Batı'nın Filistin'i tanıması: Abraham Anlaşmalarının çöküşü

Fransa ve Suudi Arabistan'ın öncülüğünde 9 Batılı ülkenin Filistin'i tanıması, siyonist rejimi uluslararası alanda daha da yalnızlaştırırken, ABD'nin bölgedeki liderliği sarsıldı ve Abraham Anlaşmalarını işlevsiz hale getirdi.

Batı'nın Filistin'i tanıması: Abraham Anlaşmalarının çöküşü

Paris ve Riyad'ın ortak girişimiyle 9 Batılı ülke resmen Filistin devletini tanıdı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un BM Genel Kurulu'nda açıkladığı bu karar, Batı'da Filistin lehine artan kamuoyu baskısının ve Gazze'deki soykırıma karşı yükselen tepkinin bir sonucu olarak değerlendiriliyor.

Uzun yıllardır ABD çizgisinde ilerleyen birçok Batılı ülke, Filistin devletinin tanınmasını işgalciler ile Filistin yönetimi arasındaki müzakerelere şartlıyordu. Ancak 7 Ekim 2023 sonrası Gazze'de yürütülen imha savaşı, işgalcilerin Filistin devletinin kurulması fikrini tümden reddetmesi ve artan sivil kayıplar, bu yaklaşımı değiştirdi.

Fransa ve Suudi Arabistan'ın öncülüğünde gelişen süreç, Batı içinde ABD'nin hegemonyasının kırıldığını gösteriyor. Tanıma kararına katılan ülkeler arasında geleneksel olarak Washington'un etkisi altında kalan İngiltere, Kanada ve Avustralya'nın da bulunması, bu kırılmanın boyutunu ortaya koyuyor.

Analistler, bu gelişmenin iki temel dönüşümü beraberinde getirdiğini vurguluyor:

ABD, Filistin meselesinde liderliğini kaybetti.

Washington'un İran karşıtı Arap-israil ittifakı üzerine kurulu stratejik projesi çökmeye başladı.

Abraham Anlaşmaları, Filistinlilerin hakları göz ardı edilerek Arap ülkeleriyle siyonist rejim arasındaki normalleşmeyi hedefliyordu. Ancak Gazze'deki soykırım ve işgalcilerin saldırgan politikaları, bu sürecin meşruiyetini ortadan kaldırdı. Suudi Arabistan ile İran'ın Çin aracılığıyla yakınlaşması, işgalcilerin bölgede güvenilir bir ortak olmadığı algısını güçlendirdi.

Batılı ülkelerin Filistin'i tanıması, işgalciler için büyük bir diplomatik kayıp anlamına geliyor. Bu durumun ilerleyen dönemde Batı'da yeni tanımaları tetiklemesi ve işgal rejimine karşı yaptırım çağrılarını artırması bekleniyor.

Uzmanlar, siyonist rejimin bu gelişmelere daha fazla saldırganlıkla yanıt vermesinin muhtemel olduğunu, ancak bunun uluslararası alandaki yalnızlığını Güney Afrika'daki apartheid rejiminin çöküşüne benzer bir noktaya taşıyabileceğini belirtiyor.