Bir zamanlar huzurlu olan Gazze Limanı, bugün ölüm ve trajedinin tanığı

Bir zamanlar huzur, dinlenme ve eğlence merkezi olan Gazze Limanı, bugün terörist İsrail’in saldırılarından ve bombalarından kaçan binlerce Filistinlinin çaresizlik içinde sığındığı bir hayatta kalma kampına dönüştü.

Bir zamanlar huzurlu olan Gazze Limanı, bugün ölüm ve trajedinin tanığı

Liman artık Akdeniz kıyısında bir dinlenme tesisi değil, savaşın yıkıcılığına tanıklık eden bir trajedi sahnesi.

Rıhtım boyunca, bez ve naylondan yapılmış dayanıksız çadırlar gelişigüzel şekilde kurulmuş. Elektrik, su, tuvalet ve temel gıda malzemelerinden yoksun bu alan, yüzlerce aileye korku ve çaresizlik içinde barınma sağlıyor.

Yalın ayaklı çocuklar, artan kıtlık

Çadırların önünde yırtık giysili, solgun yüzlü, çıplak ayaklı çocuklar bir parça ekmek ya da biraz su umuduyla dolaşıyor.

Binlerce Filistinli, İsrail’in yoğun hava saldırılarından kaçarak nispeten güvenli yerler arıyor.

Yıkılmış yollar ve ulaşım araçlarının yokluğu nedeniyle çoğu insan yürüyerek ya da at ve eşeklerin çektiği arabalarla göç etmek zorunda kalıyor.

Filistinliler, evlerinden, çadırlarından hatta önceki geçici barınaklarından bile hiçbir eşyalarını alamadan ayrılıyorlar.

Gazze’deki Filistin Hükümeti'nin Medya Ofisi’ne göre, İsrail’in başlattığı saldırılar sonucunda, Gazze Şeridi’nde 2 milyondan fazla kişi yerinden edildi.

Tahrip edilen altyapı ve konut yetersizliği nedeniyle Filistinliler insanlık dışı koşullarda yaşam mücadelesi veriyor.

Defalarca, zorla yerlerinden edilen Filistinliler

Gazze'nin kuzeyindeki Şeyh Zayid bölgesinden 65 yaşındaki Vedi ed-Dehşan, savaşın başlangıcından bu yana 16 kez yerinden edildiğini belirterek “Yoksulluk, açlık ve insanlık dışı koşullarda yaşıyorum." dedi.

Dehşan, bombalanan evinin ardından sığındığı okuldan da ayrılmak zorunda kaldığına, gece boyunca süren silah sesleri altında Gazze Limanı'ndaki çadırlara geldiğine dikkati çekerek “Korku içindeyiz. Su, yiyecek, tuvalet yok. İnsan hayatı yok burada." ifadelerini kullandı.

Cibaliya'dan gelen Filistinli kadın Filistin Ebu Tabak ise geceyi topçu atışları ve silah sesleri eşliğinde geçirdiklerini anlatarak “Cibaliya'dan sürüldük. Aç susuz yürüyerek geldik. İnsansız hava araçlarının ateşi altındaydık." dedi.

Gece boyunca sadece füze ve top ışığıyla yollarını bulduklarını ve ışıksız, engebeli bir yolda yiyeceksiz yürüdüklerini aktaran Ebu Tabak, savaşın başlangıcından bu yana 14 kez yerinden edildiğini söyledi.

Filistinli kadın, "Sadece üzerimizdeki kıyafetlerle yola çıktık. Başka çaremiz kalmadığı için limana sığındık. Tek isteğimiz bir parça ekmek.” şeklinde konuştu.

"Yiyecek yok, su yok”

Beyt Lahiya’dan gelen Yahya Nayif de evinin kısmen yıkıldığını ancak artan topçu atışları nedeniyle limana sığındığını belirtti.

Nayif, “Yiyeceğimiz, içeceğimiz yok. Acı çekiyoruz.” diyerek uluslararası topluma çağrıda bulundu.

Cibaliya Mülteci Kampı'ndan Ayşe Abid ise “Ekmek yok, un yok, yiyecek yok, içecek yok. Rahat bir nefes almak istiyoruz. Yaşamın en temel gereklerinden yoksunuz." sözleriyle yaşadıkları zorlukları ifade etti.

Abid, limana yürüyerek ulaştığını, başka hiçbir ulaşım aracının bulunmadığını söyledi.

Genişletilen askerî operasyon ve yeni tehditler

Katil İsrail ordusu, 17 Mayıs’ta Gazze'yi kalıcı olarak işgal edeceği "Gideon Savaş Arabaları" ismini verdiği kara saldırısına başladığını duyurmuştu.

Plan kapsamında, soykırımcı İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyinde Filistinlileri sürdükten sonra sınırlı miktarda insani yardım dağıtacağı "toplama kampları" kurduğu, İsrail basınına yansımıştı.

Terörist İsrail ordusunun, güneydeki Refah kentinde geniş alanları düzleyerek bunun için hazırladığı uydu görüntüleriyle ortaya çıkmıştı.

Siyonist İsrail güvenlik kabinesi, ABD ve Avrupa ülkelerinden gelen baskı sonucunda pazar gecesi Gazze'ye "kıtlığı önleyecek kadar temel gıda girişine izin verilmesini" onaylamıştı.

Birleşmiş Milletler, insan hakları örgütleri ve uluslararası yardım kuruluşları, İsrail ordusunun söz konusu kara saldırısının zaten felaket halindeki insani durumu daha da kötüleştireceği uyarısı yapmıştı.

İşgalci İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyinde Filistinlileri sürdükten sonra sınırlı miktarda insani yardım dağıtacağı "toplama kampları" kurduğu, İsrail basınına yansımıştı.

İşgalci İsrail ordusunun, güneydeki Refah kentinde geniş alanları düzleyerek bunun için hazırladığı uydu görüntüleriyle ortaya çıkmıştı.

Ateşkesi bozan İsrail ordusu, Gazze'yi kalıcı işgal için harekete geçti

İşgalci İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde 19 Ocak'ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından 18 Mart sabahı şiddetli saldırılarına yeniden başladı.

Terörist İsrail ordusunun saldırıları yeniden başlatmasından itibaren çoğunluğu yaşlı, kadın ve çocuk olmak üzere 3 bin 613 Filistinli hayatını kaybetti, 10 bin 156 kişi yaralandı.

Katil İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda ise yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 53 bin 762'ye, yaralıların sayısı da 122 bin 197'ye yükseldi.

İşgalci İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nde işgali genişletecek ve kalıcı hale getirecek saldırı planını uygulamaya başladı. Başbakan Binyamin Netanyahu, Gazze Şeridi’nin tamamını işgal edeceklerini duyurdu.

Plana göre, İsrail ordusu Gazze Şeridi'ni kalıcı olarak işgal edecek, Filistinliler Gazze'nin güneyindeki "toplama kamplarına" sürülecek. İsrail burada toplama kamplarında Filistinlilere, "hayatta kalacakları" kadar insani yardım verecek.

Siyonist İsrailli bakanlar, Gazze Şeridi’nde sağlam kalan her şeyi yıkacaklarını ve Filistinlileri önce güneye, oradan da başka ülkelere sürmeyi planladıklarını açıkladı.