önü açılmıştı.

ÇKP Genel Sekreteri, Devlet Başkanı ve Merkezi Askeri Komisyonun başkanı olarak parti, devlet ve ordunun başında olmayı sürdüren Şi’nin iktidar mührü Çin’in yakın geleceğine damgasını vuracak.